Bu güne kadar hak ettiği değerin verilmediğini düşündüğüm Müftü Raşit Efendinin vefatının 95. Yıl dönümün mezarı başında anma etkiliğini sosyal medyada görünce duygulandım. Sonunda geçte olsa hatırlandığı için memnun oldum. Yalnız cahilliğime verin anlayamadığım Keşan Belediye Başkanlığı yapmış olduğundan mı? yoksa Milli Mücadeledeki yaptığı hizmetler nedeniylemi anıldı. Sonuçta benim için anılması önemli katkıda bulunanlara teşekkür ederim. Ayrıca CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl de Teşekkür ederim , Gönül isterdi ki diğer siyasi partilerinde orada bulunmalarını.
İlçemizde Müftü Raşit Efendiyi hatırlatan ve adını yaşatacak Raşit Efendi İlkokulundan başka yok. Keşan ile ilgisi ne kadar var olduğu tartışılan Keşanlı Alinin heykeli var. Yazar Haldun Taner parkı ve heykeli olduğu halde ne yazık ki Keşan’a mahal olmuş kişiler bunlardan mahrum kalmıştır.
Milli Mücadele döneminde din adamlarının bir kısmı Mustafa kemal ve İstiklal mücadelesinin karşısında yer alırken, Keşan Müftüsü Raşit Efendi mücadelenin içinde yer almıştır. Zeki ve basiretli biri olarak tanınan Müftü Raşit Efendi Mütarekeden sonra bir çok Keşanlının Keşan’ı terk etmesine rağmen o İlçede kalarak büyük bir cesaretle Keşan’ı savunmuştur. Çevredeki gönüllüleri toplayarak bin kişilik gönüllü ile Yunanlıları oyalamış. Bölgenin meşhur çete reisi Sarp dereli Kara Salih’ e haber göndererek bir direniş örgütü kurdurarak Yunanlılara direnmiş. Mudanya Mütarekesi ile Yunanlılar İlçeyi terk edene kadar savunmuşlardır.
Müftü Raşit Efendi , 19 Kasım 1922’ de şehre giren Milli Mücadele Kumandanı olarak kasabanın idaresini ele almış ve bayrağı hükümet konağına kendisi dikmiştir. Şakir Kesebir hatıralarında bu olayı şöyle anlatmıştır.
‘’ Keşan’a Binbaşı Mehmet bey komutasında bir taburumuz, 19 Kasım 1922 de girmiş , Kasabayı itilaf devletleri heyetinden teslim almıştı. Ben Binbaşı Rafet Paşa’ dan suretini aldığım Müftü Raşit Efendinin Mektubunu Keşan’a ait kısmını verdim ve kendisi ile temasa geçmesini söyledim. Keşan’a geldiğim zaman Müftüyü, kasabanın idaresini ele almış bulundum. İmzaladığımız protokole göre, teslim muamelesi bittikten sonra , müttefik heyet şehirlerden ayrılıyor, biz de daha sonra şanlı bayrağımızı başta hükümet konağı binası, diğer resmi dairelere çekiyorduk. Teslim imza protokolünü henüz imzalamış idik ki, coşkun alkış sesleri duyduk. Hep beraber ne oluyor diye dışarı fırladık . Gördük ki, Müftü Efendi, elinde koskoca bir bayrak , yaşından hiç umulmayacak çeviklikle Hükümet binasına bayrağı çekiyor… İtilaf devletlerinin zabitleri hadiseyi dikkatle takip ediyorlardı. İtalyan murahhası dayanamadı. Gayr-ı ihtiyari hareketle, çekilen bayrağa karşı selam vaziyetini aldı, ötekilerde ister istemez katıldılar… Bu vazifeyi yerine getirmesinden sonra Müftü Efendi yanımıza geldi, gözleri yaşlı idi, beni kucakladı ve:
‘ Allah bana bu günü gösterdi.. Ölürsem de artık gam çekmem’ dedi,
Bu mübarek insanın elini öptüm, ‘’
Müftü Raşit Efendi Adına Kültürel ve Sosyal etkinlikler yapılarak. Öykü, Makale, Şiir yarışmaları düzenlenilebilinir.
Verdiği hizmetlerden dolayı rahmetle anıyor.Ruhu Şad, Mekanı Cennet olsun diyoruz.

Not: Kaynak: Dr. Fatma ÇALİK ORHUN Keşan Tarihi Kitabında yaralanılmıştır.

20.01.2024
Eyüp KÖK
KEŞAN
.
EMEKLİ

Emekli kelimesinin anlamını anlayamadım.Bilen var mı?
Bir kenara çekilip huzur içinde yan gelip yatan mı?
Çile çekip. ızdırap içinde kıvranıp ecel gününü bekleyen mi?
Siz hangisindensiniz bilemem ama sonunda emeklisiniz.

On bin alanda emekli, yüz bin alanda emekli
Biri evin yolunu şaşırır. Biri Döviz bürosunun
Biri ayın sonun sayıklar. Değeri üç ayın sonunu
Biri cep teki parayı hesaplar. Değeri borsayı sayıklar.

AKLIMA DÜŞENLER Prof. Dr. Süleyman KÖK

4/A 4/B 4/C limisin havan ona göre
Biri Ahmet aga, Diğeri eski Mv. Mehmet bey
Bunu emekliye reva görenler hangi mantıkta
Emeklisin fazla kurcalama ecel var şafakta.

Torun torba ile oyna oyalan
Eskileri sayıkla kendini avut
Her attığın şut olur aut
Bundan böyle yaşadığına tut.