SON DAKİKA

Keşan Haber
Keşan Gardenya Çiçekçilik

Ulaş DEMİRAY’ın BASIN AÇIKLAMASI

Ulaş DEMİRAY’ın BASIN AÇIKLAMASI
Bu haber 10 Kasım 2016 - 21:16 'de eklendi ve 165 kez görüntülendi.

Bostancı’ya  : REKTÖRÜ SAVUNMAK SANA MI KALDI?

 

Enez belediye Başkanı Abdullah BOSTANCI’nın çeşitli yerel gazetelerde Ulaş DEMİRAY’ın ENEZ MEKTUBU köşesinde yazdığı “YÜKSEK OKUL TALEBİNE REKTÖRDEN KİBARCA “RED” başlıklı yazısına karşın yaptığı açıklama ve suçlamalara DEMİRAY’dan yanıt geldi.

DEMİRAY, Enez’e Yüksek Okul için –BOSTANCI’ nın dışında – yıllardır bir mücadele verildiğini, Enez yerel yönetimleri olarak rektörlükçe her seferinde istenilen arazilerin tahsis edildiğini ancak her rektör değişiminde bu çalışmaların askıya alındığını ve sonuçta hiç bir gerekçe gösterilmeden vaz geçildiğini hatırlattı. “Bu filmi bir daha görmeye gerek olmadığını” belirten DEMİRAY,

“ Sayın Rektör’ün tavrından bu defa da bu işin sonuçlanamayacağına dair bir kanaat edindim. Edinemez miyim? Daha çok Sn.Rektörümüze hitaben bu konudaki görüşlerimi belirten bir yazı yazdım. Yazamaz mıyım? Başkan BOSTANCI bu yazıya çok kızmış… Bu kızgınlık; bir suçluluk, yetersizlik, çaresizlik, ufuksuzluk telaşı… Sn. Rektörü savunmak sana mı kaldı? Savunması da ilginç.. Rektör Trakyalıymış.. Enez’i de çok severmiş.. Yüksek Okul için gerekçelerin bunlar mı? Daha önce alınan Senato kararına ne olmuş? Rektöre bunu sorabiliyor musun? Daha önce yapılan 40 dönümlük tahsisi niye 20 dönüme indirdin? Pişmiş aşa su katan sensin.. 2 yıl önce göreve geldiğinde baş vursaydın şimdiye çoktan sonuç almış olurdun. Ama senin gündeminde Yüksek Okul hiç bir zaman ciddiye alınmayan bir konu olduğu için sen KİLİTTAŞ fabrikasına kilitlendin.” dedi.

DEMİRAY sözlerine devamla : “Yıllardır T.Ü. nin keyfi tavırları ile oyalanıyoruz.. Enez’e yüksek okul gerekiyorsa ağlamamıza sızlanmamıza gerek yok.. Hatır için Yüksek Okul kurulamaz..Yüksek Okulun yararlı olup olmayacağına T.Ü. yetkilileri hala kendi özgür iradeleri ve Enez kriterleri ile karar veremiyorlarsa bu iş gelir yine bir yerlerde takılır..” dedi.

Demiray “Rektörümüzün söz verdiği Enez ziyaretinin sonucunu merakla beklediğini “ de sözlerine ekledi..

ENEZ MEKTUBU

 

ÇOK UTANDIM…

 

Ulaş Demiray / ulasdemiray@gmail.com

 

Belediyemizin ÇAĞDAŞ ENEZ GAZETESİ diye yayın yapan TEK SESLİ internet gazetesi’nde ve çeşitli yerel gazetelerde yayınlanan “YÜKSEK OKUL TALEBİNE REKTÖRDEN KİBARCA “RED”.” başlıklı yazıma karşılık yapılan açıklama için yanıt yazmazsam olmaz..
***

Yazıyı yazan daha başlarken zırvalamış..Yazdığım o “güzelim” yazım “öncelikle Yüksek Okul açılması için yüreğini ortaya koyup tüm işini gücünü bir yana bırakıp Edirne’deki toplantıya katılan başta Kaymakamımız Sayın Hasan Sazkaya’ya, Belediye Başkanımız sayın Ecz.Abdullah Bostancı’ ya, Ak Parti ilçe Başkanımız Sayın Nedim Uzun’a, Belediye Meclis Üyelerimize, Muhtarlarımıza, Enez’de Yüksek okul Kurma, Geliştirme ve Destekleme Derneği Üyelerine, tüm parti temsilcilerine” ( bu bölümde imla hataları bana ait değildir.U.D.)  saygısızlıkmış.. Yani Kaymakamın, Belediye Başkanının ve diğerlerinin işi bu değilmiş de” işini gücünü bırakıp” lütfedip, Yüksek Okul açılması için Enezlilerin hatırına Edirne’ye gitmişler..Toplantıya katılmışlar.. Kaymakamı bilmem ama Başkanın KİLİT TAŞ FABRİKASI’nı bırakıp Edirne’ye gitmesi gerçekten inanılır gibi değil..
Hepsinden Allah razı olsun.. Çok utandım..
***
Bu yazı dili kesinlikle Abdullah Bostancı’ya ait değil.. Yazı yeteneğinin olmadığını kendisi de itiraf ediyor.. Bu tür yazıları başkaları hazırlıyor. Sanıyorum Başkanın acınacak halini görüp üzülen ve onun adına durumdan vazife (ve bir topan ekmek) çıkarma çabasındaki malum kişilerden birisi oturmuş yazmış.. Yazmış ama ne yazacak? Aklısıra bana hakaret ederek puan toplayacak..

