Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
16:58 - AK Parti’de yönetim kurulu üyeleri belirlendi
13:48 - Gaytancıoğlu:”ÖNCE BUĞDAY, SONRA AYÇİÇEĞİ ŞIMDİ DE ÇELTİKTE HAYAL KIRIKLIĞI FİYATI
13:43 - Belediye üniversiteye başlayacak genç kızlara ücretsiz kıyafet dağıtıyor
22:48 - İpsala Gümrük Kapısı’nda olay… Valilik açıklama yaptı
22:11 - Polisi görünce kaçtı ama yakalanınca üzerinden tabanca çıktı
22:39 - Keşan Belediyesi Eylül Ayı Meclis Toplantısı Gerçekleştirildi
Millet gazetesi yayınına ara verdi…
Yayınına ara verme kararı alan Millet gazetesinin sahibi Cengiz Ömer, GÜNDEM’e konuştu. |
İskeçe merkezli haftalık Millet gazetesi geçtiğimiz günlerde yayın hayatına ara verdiğini duyurdu. Ekonomik ve gazeteyle ilgili bürokratik sıkıntılar ve son dönemde azınlık basınına ve Millet gazetesine yönelik adli kovuşturmanın artması nedeniyle yazılı yayın hayatına ara veren Millet gazetesi, internet yayıncılığına devam edeceğii açıkladı. Millet gazetesinin bu kararıyla ilgili olarak gazetenin sahibi Cengiz Ömer’le konuştu. İşte Cengiz Ömer’le yaptığımız röportaj: GÜNDEM: Millet gazetesinin yayınına ara verme kararının sebeplerini anlatırmısınız? Neden böyle bir karara vardınız? Cengiz ÖMER: Aslında bir çok sebebi var. Bir çok teknik detayı da var. Ancak özetle ve anlaşılır bir şekilde ifade etmek gerekirse; 5 yılı aşkın bir süredir Kalkınma Bakanlığına bağlı Marka Tescil Kurulu’nun bizce siyasi sebeplerden dolayı ‘Millet’ ismini onaylamamasından kaynaklanan sigorta problemi ve buna bağlı olarak kaynaklanan maddi sıkıntılarla birlikte, son dönemde yapılan mali baskınlar ve buna bağlı olarak reklam gelirlerimizin sıfırlanması ve tabii her geçen gün artan mahkeme maratonu ve masrafları ile oluşan mali zorluklar gazetenin durumunu içinden çıkılmaz bir duruma getirdi. Birkaç aydır gerek matbaa gerekse kira ve diğer bazı ödemelerimizi yapamıyorduk. Ayrıca ülkedeki ekonomik kriz de abone gelirlerimizin ciddi miktarda düşmesine sebep oldu. Bu durumun sizin gazetenizde de benzer bir durumda olduğunu ve abone ücretlerinin toplanmasında ciddi sıkıntılar yaşadığınızı biliyorum. Bizlerin şu durumda bazı harcamaları durdurmamız gerekiyordu. Bunun da ötesinde bazı resmi işlemlere de bir çare bulmamız gerekiyor. Eğer sorunlarımıza çareler bulabilirsek tekrar gazete basımına başlayabiliriz. Aksi takdirde internet ortamında yayınımıza devam etmek durumundayız. Özetle ifade etmek gerekirse mali sorunların ötesinde azınlık basınına yönelik sistematik baskı siyaseti beraberinde bir çok sorunun oluşmasına neden oldu. Bu da azınlık basınının mağdur olmasının temel sebebidir. GÜNDEM: Millet gazetesi ve genel anlamda azınlık basınına yönelik bir süredir devam eden kovuşturma ve uygulanan cezaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunun arkasındaki sebepler ne olabilir? Cengiz ÖMER: Bu kovuşturma ve uygulanan cezaların, açılan davaların sebebi çok açık ve nettir. Bütün