Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
13:47 - Dr. Vedat’ın Anısına
00:09 - Diyabetik ayak bakımında geç kalmayın
21:45 - BAŞKAN GENCAN AKIN: “Bu ülke bunları hak etmiyor”
00:26 - Müze Keşan’da Ağaç Kesimi İddialarına Yanıt: “Ağaç Yoğun Kar Yağışına Dayanamadı”
00:11 - Uyuşturucudan 10 yıl hapis cezası olan bir kişi yakalandı
15:15 - İpsala Gümrük Kapısı’ndan geçen yıl 3 milyon kişi geçti
20:48 - CHP Keşan’dan gündeme dair açıklamalar
20:44 - Uyuşturucudan 14 yıl 2 ay hapis cezası olan bir kişi yakalandı
17:16 - HER KÖŞESİ PIRIL PIRIL BİR KEŞAN İÇİN ÇALIŞIYORUZ! 267 adet çöp konteyneri geldi
Üriner inkontinans, istemsiz idrar kaçırma, idrarı tutamama veya mesane(idrar torbası) kontrolünün kaybı olarak tanımlanır ve toplumda çok sık rastlanan bir sağlık problemidir. Kadınlarda daha sık görülür. Şiddeti değişkenlik göstermekle beraber, öksürme, gülme yada karın içi basınç arttığında damla damla idrar kaçırma (stres inkontinans) olabileceği gibi, aniden idrar yapma hissi ile tuvalete yetişememe ve idrar kaçırma (urge inkontinans) şeklinde ortaya çıkabilir. Bazen her iki tip idrar kaçırma kombine olabilir (mixt tip inkontinans). Ne Zaman Doktora Başvurmalı Her zaman doktor muayenesinde idrar kaçırma ile ilgili şikayetler sıkılmadan bildirilmelidir. Çünkü bu durum utanılması gereken bir durum ya da normal yaşamın bir parçası değildir. Ancak şu durumlar varsa, ertelenmeden doktora başvurulmalıdır: • İdrar kaçırma ile beraber ciddi idrar şikayetleri ( idrarda kan görülmesi, yanma, idrar yaparken zorlanma) • Üriner inkontinans günlük aktivitelerinizi, sosyal ilişkilerinizi , yaşam kalitenizi ve günlük planlarınızı etkiliyorsa • Üriner inkontinans şikayetleri zamanla artıyorsa hemen doktora başvurmanız önerilir. Üriner İnkontinansın Sebepleri Üriner inkontinans bir hastalık değil, bir semptom, bulgudur. Günlük yaşamımızdaki herhangi bir medikal veya psikolojik durum sebebi olabilir. Üriner inkontinans geçici veya kalıcı olabilir. Üriner İnkontinans Tedavisi Üriner inkontinans tedavisi, inkontinans tip ve şiddetine bağlıdır. Çeşitli medikal ve cerrahi tedaviler mevcut olup tedavi hastaya göre bireyselleştirilmelidir. Çogu hastada, ilk basamakta, fiziksel ve davranışsal terapiler tercih edilir. Sonraki basamaklarda, ağır anatomik problem saptanan hastalarda ve şiddetli inkontinansda cerrahi ve kombine tedaviler tercih edilir. Davranışsal Teknikler,Fiziksel Tedaviler,Pelvik taban kas egzersizleri,Elektriksel Stimülasyon,Farmakolojik Tedavi,Medikal Araçlar,Cerrahi Uygulamalar ve Operasyonlar Cerrahi Tedavi Günümüzde cerrahi tekniklerin ilerlemesi ve sentetik mesh teknolojisinin ilerlemesine paralel olarak, cerrahi tedavi en yaygın ve en efektif tedavidir. Ancak hasta seçimi ve uygun cerrahinin seçimi son derece önemlidir. Hasta operasyondan bir gün sonra taburcu edilebilmekte ve hemen günlük yaşamına dönebilmektedir. Günümüzde ensık kullanılan cerrahi prosedürler, Sling (Askı) operasyonlarıdır. Ameliyathane şartlarında, yaklaşık 15 dakikada, genel veya spinal anestezi altında uygulanabilir. Hasta hemen ertesi gün taburcu edilmektedir. Başarı oranları % 90′ nın üzerindedir ve uzun dönem sonuçları son derece başarılıdır. Dünyada en sık uygulanan jinekolojik operasyonlardandır. Üriner inkontinans, özellikle 30 yaş üstü kadınların % 30-40’nı etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Toplumda sık görülmesi sonucu, neredeyse normal yaşamın bir parçası olarak algılanmaktadır. Dolayısıyla üriner inkontinanslı kadınlar, günlük aktivitelerini ve sosyal yaşam planlarını bu sorun merkezinde yapmakta ve yaşam kalitesi ciddi anlamda
kısıtlanmaktadır. Seksüel problemler, özgüven sorunları, anksiyete ve depresyon gibi psikolojik problemler inkontinansı olan kadınlarda daha sık gözlenmektedir. Oysa günümüzde, modern tıbbın gelişimi ve cerrahi tekniklerin gelişimine paralel olarak, kadınlarda inkontinans sorunu başarı ile tedavi edilebilmektedir. Tedavi sonrası kadınların sosyal yaşamı ve yaşam kalitesi, özgüveni ve seksüel yaşamında anlamlı derecede artış olduğu çalışmalarda gösterilmiştir. Sonuç olarak kadınlarda üriner inkontinans , normal yaşamın bir parçası değil tedavi edilebilir bir hastalıktır.