Yüksek ziraat mühendisi ve tarım danışmanı Lütfü Açar,yağlık ayçiçeği üretiminin Trakya bölgesinde,hububat tarımından sonra en fazla üretim payına sahip olduğunu bildirdi.

Türkiye’de  600 bin hektar alanda yağlık ayçiçeği üretimi yapıldığını aktaran Açar, üretiminde yaklaşık olarak %75’inin Trakya bölgesinde yapıldığını vurguladı.

Yağlık ayçiçeği tarımının  bölge için önemli bir tarımsal faaliyet olduğunun  görüldüğüne vurgu yapan Açar,sözlerine şöyle devam etti:

“Bu itibar ile yağlık ayçiçeği ekim mevsimine gelindiği bu günlerde bazı teknik açıklamalarda bulunabiliriz.

Her şeyden önce güz döneminde derin sürülen ve de ekim mevsiminde kazayağı, diskora ve de tırmık gibi sürüm aletleri ile hazırlanan iyi bir tohum yatağına pinomatik mibzerlerle tekniğe uygun ekim yapılmalıdır.

Ekim esnasında tekniğe uygun yapılacak bir ekim ile birlikte; kullanılacak tohum, uygulanacak gübre ve de çıkışı müteakip yapılacak işlemler ne kadar doğru ve de tekniğe uygun yapılır ise verim ve de randıman da o derece yüksek olacaktır.

Yağlık ayçiçeği, her türlü toprakta yetişmekle birlikte iyi drenajlı, nötr PH (6,5 – 7,5)’a sahip ve su tutma kapasitesi yüksek toprakları daha fazla sever. Kazık kök yapısına sahip olması nedeniylede kuraklık, tuzluluk ve yaşlılık gibi problemleri olan topraklardaki üretim performansı diğer bitkilerden daha iyidir.

Genelde mart ayı sonlarından mayıs ayı ortalarına kadar yağlık ayçiçeği ekim yapılabil inilir. Kuru şarlarda yapılan yağlık ayçiçeği üretimindeki rekolte, doğal olarak mevsime bağlı olarak düşecek yağışlar ile ilişkilidir. Bu itibar ile kuru şartlarda yapılacak üretimlerde ne kadar erken ekim yapılır ise verimde o oranda yüksek olacaktır. Çünkü erken ekimlerde dane doldurma periyodu daha serin devreye geleceğinden, verim de önemli ölçüde artacaktır.

Sulama imkânına sahip arazilerde yapılan üretimlerde yağlık ayçiçeğinin suya ihtiyaç duyduğu devrelerde sulanması durumunda ise verim muhakkak ki yüksek olacaktır. Çünkü ayçiçeği bitkisinin su ihtiyacı, yetişme periyodu boyunca yaklaşık 700-800 mm. civarındadır. Bu nedenle yüksek ve arzulanan verimi alabilmek için yağışın az olduğu yıllarda aradaki farkın, sulamaya uygun yerlerde, mutlaka sulama suyuyla verilmesi gerekir.

Üretimle direk ilişkisi olan bitki beslenme konusu önemlidir. Bu itibar ile mutlaka tekniğe uygun ve de bitkinin ihtiyaç duyacağı bitki besin elementleri doğru bir şekilde toprağa uygulanmalıdır.

Tohum tabii ki önemli bir girdidir. Bu konuda da üreticiler dikkatli olmalıdırlar. Her şeyden önce alacakları tohumların etiket bilgilerini okumaları gerektiğini hatırlatmakta fayda görmekteyiz.

Hastalık ve Zaralılarda ayçiçeği üretiminde önemli faktörlerdendir. Özellikle mantarı hastalıklar ve de orobanş (verem otu) konusunda dikkatli olunmalıdır.”

Yüksek ziraat mühendisi ve tarım danışmanı Lütfü Açar,yağlık ayçiçeği üretiminin Trakya bölgesinde,hububat tarımından sonra en fazla üretim payına sahip olduğunu bildirdi.

Türkiye’de  600 bin hektar alanda yağlık ayçiçeği üretimi yapıldığını aktaran Açar, üretiminde yaklaşık olarak %75’inin Trakya bölgesinde yapıldığını vurguladı.

Yağlık ayçiçeği tarımının  bölge için önemli bir tarımsal faaliyet olduğunun  görüldüğüne vurgu yapan Açar,sözlerine şöyle devam etti:

“Bu itibar ile yağlık ayçiçeği ekim mevsimine gelindiği bu günlerde bazı teknik açıklamalarda bulunabiliriz.

Her şeyden önce güz döneminde derin sürülen ve de ekim mevsiminde kazayağı, diskora ve de tırmık gibi sürüm aletleri ile hazırlanan iyi bir tohum yatağına pinomatik mibzerlerle tekniğe uygun ekim yapılmalıdır.

Ekim esnasında tekniğe uygun yapılacak bir ekim ile birlikte; kullanılacak tohum, uygulanacak gübre ve de çıkışı müteakip yapılacak işlemler ne kadar doğru ve de tekniğe uygun yapılır ise verim ve de randıman da o derece yüksek olacaktır.

Yağlık ayçiçeği, her türlü toprakta yetişmekle birlikte iyi drenajlı, nötr PH (6,5 – 7,5)’a sahip ve su tutma kapasitesi yüksek toprakları daha fazla sever. Kazık kök yapısına sahip olması nedeniylede kuraklık, tuzluluk ve yaşlılık gibi problemleri olan topraklardaki üretim performansı diğer bitkilerden daha iyidir.

Genelde mart ayı sonlarından mayıs ayı ortalarına kadar yağlık ayçiçeği ekim yapılabil inilir. Kuru şarlarda yapılan yağlık ayçiçeği üretimindeki rekolte, doğal olarak mevsime bağlı olarak düşecek yağışlar ile ilişkilidir. Bu itibar ile kuru şartlarda yapılacak üretimlerde ne kadar erken ekim yapılır ise verimde o oranda yüksek olacaktır. Çünkü erken ekimlerde dane doldurma periyodu daha serin devreye geleceğinden, verim de önemli ölçüde artacaktır.

Sulama imkânına sahip arazilerde yapılan üretimlerde yağlık ayçiçeğinin suya ihtiyaç duyduğu devrelerde sulanması durumunda ise verim muhakkak ki yüksek olacaktır. Çünkü ayçiçeği bitkisinin su ihtiyacı, yetişme periyodu boyunca yaklaşık 700-800 mm. civarındadır. Bu nedenle yüksek ve arzulanan verimi alabilmek için yağışın az olduğu yıllarda aradaki farkın, sulamaya uygun yerlerde, mutlaka sulama suyuyla verilmesi gerekir.

Üretimle direk ilişkisi olan bitki beslenme konusu önemlidir. Bu itibar ile mutlaka tekniğe uygun ve de bitkinin ihtiyaç duyacağı bitki besin elementleri doğru bir şekilde toprağa uygulanmalıdır.

Tohum tabii ki önemli bir girdidir. Bu konuda da üreticiler dikkatli olmalıdırlar. Her şeyden önce alacakları tohumların etiket bilgilerini okumaları gerektiğini hatırlatmakta fayda görmekteyiz.

Hastalık ve Zaralılarda ayçiçeği üretiminde önemli faktörlerdendir. Özellikle mantarı hastalıklar ve de orobanş (verem otu) konusunda dikkatli olunmalıdır.”