SON DAKİKA

Keşan Haber
Keşan Gardenya Çiçekçilik
ASTIMI KONTROL ALTINDA TUTMAK MÜMKÜN Tüm dünyada en sık görülen bulaşıcı olmayan kronik solunum hastalıklarından birisi olan astım, dünya çapında yaklaşık 300 milyon kişiyi etkiliyor. Oluşmasında genetik ve çevresel faktörlerin büyük rol oynadığı astım hastalığında, çeşitli tetikleyicilere yanıt olarak gelişen ataklar yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Tetikleyici faktörlerden uzak durularak ve doktor kontrolünde reçete edilen ilaçların düzgün kullanımı sağlanarak atakların önlenebileceğini söyleyen Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, astım hakkında detaylı bilgiler paylaştı. Bronş etrafındaki kasların enflamasyonu sonucu ortaya çıkan astım, sık geçirilen enfeksiyonlara ya da alerjiye bağlı olarak gelişebiliyor. Astımın oluşmasında genetik ve çevresel faktörlerin büyük rol oynadığını dile getiren Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, “Astım oluşmasında aile öyküsü en önemli faktörlerden birisi olarak biliniyor. Anne babadan birinin astımlı olması durumunda çocukta astım görülme riski yüzde 25’ken, anne ve babanın her ikisinin de astımlı olması durumunda risk yüzde 50’leri buluyor. Aile öyküsünde astım olmadan da genetik bazı bozukluklara bağlı olarak astım gelişebiliyor. Ayrıca alerji, obezite, hava kirliliğine maruziyet, sigara kullanımı gibi çevresel faktörler de astım gelişiminde rol oynuyor. Nefes darlığı, öksürük, göğüste hırıltı, tıkanıklık ve sıkışma hissi gibi semptomlar astımın habercisi olarak biliniyor. Bu semptomlar aralıklı ve genellikle geceleri ya da egzersiz sırasında kötüleşiyor. Gece özellikle sabaha doğru olan şikayetler astımın habercisi oluyor. Astımın tanısı için, tüm şikayetlerin aynı anda görülmesi gerekmiyor. Sadece öksürük ile seyreden astım vakaları da olabiliyor” dedi. ASTIM TANISI KOYARKEN HASTA ÖYKÜSÜ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR Astım tanısının konulabilmesinde hasta öyküsünün büyük önem taşıdığını belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, “Kişinin yakınmaları, aile öyküsü ve eşlik eden hastalıkları göz önünde bulunduruluyor. Fizik muayenesinin yanı sıra bazı tanısal testlerin yapılması gerekiyor. En temel testler solunum fonksiyon testleri ve alerji testleri olarak biliniyor. Astımlı kişilerde aniden ilerleyen astım şikayetlerinin ortaya çıkması ve artması astım atağına neden oluyor. Nefes darlığının derecesi, kalp atım hızı, solunum sayısı, oksijen satürasyonu ile PEF ve FEV1 değerleri atağın şiddetini ortaya koyuyor. Genellikle astım atağında rol oynayan bir dış etken bulunuyor. Enfeksiyon, alerjen maruziyeti, malignite, enflamasyon, hava kirliliği ve benzeri durumlar atağa sebep olabiliyor” ifadelerinde bulundu. ASTIMI TETİKLEYEN FAKTÖRLER Tetikleyicilerin kişiden kişiye değişiklik gösterebildiğini söyleyen Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, astım atağına yol açabilen etkenleri sıraladı: 1) Ev tozu akarları, 2) Çimen, ağaç, 3) Küfler, 4) Kedi, köpek, kuş gibi hayvan tüyleri, 5) Viral, bakteriyel enfeksiyonlar, 6) Sigara dumanı, parfüm, saç spreyi, bazı sabunlar, 7) Sis, hava kirliliği, 8) Ortam değişikliği, 9) Ağır egzersiz, 10) Psikolojik faktörler, 11) Rutubetli hava, 12) Mesleki faktörler, ASTIM TEDAVİSİNDE İLAÇLAR ÜÇE AYRILIYOR Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, astım tedavisi ile ilgili şunları söyledi; “Astımda tam tedavi söz