Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
16:30 - MALKARA KENT KONSEYİ YÜRÜTME KURULU İLK TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRİLDİ
17:05 - CHP TEKİRDAĞ VEKİLİ AYGUN, ÇORLU ATATÜRK HAVALİMANI SIKINTISINI GÜNDEME GETİRDİ:
16:55 - kIŞIN SICAK SU İLE BANYO YAPMAK EKZAMAYI TETİKLİYOR
17:37 - SAADET PARTİSİ EDİRNE TEŞKİLATINDAN AKALIN’A ZİYARET
17:34 - Ün Tarım Bakanı’na sordu:”Yurt dışından iade edilen ürünlerin ne kadarı imha ediliyor ?”
17:27 - YAKLAŞAN BOCUK GECESi COŞKUSU KARAAĞAÇ’TA SANATLA HAYAT BULDU
17:24 - TÜRKİYE’NİN EKONOMİK GERÇEKLERİ VE ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ: AKP İKTİDARININ 22 YILLIK KARNESİ
22:19 - Gazeteci Sonay Can’dan 3. Kitap: “Haluk Levent Anıları” yayımlandı
18:22 - ULUSLARARASI BALKANLARDA ALEVİLİK VE BEKTAŞİLİK SEMPOZYUMU BAŞLADI
Eskiden senet ve çek yok,söz vardı.İnsanlar sözünü yemezdi.
Günümüzde bu kavramlar çok değişti.Günümüzde bazı insanlar dünyalarını çıkar ve yalan üzerine kurmuş.
Günümüzde “ söz vermenin”bazı insanlar nezninde değeri hiç yok. Verilen sözler unutuluyor.
İnsanlar bu kadar çıkarcı ve bencil olmuşlar.
Bir tarihte asker arkadaşım olan bir kişi tam da ay başında maaş aldığım günü kollayarak benden bir miktar borç para aldı. Sonradan öğrendim ki, kumar belasına yakalanmış ve tabiki borcunu ödemedi.
Aradan 40 yıl geçti.Geçtiğimiz günlerde köyünde rastladım.Biraz mahcup bir şekilde yetiştirdiği domates ve biberlerden verdi ve yanımdaki arkadaşa da “ O benim asker arkadaşım”dedi.Yani bir nevi 40 yıl sonra “sana borcumu ödemedim”diyemedi ama birkaç kilo domates biber verdi.
Yine yıllar önce bir kişiye 20 aylığına kendi kiramda olan işyerini verdim. İçerisindeki malları saydım ve” sende 20 ay sonra sayıp hesabın ı yapıp bana teslim edeceksin”dedim.
Günü geldi.Sen bana bu yeri geri almamak üzere verdin demez mi.
Kiraladığım yer,belediye ye ait. Gittim yeri belediye geri verdim. O zaman ödediğim kira 50 lira idi. Belediye yeniden ihale yaptı ve o zat bu sefer ayni yeri 450 liraya aldı. Sonra da uçtu gitti. Yani o yer ona yar olmadı.
Gelelim üçüncü vakaya…Birisi ile mahkeme sorunum vardı.Tazminat davası ile ilgili.O şimde siyasi olan arkadaş bir gün Ticaret ve Sanayi Odası’nda yapılan bir topnlantı öncesinde yanıma gelerek.”Ben arkadaşlarımla görüştüm.Sana bir tazminat gelirse almamaya karar verdik”dedi. Tabiki sevindim.
Aradan 2 ay geçti. Tazminat davası onun lehine sonuçlanmış. Ardadan da hemen icra davası açmış alçağına karşılık olarak.
Şimdi siyasetle oynayan bu arkadaş bana bu sözleri söylemiş olsa idi ödemek boynunum borcu idi. Ama bu sözlerin ardından bu yaptığına ne demeli Şimdi beni görünce de kızarıp bozarıyor.Bu ardaş biraz da yüksek oynuyor. Siyasette yükseldiği zaman bir gün borcumu eline zarfla herkesin içinde tutuşturur ve çevredekilere de durumu açıklarım.
Gelelim son numaraya.
Yıllardan beri dost olduğumuz bir arkadaş. Bende başka bir arkadaşımın büro malzemesi vardı.Ayni pasaj içerisinde o arkadaşa da bunu kullanmak üzere verdim. 2 yıldan bu yana da kullanıyor. Şimdi kullanmak zorunda kaldım ve istedim.Öyle bir tepki gösterdi ki…. Sanki kendi malı imiş te zorla alıyormuşum.Tabi biraz atışmak zorunda bıraktı beni.İşte bu da böyle bir arkadaş imiş…Gözü doysun diyecem ama doyacağı yok gibi gözüküyor…Allah doyursun gözünü ne diyeyim…
Bir de en çok zoruma giden” O malın faturası varmı” oldu. Yani arkadaş bir de bizi “hırsızlıkla” suçlamış oluyor böylece. Var aslanım var. Bir gün gelir gözüne sokarız.Seni de o zaman “hırsız “ilan ederiz. Senin kullandığın ve başkasının olan “o ” malın faturası acaba sen de var mı…!