bunların gayesi azınlık basınını susturmak ve sindirmektir. Çok kısmi de olsa bunu başardıklarını söyleyebilirim. Bizler elbetteki azınlık basını olarak doğruları yazmaktan vazgeçmeyeceğiz. Ancak yapılan bu baskılar ve açılan davalar bazen öyle bir boyut alıyor ki bir gazeteci olarak şunu düşünmeye başlıyorsunuz; “Acaba haftaya yağmur yağacağını yazsam toplumda kargaşa yaratmış olur muyum? Bu da mahkemelik olur mu?” Yani kısacası azınlık basınına açılan davalar öyle acayip gerekçelere dayandırılıyor ki kendinizi başka bir dünyada veya hayal aleminde hissediyorsunuz. Bir azınlık gazetecisi azınlık haklarını dile getiremeyecekse buna artık denilecek birşey yoktur. Ülkedeki ekonomik krizin ırkçılığın yükselmesine sebep olduğu ve toplumu tehdit ettiği bilinmektedir. Azınlık basını olarak bunu biz yazdığımızda bu kovuşturma konusu olabiliyor. Ulusal Yunan basını en sert şekilde yönetimin yanlışlıklarını eleştirdiği ortadayken azınlık basınına yönelik yapılan bu baskılar düşündürücüdür. GÜNDEM: Şahsınıza yönelik bir soruşturma devam ediyor. Bu konuyla ilgili bilgi verirmisiniz ve bu olayı nasıl yorumluyorsunuz? Cengiz ÖMER: 9 Mayıs’tan itibaren İskeçe Emniyet Teşkilâtı’na ifade vermek üzere girip çıkıyorum. Teşkilât bünyesindeki Devlet Güvenlik Birimi’nde savcı emriyle sorgulandım. Düşünün ki, 21. yüzyılın AB üyesi Yunanistan’ında savcı emriyle devlet güvenlik memurları bana ‘Sen Lozan Antlaşması’nda Batı Trakya’daki Azınlığın Müslüman Azınlık olduğunu bilmiyor musun ki, gazetendeki yazılarında ısrarla Türk Azınlık diyorsun!’ diye soru soruyor. Bana göre sorgulamanın en can alıcı sorusu, ‘Azınlığa ve özellikle Pomaklar’a neden Türk diyorsun?’ sorusuydu. İlgili birimdeki sorgu memuru bana bunun kanunlara aykırı olduğunu, bu şekilde insanları birbirine düşürdüğümü, ülkesini seven insanların öfkesini üzerime çekmeye zorladığımı söyledi. GÜNDEM: Sizce Batı Trakya Müslüman Türk azınlık toplumu ve kurumları azınlık basınına gereken desteği veriyor mu? Cengiz ÖMER: Toplumumuzda okuyucu kitlesinin çok doyurucu olduğunu söyleyemeyiz. Ancak bu konuya ehemmiyet veren her kesimden insanımız elinden geldiği kadar hem takip etmeye hem de maddi-manevi desteğini sağlama noktasında gayret gösteriyor. Ancak şu andaki abone rakamlarının, bunu tüm azınlık basını için söylüyorum kesinlikle yeterli olmadığını söyleyebilirim.Yine de bugüne kadar destek veren soydaşlarımıza minnet ve şükranlarımızı arzediyoruz. GÜNDEM: Millet gazetesinin durumu ve azınlık basınının içinde bulunduğu durum hakkında son mesajınız ve söylemek istedikleriniz nelerdir? Cengiz ÖMER: Hem gazetemizin hem diğer azınlık basınının içinde bulunduğu durumun oldukça içler acısı olduğu kanaatindeyim. Çünkü bu işin güçlüklerini çok iyi biliyorum ve şu anda diğer basın kurumlarının içinde bulunduğu durumu da tahmin edebiliyorum. Azınlık basınına yönelik baskılar azınlığa yapılan baskılardır. Basın azınlığın sesidir. Ve bu ses kısılmak isteniyor. Azınlık olarak var olduğumuzu ve bundan sonra da var olacağımızı her fırsatta haykırmaya devam edeceğiz. Toplumun tepkisi bunu göstermektedir. |