Bu sefillere yanıt vermek, onların nereli olup olmadığından, Enez’e kaç çivi çakıp çakmadıklarından söz ederek ağızlarının payını verip dalga geçmek de olabilir ama bu onlara fazlasıyla değer vermek olur..

(Bu arada Enez’de dikili ağacım olmadığı iddiası da yalan.. Şimdilerde rektöre sunmak istedikleri arazideki çam ormanının tamamı benim 40 yıl önce diktiğim ağaçlar)
***
Şimdi bu yazıyı kaleme alan zavallı HAS ENEZLİ insancıklar için, Enez’de doğmuş olmak, Enez’de dikili ağaç sahibi olmak, AKP’ye biat etmek, Bostancı’ya laf söyletmemek gibi konuyla hiç ilgisi olmayan kavramlar çok önemli.. O nedenle işin bu tarafını es geçip olayı saptırma çabasında olan Bostancı üzerinden Yüksek Okul konusunu bir kez daha gözden geçirelim..
****
Bostancı’nın kendisinin de itiraf ettiği gibi geçmiş dönemlerde Yüksek Okul konusunda istekli olduğu söylenemez.. Kaldı ki İl genel meclis Üyesi olmadan önce ve Belediye başkanı olmadığı dönemlerde Enez ile ilgili bu gibi konularda “Yaralı Parmağa işlem yapmak” konusundaki kıskançlığı herkes tarafından bilinir. Yani “Ben varsam varım.Yoksam dünya yıkılsa umurumda değil” zihniyeti ile bu konuda da, geçmişte hiç bir girişimi, katkısı, fikri, çabası olmamıştır. Seçim dönemlerinde belki laf olsun diye dile getirilmişse de ciddiye aldığını söylemek mümkün değildir.. Ne var ki konu en az 20 yıldır gündemdedir. Bizler de ister Enez’de olalım ya da olmayalım bu idealin yıllardır peşindeyiz.
***
Galiba geçen yıl Enez’in Kurtuluş Günü törenlerinden sonra EGE OTEL’de rahmetli Ahmet Ceylan ağabeyimizin oğlu Enezli Profesör Salih CEYLAN ile sohbet ettik. Bu sohbette CEYLAN, “ Bir üniversite görevlisi olarak Enez’de bir yüksek okul açılabilme ortamının varlığını, bu konuda hep birlikte bir Dernek Kurularak işe başlanabileceğini, eğer yapılacak okula bir yönetici bulamazlarsa kendisinin bu görevi üstlenebileceğini” belirtti. Bu konuda uzun uzunkonuştuk.. Sonuçta ben “ Bir dernek kurulacaksa bu belediye başkanı’nın başkanlığında olmalı. Ben her zaman varım ama tatsızlık olmaması için de benim bu dernekte üye bile olmamam gerektiğini” hatırlatarak orada bulunan Sn.Celal Karakaş ve Sn. Salih CEYLAN’a “ Şu anda Bostancı Eczanesine girdi. Hiç vakit kaybetmeyin ve anlattıklarınızı ona da anlatın” dedim.. Hemen kalkıp eczaneye gittiler ve uzun bir görüşme yaptılar… Olumlu izlenimlerle döndüler..
***
Bunu niye anlattım? Ben bu zavallı yorumcunun bilmediği, anlamadığı, anlayamayacağı kadar bu işin içindeyim. Benim son yazımı da okuyup anlayabilenler tanıktır ki bu yazı Rektörümüze daha keskin çizgilerle olayı anlatmak ve onun ilgisini Enez’e daha fazla yoğunlaştırmaya dönük bir amaçla yazılmıştır.. Bu arada Rektöre sadece bir-iki öneri yerine pek çok öneri ve alternatifle gidilmemiş olması, daha önce tahsis edilen 44 dönüm arazinin 24 dönüme indirilmesinin yanlışlığı konusunda Bostancı ve giden heyeti eleştirdim.. Sonuçta “yarası olan gocunur” sözünü haklı kılacak, işin özünden uzak laf ebeliği içeren bir tepki aldım..
***
Kişilerin bir makama kaç defa gelip gittikleri saygı görmeleri için yeterli değildir.. Kaldı ki ben kişilik ve makam sahibi olan herkese saygıda cömert bir insanım. Bostancı’yı eleştirmek saygısızlık değildir. Bunun saygıyla sevgiyle alakası yoktur.. Bu demokrasinin işleyiş şeklidir.. Demokratik yolla bir makama gelenler alkışlar kadar eleştirilere de alışık ve hazır olmalıdır..
Ama en önemlisi böyle ciddi konularda, çoluk çocuk işe bulaştırılır ve kullanılırsa  onların sorumsuz ve utanç verici, iftiracı, bölgeci, ırkçı tavırlarının siyasi hesabını vermesi gereken yine Bostancı olur. Demokrasilerde bu böyledir..

 

NOT :  Sn. BOSTANCI’nın Ayasofya Kilisesi’nin milyonlarca lira harcanıp  CAMİ olarak restore edilmesine ve Enez’i bir TOKİ cenneti yapma çabalarına yaklaşımını başka bir yazıda değerlendireceğiz..

 

 

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.





POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA