Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
15:25 - Kışın Yüzünüzdeki Kızarıklık ve Kuruma İçin Önemli İpuçları:Seboreik Dermatiti Anlamak ve Yönetmek
20:56 - Keşan Belediyesi’ne Ait Taşınmazların İhalesi Gerçekleştirildi
20:46 - BEYLİKDÜZÜ VE PADERBORN KARDEŞ ŞEHİR OLDU
15:46 - Keşan DOÇEK’ten Sonbaharın Büyüleyici Atmosferinde Bisiklet Keşif Turu
12:54 - Üzerinden tabanca ve 14 adet fişek çıktı
13:53 - KEŞANLILAR, FENER ALAYI KORTEJİNDE BULUŞTU
13:26 - Kongre Meydanı tek ses tek yürek “İyi ki varsın cumhuriyet”
Keşanlı olan başarılı bir gencimizi sizlere tanıtmak istiyoruz sevgili okurlarımız.Keşan’ın yetiştirdiği değerleri zaman zaman sizlere sitemiz yoluyla tanıtmak ve onları okurlamızla buluştumayı amaçlıyoruz.
Şimdi Baran Tankut Gümüşel ile yapılan röportajı yayınlıyoruz.
Riskler ve potansiyelleri iyi değerlendirmek gerekiyor
Baran Tankut GÜMÜŞEL
BMW Grup Asya Bölgesi Aks Parçaları Satınalma Kıdemli Müdürü
BMW Group Senior Manager Purchasing and Supplier Network Asia Chassis & Safety
Baran Tankut Gümüşel, tedarikçi olarak çalışan firmaların, hem müşterilerine yakın olabilmek, hem de hızla artan talebi karşılayabilmek için Çin’de yer almanın uzun vadede kalıcılığı sağlayacağına değiniyor.
Çin’de yöneticilik yapmaya nasıl karar verdiniz?
Almanya’da Uluslararası İşletme eğitimimden sonra, Avrupa’dan, Amerikan’dan gelen teklifleri
değerlendirdim. Asya’nın, özellikle Çin’in dünya ekonomisi üzerindeki etkisini ve de Çin’in sunduğu imkanları göz önüne alarak, 2006 senesinde Volkswagen’den gelen teklifli değerlendirip, Nisan 2006’da Pekin, Çin’de çalışmaya başladım. İlk başlarda kalma sürem iki sene idi. Fakat, Volkswagen içinde aks parçaları satınalma bölümünde proje sorumlusu olarak motor parçaları satın alımına terfi
edildim, böylece Çin’deki sürem biraz daha uzatıldı. 4,5 sene kadar Volkswagen Group China Satın alma bünyesinde, farklı projelerle Çin’de bir çok tedarikçi tanıdım ve Çin tedarikçi pazarını çok iyi tanıma şansı buldum. 2010 senesinde BMW’den gelen teklifi değerlendirip, 2010’nun Eylül
ayında BMW’ye transfer oldum.
Çin’de yöneticilik yapmak konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Her kültürün kendine özgü örf ve adetleri var. Çinli bir firmada, şef ve çalışan arasında çok büyük bir hiyerarşi farkı var. Genelde şef ne derse, o olmak zorundadır. Şefin verdiği direktifleri bir Çinli çalışan sorgulayamıyor ya da Çinli çalışan kendi fikrini belirtmekten çekiniyor. Uzun süre Çinli bir şirkette
çalışmış olanlar, Batılı şirkette işe başlayınca kültür şokuyla karşılaşıyorlar. Çünkü batılı firmaların iş yaşamında karşılılıklı fikir alış-verişi çok önemli. Hem problemleri çözmede, hem de çalışanların
birbirini tanımasında önemli rol alıyor. Batılı şirketlerde yöneticiler, çalışanların kendi fikirlerini ortaya atıp sadece şefin dediğini yapmalarını istemiyorlar. Fakat, Çinli çalışan genelde anlaşmazlık ya da çatışma çıkmaması için, şefin dediklerine ‘evet’ diyor. Batıda, özellikle Almanya’da ‘evet’ sözlü anlaşma anlamına gelir. Ama Çin’de ‘evet’ farklı anlamlara gelebiliyor. Örneğin, ‘olabilir’ ya da ‘seni duydum’ gibi bir anlam çıkartılabiliniyor.Batı iş dünyasından gelen yöneticiler, ilk zamanlarda bu yüzden bazı sorunlar yaşıyorlar. Önemli olan farklı kültürlerin farklı adetleri olduğunu kabul etmek ve
bunların ne anlama geldiğini öğrenerek ona uygun davranmak gerekiyor. Günümüzde özellikle çok uluslu çalışan şirketlerde en çok aranan özellik, bir çalışanın diğer çalışanlarla iletişim kabiliyeti ve farklı kültürlere ayak uydurabilme özelliği. Benim uzun seneler yurt dışında yaşamam ve eğitim görmem, kültür şokundan fazla etkilenmememe olanak verdi. Uzun süre farklı kültürlerle ve milliyetlerle beraber yaşayınca, farklı milliyetten insanların farkı düşünebildiğini ve olaylara nasıl farklı tepki verebileceğini anlıyorsunuz.