konusu olmasa da astımı kontrol altına alabilmek için biyolojik, fiziksel ve psikososyal çevrenin etkilerinin anlaşılması büyük önem taşıyor. Astım tedavisinin amacı, kişinin gününü yakınmasız geçirmesi ve hastalık ile ilişkili ortaya çıkacak gelecekteki risklerden korunması olarak ifade ediliyor. Bu nedenle astımlı hastaların tedavi edilebilmesinin temel taşını eğitim oluşturuyor. Astımın kontrol altına alınabilmesi için, hastalık ve tetikleyen faktörlerin iyi tanınması gerekiyor ve önerilen ilaçların düzenli kullanılması büyük önem taşıyor. Ayrıca doktor kontrollerinin de ihmal edilmemesi gerekiyor. Astımın temel tedavisinde genellikle inhaler steroid ilaçlar kullanılıyor, zaman zaman bronkodilatörler (bronş açıcı) ile kombine edilebiliyor. Ayrıca damar yoluyla ya da ağızdan alınan tabletlere de başvurulabiliyor. Tedavide hangi ilaç tercih edilirse edilsin, etkin bir sonuç alınabilmesi için ilaçların doğru alınması büyük önem taşıyor. İlaçlar bırakılır, düzensiz kullanılır ya da yanlış dozlarda alınırsa astım kontrol altında tutulamıyor. Bu nedenle tedavinin mutlaka göğüs hastalıkları uzmanının gözetiminde planlanması ve hasta-hekim iş birliğinin kurulması gerekiyor. Ayrıca astımda tedavi sürekli olmayabiliyor, dönemsel de olabiliyor. GINA kriterlerine göre astım tedavisine başlanılıyor, tedavi bitiriliyor ya da ilaç ayarlaması yapılıyor.” SİGARA KULLANIMI ASTIMI TETİKLİYOR Astımlıların pasif olarak sigaraya maruz kalmalarının dahi astım ataklarının sıklığını artırdığını ifade eden Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, “Sigara içiminin kesinlikle bırakılması gerekiyor. Sigara içen astımlılarda KOAH riski de çok daha yüksek oluyor. Ayrıca sigara, astım tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini azaltıyor. Gebeyken sigara içen ya da pasif olarak sigara dumanına maruz kalan annelerin bebeklerinde astım gelişme riski yüksek oluyor. Ayrıca çocukların sigara dumanına maruziyeti sonucunda akciğer gelişimi ve solunum fonksiyonları olumsuz etkileniyor, astım gelişme riski artıyor” dedi. ASTIM ATAKLARINDAN KORUNMA YOLLARI Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, astım ataklarından korunmanın yollarını sıralayarak sözlerini noktaladı: 1) Ev içi çevre kontrol önlemlerinin alınması 2) Ev içinde çamaşır kurutulmaması 3) Aktif ve pasif sigara içiminin önlenmesi 4) Evcil hayvan tüyüne alerjinin olması durumunda evde hayvan beslenmemesi 5) Saç spreyi, deodorant, kokulu deterjan & sabun, parfüm kullanılmaması 6) Evin düzenli olarak havalandırılması 7) Yatak odasında ev tozu akarları barındırabilecek eşyaların bulundurulmaması 8) Yaşanılan yerde nem oranın düşük tutulması 9) Bahçe işlerinden uzak durulması 10) Maske takılarak evde sık sık temizlik yapılması 11) Pamuklu ve yünlü eşyaların kullanımının bırakılması 12) Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde gerekli olmadıkça dışarıda vakit geçirilmemesi 13) Polen sezonu boyunca antialerjik ilaçların kullanılması 14) Soğuk ve kuru havaların yanı sıra kirli ve sisli havalarda egzersiz yapmaktan kaçınılması Bayındır Sağlık Grubu Hakkında: Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası grup şirketlerinden olan Bayındır Sağlık Grubu, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, Şirinevler, İş Kule, Tuzla ve İzmir Alsancak olmak üzere 6 farklı lokasyonda bulunan Bayındır Diş Kliniklerinde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir.

Sağlık Haberleri

ASTIMI KONTROL ALTINDA TUTMAK MÜMKÜN Tüm dünyada en sık görülen bulaşıcı olmayan kronik solunum hastalıklarından birisi olan astım, dünya çapında yaklaşık 300 milyon kişiyi etkiliyor. Oluşmasında genetik ve çevresel faktörlerin büyük rol oynadığı astım hastalığında, çeşitli tetikleyicilere yanıt olarak gelişen ataklar yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Tetikleyici faktörlerden uzak durularak ve doktor kontrolünde reçete edilen ilaçların düzgün kullanımı sağlanarak atakların önlenebileceğini söyleyen Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, astım hakkında detaylı bilgiler paylaştı. Bronş etrafındaki kasların enflamasyonu sonucu ortaya çıkan astım, sık geçirilen enfeksiyonlara ya da alerjiye bağlı olarak gelişebiliyor. Astımın oluşmasında genetik ve çevresel faktörlerin büyük rol oynadığını dile getiren Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, “Astım oluşmasında aile öyküsü en önemli faktörlerden birisi olarak biliniyor. Anne babadan birinin astımlı olması durumunda çocukta astım görülme riski yüzde 25’ken, anne ve babanın her ikisinin de astımlı olması durumunda risk yüzde 50’leri buluyor. Aile öyküsünde astım olmadan da genetik bazı bozukluklara bağlı olarak astım gelişebiliyor. Ayrıca alerji, obezite, hava kirliliğine maruziyet, sigara kullanımı gibi çevresel faktörler de astım gelişiminde rol oynuyor. Nefes darlığı, öksürük, göğüste hırıltı, tıkanıklık ve sıkışma hissi gibi semptomlar astımın habercisi olarak biliniyor. Bu semptomlar aralıklı ve genellikle geceleri ya da egzersiz sırasında kötüleşiyor. Gece özellikle sabaha doğru olan şikayetler astımın habercisi oluyor. Astımın tanısı için, tüm şikayetlerin aynı anda görülmesi gerekmiyor. Sadece öksürük ile seyreden astım vakaları da olabiliyor” dedi. ASTIM TANISI KOYARKEN HASTA ÖYKÜSÜ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR Astım tanısının konulabilmesinde hasta öyküsünün büyük önem taşıdığını belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, “Kişinin yakınmaları, aile öyküsü ve eşlik eden hastalıkları göz önünde bulunduruluyor. Fizik muayenesinin yanı sıra bazı tanısal testlerin yapılması gerekiyor. En temel testler solunum fonksiyon testleri ve alerji testleri olarak biliniyor. Astımlı kişilerde aniden ilerleyen astım şikayetlerinin ortaya çıkması ve artması astım atağına neden oluyor. Nefes darlığının derecesi, kalp atım hızı, solunum sayısı, oksijen satürasyonu ile PEF ve FEV1 değerleri atağın şiddetini ortaya koyuyor. Genellikle astım atağında rol oynayan bir dış etken bulunuyor. Enfeksiyon, alerjen maruziyeti, malignite, enflamasyon, hava kirliliği ve benzeri durumlar atağa sebep olabiliyor” ifadelerinde bulundu. ASTIMI TETİKLEYEN FAKTÖRLER Tetikleyicilerin kişiden kişiye değişiklik gösterebildiğini söyleyen Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, astım atağına yol açabilen etkenleri sıraladı: 1) Ev tozu akarları, 2) Çimen, ağaç, 3) Küfler, 4) Kedi, köpek, kuş gibi hayvan tüyleri, 5) Viral, bakteriyel enfeksiyonlar, 6) Sigara dumanı, parfüm, saç spreyi, bazı sabunlar, 7) Sis, hava kirliliği, 8) Ortam değişikliği, 9) Ağır egzersiz, 10) Psikolojik faktörler, 11) Rutubetli hava, 12) Mesleki faktörler, ASTIM TEDAVİSİNDE İLAÇLAR ÜÇE AYRILIYOR Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, astım tedavisi ile ilgili şunları söyledi; “Astımda tam tedavi söz konusu olmasa da astımı kontrol altına alabilmek için biyolojik, fiziksel ve psikososyal çevrenin etkilerinin anlaşılması büyük önem taşıyor. Astım tedavisinin amacı, kişinin gününü yakınmasız geçirmesi ve hastalık ile ilişkili ortaya çıkacak gelecekteki risklerden korunması olarak ifade ediliyor. Bu nedenle astımlı hastaların tedavi edilebilmesinin temel taşını eğitim oluşturuyor. Astımın kontrol altına alınabilmesi için, hastalık ve tetikleyen faktörlerin iyi tanınması gerekiyor ve önerilen ilaçların düzenli kullanılması büyük önem taşıyor. Ayrıca doktor kontrollerinin de ihmal edilmemesi gerekiyor. Astımın temel tedavisinde genellikle inhaler steroid ilaçlar kullanılıyor, zaman zaman