Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
16:58 - AK Parti’de yönetim kurulu üyeleri belirlendi
13:48 - Gaytancıoğlu:”ÖNCE BUĞDAY, SONRA AYÇİÇEĞİ ŞIMDİ DE ÇELTİKTE HAYAL KIRIKLIĞI FİYATI
13:43 - Belediye üniversiteye başlayacak genç kızlara ücretsiz kıyafet dağıtıyor
22:48 - İpsala Gümrük Kapısı’nda olay… Valilik açıklama yaptı
22:11 - Polisi görünce kaçtı ama yakalanınca üzerinden tabanca çıktı
22:39 - Keşan Belediyesi Eylül Ayı Meclis Toplantısı Gerçekleştirildi
Ulaş DEMİRAY
Atamızı andık.. Salondaki etkinlikleri izlemedim. Ama öğrendiğim kadarı ile Enez’de bu yıl da çok farklı etkinlikler yoksa da Okulların bu anma gününe biraz daha hazırlıklı geldikleri anlaşılıyor… Ben Cumhuriyet Meydanındaki töreni izledim.. Bu törenlerin en anlamlı göstergesi, tüm yurtta olduğu gibi elbette ki saygı duruşu idi.. Tüm ülke insanları, havada, karada, vapurda, uçakta, tarlada İBADET EDER GİBİ hep birlikte inançlı ve dimdik durarak katıldı ve bu vefa gösterisi hep birlikte yaşandı..
***
Ben yıllardır, nerede olursam olayım, bu anma törenlerine ve özellikle de SAYGI DURUŞU’na katılmak için mutlaka en yakın tören alanlarına koşar bu vazifemi yaparım.. Protokol mantığını sevmediğim için törenleri protokol dışından özgürce izlemeyi tercih ederim.. Dışarıdan bakınca, özellikle ön sıraları kapma konusunda gösterilen kurnazlık ve gayretleri ise gülümseyerek izlerim.. Hele bu yaklaşan yerel seçimler nedeniyle bu yıl daha yoğun bir katılım gösteren ve meydana koşan adayların takım elbiseli, kıravatlı görünümleri elbette bir saygının ve heyecanın göstergesidir ama, bana biraz da yapmacık gibi gelir..
***
Yıllar önce bizler çelenklerimizi kendimiz yapardık.. Özellikle o çelenkleri mevsimin ve bu yas gününün sembolü olan KASIM PATLARI ile donatırdık.. KASIM PATLARI o nedenle benim için hep bir HÜZÜN çiçeğidir.. Şimdilerin 12 eylül dayatmalarından olan METAL ÇELENKLER bana hiç anlamlı gelmiyor.. Bir sevgi ifadesinden çok bir reklam ve “En güçlü benim” havası yaratıyor.. Halbuki eski çelenkler bir sevginin, bir coşkunun , bir yaratıcılığın örnekleri olarak sanki daha samimiydi, sanki daha bizdendi, sanki daha sivildi..
***
Bir de çelen koyma töreninde, Enez’de ve her yerde tören yönetici ya da komutanının kullandığı iki kelime hem çirkin hem de usulsüz.. “Şimdi Kaymakamlık çelengi konulacaktır… Arz ederim”.. Nedir “Arz ederim” in anlamı…? Yani “Sayın Kaymakam, Sayın belediye Başkanı bu alanın en büyükleri sizlersiniz, Çelenk koyma sırası sizin. Ben hatırlatayım ama ister koyun ister koymayın.. Sizin bileceğiniz iş” anlamındadır.. Halbuki o yönetmen o alanda bu devletin kanunları ile oluşmuş ve şekillendirilmiş bir töreni yönetiyor.. Yani o kanunu ve hatta o kanunu yapan ve “Bunu uygula” diyen TBMM yi temsil ediyor.. Şaşırmayın ama orada kaymakam da , diğerleri de bu yönetmene ve onun komutlarına uymak zorundadır.. O bir sunucudan öte yönetmendir; arz etmez… Yönetir, yönlendirir… Eğer ARZ ETMEK şartsa diğer çelenk koyucuları çağırırken de aynı ifadeleri kullanmalıdır..
***
Artık Atatürk’ü anmak devlet tekelinden çıkmıştır.. Halk onu dilediği gibi, dilediği yerde ve dilediği şekilde anmaya ve anlamaya devam ediyor.. Anıtkabir böyle günlerde yüzbinlerle ifade edilen ziyaretçilerle dolup taşıyor.. Taşrada kimisi onun için mevlüt okutuyor, kimisi lokma dağıtıyor.. Bu coşku, bu sevgi yıldan yıla sel olup taşıyor.. Arz ederim..