Batılı bir şirkette yönetici olmak ile Çin’de bir şirkette yönetici olmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Batılı şirketlerde kendi fikirlerinizi belirtebiliyorsunuz. Çinli şirketlerde ise şefin dedigini yapmak zorunda olduğunuz için, kendinizi fazla geliştiremiyorsunuz.
Çin’de hangi tecrübeleri kazandınız?
En büyük tecrübem, Çinli şirketlerle ve Çinlilerle nasıl çalışması gerektiğini ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini öğrenmem. “Lose Face” denilen saygınlığı yitirmemek Çinliler için çok önemli. Genel
‘evet yanıtı bu yüzden geliyor.Kültürel tecrübelerimin yanında, Çinlilerle nasıl iş yapılır, nelere dikkat etmek gerekir, Çin’de hangi tedarikçiler hangi kalitede ürünler üretiyor gibi tecrübelerim de oldu.
Türk şirketlerine Çin’de üretim yapmak konusunda neler önerirsiniz?
Çin pazarı çok büyük ve gelişen bir pazar. Özellikle, tüketim ürünleri üreten firmalar için, Çinnüfusunu göz önüne alırsak, mühiş bir potansiyel var. Fakat bunun yanında riskler de bulunuyor. En çok bilinen risklerden birisi, ürünlerinizin kopyalanması. Çin hükümetinin getirdiği bazı endüstrilere yönelik kurallar var. Özellikle otomobil sektöründe bir ortakla beraber çalışmak zorundasınız. Çin hükümetinin belirlediği kurallara göre, bazı önemli teknolojileri Çin’de üretmeniz
gerekiyor.
Keşanlı olan başarılı bir gencimizi sizlere tanıtmak istiyoruz sevgili okurlarımız.Keşan’ın yetiştirdiği değerleri zaman zaman sizlere sitemiz yoluyla tanıtmak ve onları okurlamızla buluştumayı amaçlıyoruz.
Şimdi Baran Tankut Gümüşel ile yapılan röportajı yayınlıyoruz.
Riskler ve potansiyelleri iyi değerlendirmek gerekiyor
Baran Tankut GÜMÜŞEL
BMW Grup Asya Bölgesi Aks Parçaları Satınalma Kıdemli Müdürü
BMW Group Senior Manager Purchasing and Supplier Network Asia Chassis & Safety
Baran Tankut Gümüşel, tedarikçi olarak çalışan firmaların, hem müşterilerine yakın olabilmek, hem de hızla artan talebi karşılayabilmek için Çin’de yer almanın uzun vadede kalıcılığı sağlayacağına değiniyor.
Çin’de yöneticilik yapmaya nasıl karar verdiniz?
Almanya’da Uluslararası İşletme eğitimimden sonra, Avrupa’dan, Amerikan’dan gelen teklifleri
değerlendirdim. Asya’nın, özellikle Çin’in dünya ekonomisi üzerindeki etkisini ve de Çin’in sunduğu imkanları göz önüne alarak, 2006 senesinde Volkswagen’den gelen teklifli değerlendirip, Nisan 2006’da Pekin, Çin’de çalışmaya başladım. İlk başlarda kalma sürem iki sene idi. Fakat, Volkswagen içinde aks parçaları satınalma bölümünde proje sorumlusu olarak motor parçaları satın alımına terfi
edildim, böylece Çin’deki sürem biraz daha uzatıldı. 4,5 sene kadar Volkswagen Group China Satın alma bünyesinde, farklı projelerle Çin’de bir çok tedarikçi tanıdım ve Çin tedarikçi pazarını çok iyi tanıma şansı buldum. 2010 senesinde BMW’den gelen teklifi değerlendirip, 2010’nun Eylül
ayında BMW’ye transfer oldum.
