Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
23:12 - GAGİAD “YEŞİL ŞEHİRLER” BULUŞMASI İÇİN ATİNA’DA
23:07 - Emniyet Müdürü mahalle muhtarları ile görüştü
20:08 - TÜRSAB Trakya BTK’dan Fuar Daveti
20:08 - Üzerinden uyuşturucu haplar çıktı…
13:35 - İncir babadan zeytin dededen…
13:30 - Saray’da “Arabasız Gün” etkinliği gerçekleştirilecek
13:21 - 5 gündür kayıp olan Şehit Babası Dursun Korkmaz’dan acı haber geldi
13:10 - SARDOS KAZDAĞLARINDA…
Masal nedir ?
Masal içinde kahramanların olduğu, olağanüstü sihirli olayların ve karakterlerin olduğu bir yazıdır.
Masal nasıl başlar ?
Masal tekerlemelerle başlar. Bu tekerlemeler masala dahada ayrı bir güzellik katar.
Örneğin : Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer pire iken, cüceler tellal iken, ben nenemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken…
Pandispanya ülkesine bağlı Geşo diye şirin bir ilçe varmış.
Gel zaman git zaman bu ülkede şerif seçimi yapılacakmış. Şerif adayları anlı şanlı bir şekilde sahaya çıkarlar. Kimi kısa donla,kimisi de uzun donla.Sahada seyirciler de yerlerini alır. Maç başlar ilk yarı berabere biter. İkinci yarı başlaı ama iki taraf ta birbirine üstünlük sağlayamaz. Derken maçın sonlarına doğru kısa donlular,uzun donlulara bir gol atarlar.Kısa donlular sevinçten havaya uçarlar. Ama uzun donlular bu gole itiraz ederler.Hakem düşünür taşınır ne yapsam diye. Adamlar golü nizami attı. Ama baş hakem uzun donlulardan yana. Neyse itiraz kabul olur. Maç yeniden başlar ve son saniyede uzun donlular bir gol atarşar. Ama bu golün atılış biçimi itirazı gerektirdiği için bu sefer kısa donlular itiraz ederler. Ama hakem öt korkusundan gölü hemen verir. Bu sefer uzun donlular sevinçe boğulur. Kısa donluların itirazları kabul edilmez. Çünkü baş hakem maçın hakemine öyle bir bakış atmıştır ki,öt korkusundan hakem bir şey yapamaz. Uzun donlular haksız da olsa maçı alırlar. Ve şerif de uzun donlulardan olur. Uzun donlularda uzun sakallılarda vardır.
Ve şerif koltuğa oturur ve koltuğu gaptırmayacağına dair yemin ederek göreve başlar.Her şeyin şeffaf olacağını şöyler. Ama bazıları bunu Şevket olarak anlar.Çamur Şevket berbat bir adamdır ve sözüne güvenilmez.
Şerif efendi çok kıvrak zekalı ve tatlı bir adamdır.Hiç kıçının üzerine oturmaz hep ayaktadır. Ama yaptırdığı her işi de yüzüne gözüne bulaştırır. Adamlar uzun sakallılar hep yamuk peşindedir. Elinde çekiç olan birisi ise yapılanı devamlı bozar. Ak sakallılar da vardır işin içinde.Ama Ak sakallı sözünü bir türlü dinletemez.Uslu da durmaz bir türlü.
Şerif kıvrak zekasını her dem kullanır.Etrafına bal şeker dağıtır devamlı. Bal yiyenler devamlı parmaklarını yalarlar. Şeker yiyenlere ise bir şey kalmaz. Ama içten içe de bozulurlar bal yiyenlere karşı.
Şerif’în ara sıra şeker yiyenlerle bal yiyenler arasında görünmez rekabetten canı sıkılır. Ara sıra sağlam kayaya giderek motor şeşaya danışır .Biraz rahatlar.
Şeffaflık sözü veren Şerif, bir türlü çamur Şevket’i unutmaz.Yüzü güler ama içi kan ağlar. Sonra da dağler dağler şarkısını ara sıra mırıldanarak teselli bulur. Ara sıra da bir teselli veri dinler Orhan babadan…. Masal buya …
Devamı gelecek sayıya…