Ekleyen: Ozan Ahmetoglu Kaynak: http://www.gundemgazetesi.com |
Millet gazetesi yayınına ara verdi…
Yayınına ara verme kararı alan Millet gazetesinin sahibi Cengiz Ömer, GÜNDEM’e konuştu. |
İskeçe merkezli haftalık Millet gazetesi geçtiğimiz günlerde yayın hayatına ara verdiğini duyurdu. Ekonomik ve gazeteyle ilgili bürokratik sıkıntılar ve son dönemde azınlık basınına ve Millet gazetesine yönelik adli kovuşturmanın artması nedeniyle yazılı yayın hayatına ara veren Millet gazetesi, internet yayıncılığına devam edeceğii açıkladı. Millet gazetesinin bu kararıyla ilgili olarak gazetenin sahibi Cengiz Ömer’le konuştu. İşte Cengiz Ömer’le yaptığımız röportaj: GÜNDEM: Millet gazetesinin yayınına ara verme kararının sebeplerini anlatırmısınız? Neden böyle bir karara vardınız? Cengiz ÖMER: Aslında bir çok sebebi var. Bir çok teknik detayı da var. Ancak özetle ve anlaşılır bir şekilde ifade etmek gerekirse; 5 yılı aşkın bir süredir Kalkınma Bakanlığına bağlı Marka Tescil Kurulu’nun bizce siyasi sebeplerden dolayı ‘Millet’ ismini onaylamamasından kaynaklanan sigorta problemi ve buna bağlı olarak kaynaklanan maddi sıkıntılarla birlikte, son dönemde yapılan mali baskınlar ve buna bağlı olarak reklam gelirlerimizin sıfırlanması ve tabii her geçen gün artan mahkeme maratonu ve masrafları ile oluşan mali zorluklar gazetenin durumunu içinden çıkılmaz bir duruma getirdi. Birkaç aydır gerek matbaa gerekse kira ve diğer bazı ödemelerimizi yapamıyorduk. Ayrıca ülkedeki ekonomik kriz de abone gelirlerimizin ciddi miktarda düşmesine sebep oldu. Bu durumun sizin gazetenizde de benzer bir durumda olduğunu ve abone ücretlerinin toplanmasında ciddi sıkıntılar yaşadığınızı biliyorum. Bizlerin şu durumda bazı harcamaları durdurmamız gerekiyordu. Bunun da ötesinde bazı resmi işlemlere de bir çare bulmamız gerekiyor. Eğer sorunlarımıza çareler bulabilirsek tekrar gazete basımına başlayabiliriz. Aksi takdirde internet ortamında yayınımıza devam etmek durumundayız. Özetle ifade etmek gerekirse mali sorunların ötesinde azınlık basınına yönelik sistematik baskı siyaseti beraberinde bir çok sorunun oluşmasına neden oldu. Bu da azınlık basınının mağdur olmasının temel sebebidir. GÜNDEM: Millet gazetesi ve genel anlamda azınlık basınına yönelik bir süredir devam eden kovuşturma ve uygulanan cezaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunun arkasındaki sebepler ne olabilir? Cengiz ÖMER: Bu kovuşturma ve uygulanan cezaların, açılan davaların sebebi çok açık ve nettir. Bütün bunların gayesi azınlık basınını susturmak ve sindirmektir. Çok kısmi de olsa bunu başardıklarını söyleyebilirim. Bizler elbetteki azınlık basını olarak doğruları yazmaktan vazgeçmeyeceğiz. Ancak yapılan bu baskılar ve açılan davalar