Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
16:30 - MALKARA KENT KONSEYİ YÜRÜTME KURULU İLK TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
17:05 - CHP TEKİRDAĞ VEKİLİ AYGUN, ÇORLU ATATÜRK HAVALİMANI SIKINTISINI GÜNDEME GETİRDİ:
16:55 - kIŞIN SICAK SU İLE BANYO YAPMAK EKZAMAYI TETİKLİYOR
17:37 - SAADET PARTİSİ EDİRNE TEŞKİLATINDAN AKALIN’A ZİYARET
17:34 - Ün Tarım Bakanı’na sordu:”Yurt dışından iade edilen ürünlerin ne kadarı imha ediliyor ?”
17:27 - YAKLAŞAN BOCUK GECESi COŞKUSU KARAAĞAÇ’TA SANATLA HAYAT BULDU
17:24 - TÜRKİYE’NİN EKONOMİK GERÇEKLERİ VE ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ: AKP İKTİDARININ 22 YILLIK KARNESİ
22:19 - Gazeteci Sonay Can’dan 3. Kitap: “Haluk Levent Anıları” yayımlandı
18:22 - ULUSLARARASI BALKANLARDA ALEVİLİK VE BEKTAŞİLİK SEMPOZYUMU BAŞLADI
Ahmet AK
0 533 3423055
ahmet.ak.315080@facebook.com
ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone, Kemal Bey ile otel odalarında buluşup,”Aman BDP ile ittifak yapın, İstanbul’da birlikte olun” diyor. Eminiz, MHP yönetimine de benzer uyarılarda bulunuyor ve ‘Sakın milli güç birliği gibi işlere kalkışmayın’ tehdidini gösteriyordur. (Hüseyin Vodinalı)
Kaset furyasında Deniz Baykal’a kaset, MHP yöneticilerine kaset gibi komplolar, hep bunun için değil miydi sanki!
Pekiyi halk ne düşünüyor?
29 Ekim’de de meydanlarda ne düşündüğünü dile getirdi büyük milletin mazlum evlatları:
Eğer okuyabiliyorlarsa “Birleşin” diyor, Cumhuriyet düşmanlarına, emek düşmanlarına karşı, Müslüman’ı Müslüman’a kırdıranlara karşı, yani “Emperyalizme karşı birleşin” diyor…
Ve soruyor CHP ve MHP yönetimlerine:
“Halkın sözünü dinleyip birleşecek misiniz yoksa Sam Amca’nın sözünü dinleyip koltuklarınızı koruyacak mısınız?”
Bu sorunun cevabını açıkçası; bu satırlara ilham olan “Hüseyin Vodinalı” da bilmediğini söylüyor.
Ama biz biliyoruz ki, halkın sözünü dinlemezlerse, o koltukları verdiği gibi bu millet “dersini” de vermesini bilir. Sam Amca’nın en özel yerinde sakladığı dersi de artık nerelerinde saklarlar, onu da kendileri düşünür ve bulur. (Bu konuyu önceki haftaki “Paralize” başlıklı yazımızda ele almıştık, hatırlayacaksınız. Alıntı yaptığım Hüseyin Vodinalı’ya teşekkür ederim.)
* * *
90 derecelik dik açı Doksanıncı Yıl’da önümüze turnusol kâğıdını koymuştur dostlar…
Bilirsiniz kimyada en sık olan turnusol tepkimeleri kırmızı turnusol maviye veya mavi turnusol kırmızıya dönüşmesidir. Ancak, bunların dışında da tepkimeler vardır. Örneğin, klor gazı mavi turnusol kâğıdını beyaza döndürür (kimyasal deyimiyle, turnusol kâğıdı ağarmıştır).
Bunun anlamı şudur: Cumhuriyet’e bağlı yurttaş kendisini gösteriyor. Cumhuriyet’ten ve Atatürk’ten vazgeçmeyeceğini 90 derecelik açı ile dik durarak gösteriyor.
“İmdi!” kim hangi amaca hizmet eder bilinmez lakin 90’lık insanlar yakınlarının koluna girerek, bayramda dimdik durmaya gayret ediyorlarsa en son bu kadar kalabalığın hangi 29 Ekim’de toplandığını iyi düşünmelidir.
Bulamazlar!
Demek ki, evde oturan “cumhur” kendini bayrama “katılmakla zorunlu” hissetmiştir. Çıkması muhtemel kriz “sıcak koltukların değnek açısını” kökünden değiştirecektir; hem de futbolun tabiriyle “çatala takarak” 90’dan!.
* * *
Son oyuncağını da 31 Ekim tarihli Büyük Millet Meclisi oturumunda kaptıran malum çevreler yani “Emperyalizmin yurt içindeki rehberleri” ellerinde sadece bir büyük oyuncak kaldığını biliyor.
Onlar; on dört yıldan buyana iki tekeri patlamış çamurluğu düşmüş, adına “iktidar” denen bu sihirli oyuncağı da kaybetmek üzeredir ve bir daha dönmemek üzere oyun bahçesinden sokak aralarına kaçmaya hazırlanmaktadır.
“Süslümanlar” mazlum milletin masum evlatlarına büyük bedeller ödetti, meclisteki tırtıl misali:
“Tırtılın son değdiği yere (fotoğraf üstadı) ‘kelebek’ dermiş” (R.Bach) bu doğrudur. Son sözü de Sevgili Faruk’’tan aldım;
“Ama her şeye rağmen çirkin tırtıl yeni bir hayatı (bilmeden) içinde barındırırken, güzel kelebek sonun habercisi olmaktadır…”
__________ o __________