bronkodilatörler (bronş açıcı) ile kombine edilebiliyor. Ayrıca damar yoluyla ya da ağızdan alınan tabletlere de başvurulabiliyor. Tedavide hangi ilaç tercih edilirse edilsin, etkin bir sonuç alınabilmesi için ilaçların doğru alınması büyük önem taşıyor. İlaçlar bırakılır, düzensiz kullanılır ya da yanlış dozlarda alınırsa astım kontrol altında tutulamıyor. Bu nedenle tedavinin mutlaka göğüs hastalıkları uzmanının gözetiminde planlanması ve hasta-hekim iş birliğinin kurulması gerekiyor. Ayrıca astımda tedavi sürekli olmayabiliyor, dönemsel de olabiliyor. GINA kriterlerine göre astım tedavisine başlanılıyor, tedavi bitiriliyor ya da ilaç ayarlaması yapılıyor.” SİGARA KULLANIMI ASTIMI TETİKLİYOR Astımlıların pasif olarak sigaraya maruz kalmalarının dahi astım ataklarının sıklığını artırdığını ifade eden Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, “Sigara içiminin kesinlikle bırakılması gerekiyor. Sigara içen astımlılarda KOAH riski de çok daha yüksek oluyor. Ayrıca sigara, astım tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini azaltıyor. Gebeyken sigara içen ya da pasif olarak sigara dumanına maruz kalan annelerin bebeklerinde astım gelişme riski yüksek oluyor. Ayrıca çocukların sigara dumanına maruziyeti sonucunda akciğer gelişimi ve solunum fonksiyonları olumsuz etkileniyor, astım gelişme riski artıyor” dedi. ASTIM ATAKLARINDAN KORUNMA YOLLARI Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, astım ataklarından korunmanın yollarını sıralayarak sözlerini noktaladı: 1) Ev içi çevre kontrol önlemlerinin alınması 2) Ev içinde çamaşır kurutulmaması 3) Aktif ve pasif sigara içiminin önlenmesi 4) Evcil hayvan tüyüne alerjinin olması durumunda evde hayvan beslenmemesi 5) Saç spreyi, deodorant, kokulu deterjan & sabun, parfüm kullanılmaması 6) Evin düzenli olarak havalandırılması 7) Yatak odasında ev tozu akarları barındırabilecek eşyaların bulundurulmaması 8) Yaşanılan yerde nem oranın düşük tutulması 9) Bahçe işlerinden uzak durulması 10) Maske takılarak evde sık sık temizlik yapılması 11) Pamuklu ve yünlü eşyaların kullanımının bırakılması 12) Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde gerekli olmadıkça dışarıda vakit geçirilmemesi 13) Polen sezonu boyunca antialerjik ilaçların kullanılması 14) Soğuk ve kuru havaların yanı sıra kirli ve sisli havalarda egzersiz yapmaktan kaçınılması Bayındır Sağlık Grubu Hakkında: Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası grup şirketlerinden olan Bayındır Sağlık Grubu, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, Şirinevler, İş Kule, Tuzla ve İzmir Alsancak olmak üzere 6 farklı lokasyonda bulunan Bayındır Diş Kliniklerinde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir.

SAROS ESNAFI BAYRAMDAN MEMNUN!

SAROS ESNAFI BAYRAMDAN MEMNUN!
Bu haber 15 Temmuz 2016 - 13:04 'de eklendi ve 163 kez görüntülendi.

Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa İşçimen; “Hazırlıklı Esnaf Bayramda Kazandı.”
Ramazan Bayramı nedeniyle Türkiye genelindeki tatil yerlerinde yaşanan yoğunluktan Saros Körfezi’de nasibini aldı.
Bayram tatillini geçirmek için Saros Körfezi’ni tercih eden yüzbinlerce vatandaş esnafın yüzünü güldürürken, Saros’u tercih eden tatilciler her yıl olduğu gibi bu yılda yığılmadan kaynaklı bazı sorunlarla karşı karşıya kaldılar.
Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa İşçimen Saros Körfezi’ndeki esnafı ziyaret ederek, geçtiğimiz bayram tatili ile ilgili esnafın görüşlerini aldı ve konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Keşan Ticaret ve Sanayi Odası tarafından oluşturulan www.sarosdanenerede.com adlı tatil platformunun ilerleyen dönemlerde bu yaşanan karmaşıklığa çözüm üretebileceği konusunda hem fikir olan esnaf ise karışıklığın ve olumsuzlukların kalabalıktan değil plansızlıktan kaynaklandığını bildirdiler.
Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa İşçimen ve Saros Körfezi’ndeki esnaflar şunları kaydetti;
Mustafa İşçimen;
“Olumsuzluklar ancak biz işletmeciler, kurumlarımız ve odalarımızın el birliğiyle ortak platformlar oluşturarak çözülebilir.”