bazen öyle bir boyut alıyor ki bir gazeteci olarak şunu düşünmeye başlıyorsunuz; “Acaba haftaya yağmur yağacağını yazsam toplumda kargaşa yaratmış olur muyum? Bu da mahkemelik olur mu?” Yani kısacası azınlık basınına açılan davalar öyle acayip gerekçelere dayandırılıyor ki kendinizi başka bir dünyada veya hayal aleminde hissediyorsunuz. Bir azınlık gazetecisi azınlık haklarını dile getiremeyecekse buna artık denilecek birşey yoktur. Ülkedeki ekonomik krizin ırkçılığın yükselmesine sebep olduğu ve toplumu tehdit ettiği bilinmektedir. Azınlık basını olarak bunu biz yazdığımızda bu kovuşturma konusu olabiliyor. Ulusal Yunan basını en sert şekilde yönetimin yanlışlıklarını eleştirdiği ortadayken azınlık basınına yönelik yapılan bu baskılar düşündürücüdür. GÜNDEM: Şahsınıza yönelik bir soruşturma devam ediyor. Bu konuyla ilgili bilgi verirmisiniz ve bu olayı nasıl yorumluyorsunuz? Cengiz ÖMER: 9 Mayıs’tan itibaren İskeçe Emniyet Teşkilâtı’na ifade vermek üzere girip çıkıyorum. Teşkilât bünyesindeki Devlet Güvenlik Birimi’nde savcı emriyle sorgulandım. Düşünün ki, 21. yüzyılın AB üyesi Yunanistan’ında savcı emriyle devlet güvenlik memurları bana ‘Sen Lozan Antlaşması’nda Batı Trakya’daki Azınlığın Müslüman Azınlık olduğunu bilmiyor musun ki, gazetendeki yazılarında ısrarla Türk Azınlık diyorsun!’ diye soru soruyor. Bana göre sorgulamanın en can alıcı sorusu, ‘Azınlığa ve özellikle Pomaklar’a neden Türk diyorsun?’ sorusuydu. İlgili birimdeki sorgu memuru bana bunun kanunlara aykırı olduğunu, bu şekilde insanları birbirine düşürdüğümü, ülkesini seven insanların öfkesini üzerime çekmeye zorladığımı söyledi. GÜNDEM: Sizce Batı Trakya Müslüman Türk azınlık toplumu ve kurumları azınlık basınına gereken desteği veriyor mu? Cengiz ÖMER: Toplumumuzda okuyucu kitlesinin çok doyurucu olduğunu söyleyemeyiz. Ancak bu konuya ehemmiyet veren her kesimden insanımız elinden geldiği kadar hem takip etmeye hem de maddi-manevi desteğini sağlama noktasında gayret gösteriyor. Ancak şu andaki abone rakamlarının, bunu tüm azınlık basını için söylüyorum kesinlikle yeterli olmadığını söyleyebilirim.Yine de bugüne kadar destek veren soydaşlarımıza minnet ve şükranlarımızı arzediyoruz. GÜNDEM: Millet gazetesinin durumu ve azınlık basınının içinde bulunduğu durum hakkında son mesajınız ve söylemek istedikleriniz nelerdir? Cengiz ÖMER: Hem gazetemizin hem diğer azınlık basınının içinde bulunduğu durumun oldukça içler acısı olduğu kanaatindeyim. Çünkü bu işin güçlüklerini çok iyi biliyorum ve şu anda diğer basın kurumlarının içinde bulunduğu durumu da tahmin edebiliyorum. Azınlık basınına yönelik baskılar azınlığa yapılan baskılardır. Basın azınlığın sesidir. Ve bu ses kısılmak isteniyor. Azınlık olarak var olduğumuzu ve bundan sonra da var olacağımızı her fırsatta haykırmaya devam edeceğiz. Toplumun tepkisi bunu göstermektedir. |
Ekleyen: Ozan Ahmetoglu Kaynak: http://www.gundemgazetesi.com |