Çin’de yöneticilik yapmak konusunda neler söyleyebilirsiniz?
Her kültürün kendine özgü örf ve adetleri var. Çinli bir firmada, şef ve çalışan arasında çok büyük bir hiyerarşi farkı var. Genelde şef ne derse, o olmak zorundadır. Şefin verdiği direktifleri bir Çinli çalışan sorgulayamıyor ya da Çinli çalışan kendi fikrini belirtmekten çekiniyor. Uzun süre Çinli bir şirkette
çalışmış olanlar, Batılı şirkette işe başlayınca kültür şokuyla karşılaşıyorlar. Çünkü batılı firmaların iş yaşamında karşılılıklı fikir alış-verişi çok önemli. Hem problemleri çözmede, hem de çalışanların
birbirini tanımasında önemli rol alıyor. Batılı şirketlerde yöneticiler, çalışanların kendi fikirlerini ortaya atıp sadece şefin dediğini yapmalarını istemiyorlar. Fakat, Çinli çalışan genelde anlaşmazlık ya da çatışma çıkmaması için, şefin dediklerine ‘evet’ diyor. Batıda, özellikle Almanya’da ‘evet’ sözlü anlaşma anlamına gelir. Ama Çin’de ‘evet’ farklı anlamlara gelebiliyor. Örneğin, ‘olabilir’ ya da ‘seni duydum’ gibi bir anlam çıkartılabiliniyor.Batı iş dünyasından gelen yöneticiler, ilk zamanlarda bu yüzden bazı sorunlar yaşıyorlar. Önemli olan farklı kültürlerin farklı adetleri olduğunu kabul etmek ve
bunların ne anlama geldiğini öğrenerek ona uygun davranmak gerekiyor. Günümüzde özellikle çok uluslu çalışan şirketlerde en çok aranan özellik, bir çalışanın diğer çalışanlarla iletişim kabiliyeti ve farklı kültürlere ayak uydurabilme özelliği. Benim uzun seneler yurt dışında yaşamam ve eğitim görmem, kültür şokundan fazla etkilenmememe olanak verdi. Uzun süre farklı kültürlerle ve milliyetlerle beraber yaşayınca, farklı milliyetten insanların farkı düşünebildiğini ve olaylara nasıl farklı tepki verebileceğini anlıyorsunuz.
Batılı bir şirkette yönetici olmak ile Çin’de bir şirkette yönetici olmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Batılı şirketlerde kendi fikirlerinizi belirtebiliyorsunuz. Çinli şirketlerde ise şefin dedigini yapmak zorunda olduğunuz için, kendinizi fazla geliştiremiyorsunuz.
Çin’de hangi tecrübeleri kazandınız?
En büyük tecrübem, Çinli şirketlerle ve Çinlilerle nasıl çalışması gerektiğini ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini öğrenmem. “Lose Face” denilen saygınlığı yitirmemek Çinliler için çok önemli. Genel
‘evet yanıtı bu yüzden geliyor.Kültürel tecrübelerimin yanında, Çinlilerle nasıl iş yapılır, nelere dikkat etmek gerekir, Çin’de hangi tedarikçiler hangi kalitede ürünler üretiyor gibi tecrübelerim de oldu.
Türk şirketlerine Çin’de üretim yapmak konusunda neler önerirsiniz?
Çin pazarı çok büyük ve gelişen bir pazar. Özellikle, tüketim ürünleri üreten firmalar için, Çinnüfusunu göz önüne alırsak, mühiş bir potansiyel var. Fakat bunun yanında riskler de bulunuyor. En çok bilinen risklerden birisi, ürünlerinizin kopyalanması. Çin hükümetinin getirdiği bazı endüstrilere yönelik kurallar var. Özellikle otomobil sektöründe bir ortakla beraber çalışmak zorundasınız. Çin hükümetinin belirlediği kurallara göre, bazı önemli teknolojileri Çin’de üretmeniz
gerekiyor.