“Bayram tatilinde tahminlerimizin üzerinde bir yoğunluk oldu. Yoğunluk olacağını öngörüyorduk ve işletmeler olarak buna göre hazırlıklarımızı tamamladık. Bu gün Saros’daki esnaf arkadaşlarımızı ziyaret ederek bayram değerlendirmesinde bulunduk. Ziyaretlerden edindiğimiz izlenimlerde bayramdan tüm esnaf arkadaşlarımız memnun. Hepsi yaptıkları hazırlıkların karşılığını almış durumda. Verimli bir bayram tatili geçirdik diyebiliriz. Bayram tatili bizce Saros Körfezi’ndeki işletmelerimiz için olumlu geçmiştir. Bayram sonrası belli bir durgunluk olacaktır fakat tahminimiz Kurban Bayramı sonuna kadar Saros’da yine yoğunluk yaşanacaktır. Tabi bu yoğunluk ister istemez bazı olumsuzlukları da beraberinde getiriyor. Bu olumsuzluklar ancak biz işletmeciler, kurumlarımız ve odalarımızın el birliğiyle ortak platformlar oluşturarak çözülebilir. Bunlar çözülmeyecek sorunlar değil. Herkes işin ucundan biraz tuttuğu takdirde tahminim Saros Körfezi bu yoğunluklara alışacaktır diye düşünüyoruz.
Konuşmasında Keşan TSO tarafından hayata geçirilen ve tatilcilerin yol haritası niteliği taşıyan www.sarosdanenerede.com’a da değinen İşçimen şöyle devam etti; “Oda olarak kurduğumuz ve faaliyete geçirdiğimiz tatil platformumuzun çalışmaları devam ediyor. Bu site tanıtım değil bilgilendirme ve planlama platformudur. Bu siteyi iyi inceleyen biri rezervasyonunu ve tatil planını ona göre yapacak ve Saros genelinde daha planlı tatilcilerin olmasını sağlayacağız. Kısacası sarosdanenerede.com ile tatilcilere yol haritası göstermek amacındayız. Bu başarılı çalışmanın ileriki günlerde olumlu etkilerini çok daha iyi anlaşılacağı düşüncesindeyiz. Saros Körfezi tanıtımlarla büyük bir avantaj yakalamıştır bu avantajı kullanmak bizim elimizde. Odamız bu konuda üzerine düşen asli görevi layıkıyla yerine getirmiştir.”
Selçuk Ataklı;
“Esnaflar olarak bizler, hazırlığımızı yaptığımızı verdiğimiz hizmet ile gösterdik.”
“Bayram tatilinde yaşanan kalabalık esnafımıza olumlu yansımıştır. Ticari anlamda verimli bir bayram tatili geçirdiğimize inanıyorum. Tatilcilere yol haritası niteliğinde hazırlanacak sarosdanenerede gibi ve benzeri çalışmaların üzerinde önemle durulmalı. Odamız tatil bilinçlendirme ve planlama çalışmaları ile tanıtımlara devam etmeli. Ortak paydada buluşmalıyız. Esnaflar olarak bizler hazırlığımızı yaptığımızı verdiğimiz hizmet ile gösterdik.”
Hasan Çetinkaya;
“Enez sahil şeridi bayramda Saros Körfezi’nin en az sorun yaşadığı yerlerdendir. Çünkü tek elden yönetiliyor.”
Bayram tatili süresince yaşanan yoğunluk sadece Saros Körfezi’nde değil Türkiye’nin tüm tatil bölgelerinde yaşanmıştır. Saros Körfezi’ndeki sorunlar keşmekeşe sebep olmuştur. Fakat bunlar çözülemeyecek sorunlar değildir kanaatindeyim. Enez sahil şeridi bayramda Saros Körfezi’nin en az sorun yaşadığı yerlerdendir. Çünkü tek elden yönetiliyor. Bu avantaj ile kalabalık ve yığılmalardan kaynaklanan sorunlar, Enez’de diğer sahil birimlerine oranla daha az yaşandı diyebiliriz. Biziler işletmeler olarak iyi hazırlandık ve tatilcilerimize eksiksiz hizmet sağladık. Bölgemize gelen tatilcilerimizin huzurunu sağlamak ve onlara iyi hizmet vermek başlıca görevlerimizden olmalı.”
Kudret Uybaş;
“Tatilcilerimize önerimiz kesinlikle bir emlak firmasıyla çalışmaları. Bu mağduriyet yaşamamaları için son derece önemli.”
Saros Körfezi’nin tercih edilmesi bizim için ticari bir değer oluşturuyor. Yoğunluk artıyor fakat bu sebeple yığılmalar da oluşuyor. Özellikle bayram tatillerinde bizler bir standart oluşturmalı ve o standardın üzerinden gitmeliyiz. Bayram yoğunluğu her yıl zaten yaşanıyor, bayram sonrasında ise gözle görülür bir boşalma var Saros’da fakat biz yine bu haftadan sonra yine Saros’un yine %100 doluluk oranına ulaşacağına inanıyoruz. Tatilcilerimize önerimiz kesinlikle bir emlak firmasıyla çalışmaları. Bu mağduriyet yaşamamaları için son derece önemli. Saros’da ve bölgemizde faaliyet gösteren hiçbir emlak firması müşterisini mağdur etmez. Tatilcilerimizin rezervasyonlu çalışması onlara fiyat avantajı da sağlayacaktır. Bunun yanı sıra Keşan TSO tarafından geçtiğimiz yıl çalışmaları başlatılan ve bu yıl aktif edilen sarosdanenerede adlı tatil planlama platformunun Saros turizmine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz. Keşan TSO başta sarosdanenerede.com ile gerek tanıtım gerekse bu karmaşıklığın giderilmesi adına yaptığı faaliyetlerle görevini yerine getirmiştir.
Gökhan Çevikel;
“Yaşanan sorunlar el birliği ve ortak akıl ile çözülecek sorunlardır.”
“Yaşanan sıkıntılar hep aynı fakat çözümlere odaklanamıyoruz. Keşan TSO tarafından yapılan tatil bilinçlendirme çalışmaları artarak devam etmeli. İnsanlar Saros Körfezi’ne geldikten sonra değil gelmeden önce ne yapacaklarını, nasıl vakit geçireceklerini bilmeli. Bu çoğu tatil bölgelerinde mevcut bir uygulama. Bizler emlakçılar olarak tatilcilerimizin konaklama açısından gerekli bütün ihtiyaçlarını karşılayacak durumdayız. Saros Körfezi’ni tercih eden misafirlerimizin tatile gelmeden önce konaklama planlamalarını yapmaları gerekiyor. Yaşanan sorunlar el birliği ve ortak akıl ile çözülecek sorunlardır.”

Neşe Vardar;
“Keşan TSO tarafından oluşturulan www.sarosdanenerede.com adlı sitenin Saros’da yaşanan keşmekeşliğe bir nebzede olsa çözüm olacağına inanıyoruz.”
“Saros Körfezi’ne gelen misafirlerimizin daha bilinçli tatil yapmaları ve tatil süresince aradıkları her şeyi kolayca bulmaları için Keşan TSO tarafından oluşturulan www.sarosdanenerede.com adlı sitenin Saros’da yaşanan keşmekeşliğe bir nebzede olsa çözüm olacağına inanıyoruz. Bayram tatili süresince yaşanan yoğunluk sadece Saros Körfezi’nde değil Türkiye’deki tüm tatil bölgelerinde yaşanmıştır. Yani sorun aslında kalabalık değil düzensizlik sorunudur. İnsanlar nerede çadır kuracaklarını, nerede yiyip içeceklerini, nerede eğleneceklerini bilmiyor ve belli bölgelere yığılma oluyor. Keşan TSO bu konuda gerek profesyonel tanıtım filmleri gerekse yapılan site çalışmaları ile bu konunun önemine defalarca dikkat çekmiştir. Yapılan çalışmalardan ötürü oda yöneticilerimize teşekkür ediyoruz.”
Cüneyt Yüksekdağ;
“Sarosdanenerede.com’un tanıtım sitesiymiş gibi algılanması son derece yanlış.”
“www.sarosdanenerede.com tatilcilerin tatile gelmeden önce planlama yapmaları için oluşturulan bir sitedir. Bu anlamda; bu sitenin tanıtım sitesiymiş gibi algılanması son derece yanlış. Aksine önümüzdeki süreçte hep birlikte şahit olacağız ki; insanlar Saros Körfezi’ne gelmeden önce tatillerini bu site aracılığıyla daha planlı hale getireceklerdir.”
Recep Fidan;
Keşanlı Ali Marka sahihi İsmail Fidan’ın babası Recep Fidan; “Bayramdan sonra bir durgunluk var ama bayram tatili işletmelerimiz açısından oldukça yoğun ve verimli geçti. İşlerden ve odamızın yaptığı tanıtımlardan memnunuz.”

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.





POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA