SON DAKİKA

Keşan Haber
Keşan Gardenya Çiçekçilik
ASTIMI KONTROL ALTINDA TUTMAK MÜMKÜN Tüm dünyada en sık görülen bulaşıcı olmayan kronik solunum hastalıklarından birisi olan astım, dünya çapında yaklaşık 300 milyon kişiyi etkiliyor. Oluşmasında genetik ve çevresel faktörlerin büyük rol oynadığı astım hastalığında, çeşitli tetikleyicilere yanıt olarak gelişen ataklar yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Tetikleyici faktörlerden uzak durularak ve doktor kontrolünde reçete edilen ilaçların düzgün kullanımı sağlanarak atakların önlenebileceğini söyleyen Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, astım hakkında detaylı bilgiler paylaştı. Bronş etrafındaki kasların enflamasyonu sonucu ortaya çıkan astım, sık geçirilen enfeksiyonlara ya da alerjiye bağlı olarak gelişebiliyor. Astımın oluşmasında genetik ve çevresel faktörlerin büyük rol oynadığını dile getiren Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, “Astım oluşmasında aile öyküsü en önemli faktörlerden birisi olarak biliniyor. Anne babadan birinin astımlı olması durumunda çocukta astım görülme riski yüzde 25’ken, anne ve babanın her ikisinin de astımlı olması durumunda risk yüzde 50’leri buluyor. Aile öyküsünde astım olmadan da genetik bazı bozukluklara bağlı olarak astım gelişebiliyor. Ayrıca alerji, obezite, hava kirliliğine maruziyet, sigara kullanımı gibi çevresel faktörler de astım gelişiminde rol oynuyor. Nefes darlığı, öksürük, göğüste hırıltı, tıkanıklık ve sıkışma hissi gibi semptomlar astımın habercisi olarak biliniyor. Bu semptomlar aralıklı ve genellikle geceleri ya da egzersiz sırasında kötüleşiyor. Gece özellikle sabaha doğru olan şikayetler astımın habercisi oluyor. Astımın tanısı için, tüm şikayetlerin aynı anda görülmesi gerekmiyor. Sadece öksürük ile seyreden astım vakaları da olabiliyor” dedi. ASTIM TANISI KOYARKEN HASTA ÖYKÜSÜ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR Astım tanısının konulabilmesinde hasta öyküsünün büyük önem taşıdığını belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, “Kişinin yakınmaları, aile öyküsü ve eşlik eden hastalıkları göz önünde bulunduruluyor. Fizik muayenesinin yanı sıra bazı tanısal testlerin yapılması gerekiyor. En temel testler solunum fonksiyon testleri ve alerji testleri olarak biliniyor. Astımlı kişilerde aniden ilerleyen astım şikayetlerinin ortaya çıkması ve artması astım atağına neden oluyor. Nefes darlığının derecesi, kalp atım hızı, solunum sayısı, oksijen satürasyonu ile PEF ve FEV1 değerleri atağın şiddetini ortaya koyuyor. Genellikle astım atağında rol oynayan bir dış etken bulunuyor. Enfeksiyon, alerjen maruziyeti, malignite, enflamasyon, hava kirliliği ve benzeri durumlar atağa sebep olabiliyor” ifadelerinde bulundu. ASTIMI TETİKLEYEN FAKTÖRLER Tetikleyicilerin kişiden kişiye değişiklik gösterebildiğini söyleyen Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, astım atağına yol açabilen etkenleri sıraladı: 1) Ev tozu akarları, 2) Çimen, ağaç, 3) Küfler, 4) Kedi, köpek, kuş gibi hayvan tüyleri, 5) Viral, bakteriyel enfeksiyonlar, 6) Sigara dumanı, parfüm, saç spreyi, bazı sabunlar, 7) Sis, hava kirliliği, 8) Ortam değişikliği, 9) Ağır egzersiz, 10) Psikolojik faktörler, 11) Rutubetli hava, 12) Mesleki faktörler, ASTIM TEDAVİSİNDE İLAÇLAR ÜÇE AYRILIYOR Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, astım tedavisi ile ilgili şunları söyledi; “Astımda tam tedavi söz konusu olmasa da astımı kontrol altına alabilmek için biyolojik, fiziksel ve psikososyal çevrenin etkilerinin anlaşılması büyük önem taşıyor. Astım tedavisinin amacı, kişinin gününü yakınmasız geçirmesi ve hastalık ile ilişkili ortaya çıkacak gelecekteki risklerden korunması olarak ifade ediliyor. Bu nedenle astımlı hastaların tedavi edilebilmesinin temel taşını eğitim oluşturuyor. Astımın kontrol altına alınabilmesi için, hastalık ve tetikleyen faktörlerin iyi tanınması gerekiyor ve önerilen ilaçların düzenli kullanılması büyük önem taşıyor. Ayrıca doktor kontrollerinin de ihmal edilmemesi gerekiyor. Astımın temel tedavisinde genellikle inhaler steroid ilaçlar kullanılıyor, zaman zaman bronkodilatörler (bronş açıcı) ile kombine edilebiliyor. Ayrıca damar yoluyla ya da ağızdan alınan tabletlere de başvurulabiliyor. Tedavide hangi ilaç tercih edilirse edilsin, etkin bir sonuç alınabilmesi için ilaçların doğru alınması büyük önem taşıyor. İlaçlar bırakılır, düzensiz kullanılır ya da yanlış dozlarda alınırsa astım kontrol altında tutulamıyor. Bu nedenle tedavinin mutlaka göğüs hastalıkları uzmanının gözetiminde planlanması ve hasta-hekim iş birliğinin kurulması gerekiyor. Ayrıca astımda tedavi sürekli olmayabiliyor, dönemsel de olabiliyor. GINA kriterlerine göre astım tedavisine başlanılıyor, tedavi bitiriliyor ya da ilaç ayarlaması yapılıyor.” SİGARA KULLANIMI ASTIMI TETİKLİYOR Astımlıların pasif olarak sigaraya maruz kalmalarının dahi astım ataklarının sıklığını artırdığını ifade eden Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, “Sigara içiminin kesinlikle bırakılması gerekiyor. Sigara içen astımlılarda KOAH riski de çok daha yüksek oluyor. Ayrıca sigara, astım tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini azaltıyor. Gebeyken sigara içen ya da pasif olarak sigara dumanına maruz kalan annelerin bebeklerinde astım gelişme riski yüksek oluyor. Ayrıca çocukların sigara dumanına maruziyeti sonucunda akciğer gelişimi ve solunum fonksiyonları olumsuz etkileniyor, astım gelişme riski artıyor” dedi. ASTIM ATAKLARINDAN KORUNMA YOLLARI Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, astım ataklarından korunmanın yollarını sıralayarak sözlerini noktaladı: 1) Ev içi çevre kontrol önlemlerinin alınması 2) Ev içinde çamaşır kurutulmaması 3) Aktif ve pasif sigara içiminin önlenmesi 4) Evcil hayvan tüyüne alerjinin olması durumunda evde hayvan beslenmemesi 5) Saç spreyi, deodorant, kokulu deterjan & sabun, parfüm kullanılmaması 6) Evin düzenli olarak havalandırılması 7) Yatak odasında ev tozu akarları barındırabilecek eşyaların bulundurulmaması 8) Yaşanılan yerde nem oranın düşük tutulması 9) Bahçe işlerinden uzak durulması 10) Maske takılarak evde sık sık temizlik yapılması 11) Pamuklu ve yünlü eşyaların kullanımının bırakılması 12) Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde gerekli olmadıkça dışarıda vakit geçirilmemesi 13) Polen sezonu boyunca antialerjik ilaçların kullanılması 14) Soğuk ve kuru havaların yanı sıra kirli ve sisli havalarda egzersiz yapmaktan kaçınılması Bayındır Sağlık Grubu Hakkında: Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası grup şirketlerinden olan Bayındır Sağlık Grubu, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, Şirinevler, İş Kule, Tuzla ve İzmir Alsancak olmak üzere 6 farklı lokasyonda bulunan Bayındır Diş Kliniklerinde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir.

Sağlık Haberleri

ASTIMI KONTROL ALTINDA TUTMAK MÜMKÜN Tüm dünyada en sık görülen bulaşıcı olmayan kronik solunum hastalıklarından birisi olan astım, dünya çapında yaklaşık 300 milyon kişiyi etkiliyor. Oluşmasında genetik ve çevresel faktörlerin büyük rol oynadığı astım hastalığında, çeşitli tetikleyicilere yanıt olarak gelişen ataklar yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Tetikleyici faktörlerden uzak durularak ve doktor kontrolünde reçete edilen ilaçların düzgün kullanımı sağlanarak atakların önlenebileceğini söyleyen Türkiye İş Bankası grup şirketlerinden Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, astım hakkında detaylı bilgiler paylaştı. Bronş etrafındaki kasların enflamasyonu sonucu ortaya çıkan astım, sık geçirilen enfeksiyonlara ya da alerjiye bağlı olarak gelişebiliyor. Astımın oluşmasında genetik ve çevresel faktörlerin büyük rol oynadığını dile getiren Bayındır İçerenköy Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, “Astım oluşmasında aile öyküsü en önemli faktörlerden birisi olarak biliniyor. Anne babadan birinin astımlı olması durumunda çocukta astım görülme riski yüzde 25’ken, anne ve babanın her ikisinin de astımlı olması durumunda risk yüzde 50’leri buluyor. Aile öyküsünde astım olmadan da genetik bazı bozukluklara bağlı olarak astım gelişebiliyor. Ayrıca alerji, obezite, hava kirliliğine maruziyet, sigara kullanımı gibi çevresel faktörler de astım gelişiminde rol oynuyor. Nefes darlığı, öksürük, göğüste hırıltı, tıkanıklık ve sıkışma hissi gibi semptomlar astımın habercisi olarak biliniyor. Bu semptomlar aralıklı ve genellikle geceleri ya da egzersiz sırasında kötüleşiyor. Gece özellikle sabaha doğru olan şikayetler astımın habercisi oluyor. Astımın tanısı için, tüm şikayetlerin aynı anda görülmesi gerekmiyor. Sadece öksürük ile seyreden astım vakaları da olabiliyor” dedi. ASTIM TANISI KOYARKEN HASTA ÖYKÜSÜ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR Astım tanısının konulabilmesinde hasta öyküsünün büyük önem taşıdığını belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Muharrem Tokmak, “Kişinin yakınmaları, aile öyküsü ve eşlik eden hastalıkları göz önünde bulunduruluyor. Fizik muayenesinin yanı sıra bazı tanısal testlerin yapılması gerekiyor. En temel testler solunum fonksiyon testleri ve alerji testleri olarak biliniyor. Astımlı kişilerde aniden ilerleyen astım şikayetlerinin ortaya çıkması ve artması astım atağına neden oluyor. Nefes darlığının derecesi, kalp atım hızı, solunum sayısı, oksijen satürasyonu ile PEF ve FEV1 değerleri atağın şiddetini ortaya koyuyor. Genellikle astım atağında rol oynayan bir dış etken bulunuyor. Enfeksiyon, alerjen maruziyeti, malignite, enflamasyon, hava kirliliği ve benzeri durumlar atağa sebep olabiliyor” ifadelerinde bulundu. ASTIMI TETİKLEYEN FAKTÖRLER Tetikleyicilerin kişiden kişiye değişiklik gösterebildiğini söyleyen Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, astım atağına yol açabilen etkenleri sıraladı: 1) Ev tozu akarları, 2) Çimen, ağaç, 3) Küfler, 4) Kedi, köpek, kuş gibi hayvan tüyleri, 5) Viral, bakteriyel enfeksiyonlar, 6) Sigara dumanı, parfüm, saç spreyi, bazı sabunlar, 7) Sis, hava kirliliği, 8) Ortam değişikliği, 9) Ağır egzersiz, 10) Psikolojik faktörler, 11) Rutubetli hava, 12) Mesleki faktörler, ASTIM TEDAVİSİNDE İLAÇLAR ÜÇE AYRILIYOR Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, astım tedavisi ile ilgili şunları söyledi; “Astımda tam tedavi söz konusu olmasa da astımı kontrol altına alabilmek için biyolojik, fiziksel ve psikososyal çevrenin etkilerinin anlaşılması büyük önem taşıyor. Astım tedavisinin amacı, kişinin gününü yakınmasız geçirmesi ve hastalık ile ilişkili ortaya çıkacak gelecekteki risklerden korunması olarak ifade ediliyor. Bu nedenle astımlı hastaların tedavi edilebilmesinin temel taşını eğitim oluşturuyor. Astımın kontrol altına alınabilmesi için, hastalık ve tetikleyen faktörlerin iyi tanınması gerekiyor ve önerilen ilaçların düzenli kullanılması büyük önem taşıyor. Ayrıca doktor kontrollerinin de ihmal edilmemesi gerekiyor. Astımın temel tedavisinde genellikle inhaler steroid ilaçlar kullanılıyor, zaman zaman bronkodilatörler (bronş açıcı) ile kombine edilebiliyor. Ayrıca damar yoluyla ya da ağızdan alınan tabletlere de başvurulabiliyor. Tedavide hangi ilaç tercih edilirse edilsin, etkin bir sonuç alınabilmesi için ilaçların doğru alınması büyük önem taşıyor. İlaçlar bırakılır, düzensiz kullanılır ya da yanlış dozlarda alınırsa astım kontrol altında tutulamıyor. Bu nedenle tedavinin mutlaka göğüs hastalıkları uzmanının gözetiminde planlanması ve hasta-hekim iş birliğinin kurulması gerekiyor. Ayrıca astımda tedavi sürekli olmayabiliyor, dönemsel de olabiliyor. GINA kriterlerine göre astım tedavisine başlanılıyor, tedavi bitiriliyor ya da ilaç ayarlaması yapılıyor.” SİGARA KULLANIMI ASTIMI TETİKLİYOR Astımlıların pasif olarak sigaraya maruz kalmalarının dahi astım ataklarının sıklığını artırdığını ifade eden Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, “Sigara içiminin kesinlikle bırakılması gerekiyor. Sigara içen astımlılarda KOAH riski de çok daha yüksek oluyor. Ayrıca sigara, astım tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini azaltıyor. Gebeyken sigara içen ya da pasif olarak sigara dumanına maruz kalan annelerin bebeklerinde astım gelişme riski yüksek oluyor. Ayrıca çocukların sigara dumanına maruziyeti sonucunda akciğer gelişimi ve solunum fonksiyonları olumsuz etkileniyor, astım gelişme riski artıyor” dedi. ASTIM ATAKLARINDAN KORUNMA YOLLARI Uzm. Dr. Muharrem Tokmak, astım ataklarından korunmanın yollarını sıralayarak sözlerini noktaladı: 1) Ev içi çevre kontrol önlemlerinin alınması 2) Ev içinde çamaşır kurutulmaması 3) Aktif ve pasif sigara içiminin önlenmesi 4) Evcil hayvan tüyüne alerjinin olması durumunda evde hayvan beslenmemesi 5) Saç spreyi, deodorant, kokulu deterjan & sabun, parfüm kullanılmaması 6) Evin düzenli olarak havalandırılması 7) Yatak odasında ev tozu akarları barındırabilecek eşyaların bulundurulmaması 8) Yaşanılan yerde nem oranın düşük tutulması 9) Bahçe işlerinden uzak durulması 10) Maske takılarak evde sık sık temizlik yapılması 11) Pamuklu ve yünlü eşyaların kullanımının bırakılması 12) Polenlerin yoğun olduğu dönemlerde gerekli olmadıkça dışarıda vakit geçirilmemesi 13) Polen sezonu boyunca antialerjik ilaçların kullanılması 14) Soğuk ve kuru havaların yanı sıra kirli ve sisli havalarda egzersiz yapmaktan kaçınılması Bayındır Sağlık Grubu Hakkında: Bayındır Sağlık Grubu’nun temeli, 1992 yılında o zamanki adıyla Bayındır Tıp Merkezi ile hizmet vermeye başlayan Bayındır Hastanesi’ne dayanmaktadır. İş Bankası grup şirketlerinden olan Bayındır Sağlık Grubu, kısa sürede sağlık alanında referans kurumlardan biri haline gelmeyi başarırken, bunda tam zamanlı çalışan deneyimli hekim kadrosunun yanı sıra, hedeflenen nitelikli hizmet anlayışını sağlamak için kurum tarafından özümsenen temel değerler de önemli rol oynamaktadır. Etik değerlere saygılı, kanıta dayalı tıp ve hasta odaklı hizmet anlayışına sahip Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır Söğütözü Hastanesi ile başlayan bu anlayışını kısa sürede Bayındır Kavaklıdere Hastanesi, Bayındır İçerenköy Hastanesi ve Bayındır Levent Tıp Merkezi’nin yanı sıra, İstanbul’da Fenerbahçe, Beşiktaş, Şirinevler, İş Kule, Tuzla ve İzmir Alsancak olmak üzere 6 farklı lokasyonda bulunan Bayındır Diş Kliniklerinde de başarıyla uygulayarak, vermekte olduğu sağlık hizmetinin etki alanını genişletmiştir.

Hırdavat ihracatı iki ayda 1,7 milyar dolara ulaştı

Hırdavat ihracatı iki ayda 1,7 milyar dolara ulaştı
Bu haber 28 Mart 2023 - 0:32 'de eklendi ve 184 kez görüntülendi.

Hırdavat ve Bağlantı Elemanları Endüstrileri aynı çatı altında buluşuyor

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB), hırdavat sektörünün ihracat rakamlarını açıkladı. Hırdavat sektörünün Türkiye geneli şubat ayı ihracatı geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 6,9 düşüşle 885,4 milyon dolar olarak gerçekleşti. Sektörün Ocak-Şubat dönemi ihracatı ise 1,7 milyar dolara ulaştı. Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği (HISİAD) ve Reed Tüyap Fuarcılık A.Ş. iş birliği ile düzenlenecek Avrasya Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia’nın, 24-27 Mayıs 2023 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde ikinci defa kapılarını açmaya hazırlandığını dile getiren Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, “Sektörün en önemli buluşma noktası dediğimiz Hardware Eurasia adı altında gerçekleşecek fuarla, birbirini tamamlayan 4 fuar bir arada olacak. Bakanlığın destek olduğu bu fuara yurt dışından çok ciddi alım heyetleri getireceğiz.” dedi.

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB); katma değerli ihracatı artırmak, sektör sorunlarını belirlemek, firmaların finansal sorunlarına çözüm arayışı, Ar-Ge konusunda üyelerin gelişimi, yeni teknolojilerden ve son gelişmelerden sektörün haberdar olması adına düzenlenen sektör buluşmalarına devam ediyor. Hırdavat sektörü temsilcilerinin bir araya geldiği toplantıda konuşan İDDMİB Başkanı Çetin Tecdelioğlu, sanayi sektörleri arasında en çok ihracat yapan 6’ncı sektör olan Demir ve Demir Dışı Metaller sektörünün Ocak-Şubat dönemi ihracatının, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 azalarak 2 milyar dolarla genel ihracattan yüzde 6,4 pay aldığını belirtti.

Dünya Hırdavat Sektörü ihracatından yaklaşık yüzde 1,1 pay ile 20. sırada yer alan Türkiye’de ihracat hacmi, 2021’de 192,3 milyar dolara ulaştı. 2023 Şubat ayında ihracat miktarı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 20,43 düşüşle 45,59 bin ton olarak gerçekleşirken, ocak-şubat döneminde yüzde 7,85 düşüşle 97 bin ton seviyesinde gerçekleşti.

ALTI ALT SEKTÖR İHRACATINDA DÜŞÜŞ

İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) çatısı altında yer alan sektörlerin şubat ayı rakamlarında düşüş gözlendi. Hırdavat sektörü ihracatı 2023 Şubat ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde -6,34 düşüşle 188,9 milyon dolar, alüminyum sektörü ihracatı yüzde -29,10 düşüş ile 393 milyon dolar, bakır sektörü ihracatı yüzde -15,55 düşüşle 186 milyon dolar, genel mutfak sektörü ihracatı yüzde -9,8 düşüşle 477 milyon dolar, metal ambalaj sektörü ihracatı yüzde 4 artış ile 38,5 milyon dolar, döküm sektörü ihracatı yüzde 1,6 artış ile 765,3 milyon dolar, yapı malzemeleri sektörü ihracatı yüzde -22,82 azalış ile 2,1 milyar dolar ve armatür sektörü ihracatı ise Şubat ayında yüzde 4,82 düşüşle 316 milyon dolar olarak gerçekleşti.

EN FAZLA İHRACAT ALMANYA’YA YAPILDI

Sektörün en çok ihracat yaptığı bölge olan Avrupa Birliği ülkelerine ihracat, 2023 Ocak-Şubat ayı itibarı ile kümülatif olarak bir önceki yıla göre yüzde 3,5 azalarak 710,2 milyon dolar olarak gerçekleşti. Diğer Avrupa ülkelerine bir önceki seneye göre yüzde 30,7 artışla 413,1 milyon dolar ve Yakın ve Orta Doğu Asya’ya yüzde 3,35 azalışla 267,9 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. 2023 Şubat döneminde en çok ihracat 109 milyon dolar ile Almanya’ya gerçekleşirken, ikinci sıradaki Rusya’ya 69,7 milyon dolar, üçüncü sıradaki Irak’a 47,2 milyon dolar ihracat gerçekleşti. Bu dönemde en fazla artış yüzde 139,2 ile Rusya’ya yapıldı. Hırdavat sektöründe 2023 Ocak-Şubat döneminde en fazla ihracat yapılan il 864,34 milyon dolar ile İstanbul, 171,09 milyon dolar ile İzmir ikinci sırada ve 155,27 milyon dolar ile Bursa üçüncü sırada yer aldı. Bu dönemde toplam ihracatın da yüzde 48,5’i sadece İstanbul’dan yapıldı. 4 FUAR BİR ARADA

Tecdelioğlu, Hırdavat Fuarı Hardware Eurasia’nın, Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (HISİAD) sektör duayenliğiyle 24-27 Mayıs tarihlerinde Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde sektörün tüm bileşenlerini ikinci kez bir araya getireceğini, Bakanlığın destek olduğu bu fuara yurt dışından çok ciddi alım heyetlerinin geleceğini belirtti.

Tecdelioğlu; birbirini tamamlayan 4 tane fuarın, Hardware Eurasia Avrasya Hırdavat Fuarı adı altında Tüyap Fuarcılık Grubu’nun 44 yıllık fuarcılık deneyimini, Messe Düsseldorf iş birliği ile birleştirerek, Avrasya Endüstriyel Bağlantı ve Sabitleme Elemanları Fuarı, Wire Tech İstanbul Tel Üretimi ve Teknolojileri İhtisas Fuarı ile Tube Steel İstanbul Boru, Profil, Tel Çelik, Üretimi ve İhtisas Fuarı’nın bir arada gerçekleşeceğini kaydetti.

TÜYAP’ın dernek üyelerine yüzde 15’e yakın bir indirim yaptığını dile getiren Tecdelioğlu, “Fuarcılık sektörünün iki büyük oyuncusunun iş birliği fuarımızı sektörünün önemli ticaret platformu olarak daha da güçlü bir konuma getiriyor. Yani 7 tane holde, 45 bin metrekare kapalı alanda çok büyük bir fuar oluyor. Ciddi bir Hardware buluşması oluyor.” dedi.

15 BİNİN ÜZERİNDE ZİYARETÇİ BEKLENTİSİ

Hem Türkiye içinden hem de Avrupa ülkeleri, Orta Doğu, Türki Cumhuriyetler, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika başta olmak üzere oldukça geniş bir coğrafyadan sektörün alıcıları konumunda olan profesyoneller, fuarı ziyaret etmeleri amacıyla İstanbul’a davet edilecek. Türkiye’deki hırdavat ve bağlantı elemanları endüstrilerinin uluslararası ticaret hacmini arttırmak maksadıyla hedef pazarlarda yapılan tanıtım çalışmaları ile fuarın 2023 yılında toplamda 15 bin ziyaretçi hedefine ulaşması planlanıyor. Bunun 3 bine yakınının ise sektörün yurt dışındaki hedef pazarlardan gelen uluslararası ziyaretçilerden oluşması hedefleniyor.

Türkiye ekonomisinde önemli bir yeri olan hırdavat sektörünün daha da büyümesi bakımından bu fuarın önemli bir rol oynadığını kaydeden Tecdelioğlu, “Türkiye’deki hırdavat sektörü yılda ortalama 10,6 milyar dolar ihracat yapan dev bir endüstri. 14 bin paydaşı ve 850 bin çalışanı olan büyük bir aileyiz. Bu ailenin buluşma noktası da bu fuardır. İlerleyen yıllarda daha da büyüyeceğine inandığımız bu fuar ile Türkiye’deki hırdavat sektörü, dünya genelindeki hırdavat endüstrisinden daha büyük bir pay alacaktır.” şeklinde konuştu.

KAZAKİSTAN’DA TÜRK ÜRÜNLERİNE TALEP

Kazakistan Ticari Ateşesi’nden ülkede çok ciddi anlamda Rusya ambargosu, Avrupa Birliği’nin gizli ambargosundan dolayı birçok üründe tedarikte sıkıntı çektiklerini, Türkiye’nin ürünlerine de Kazakistan’da ihtiyaç olduğunu ögrendiklerini söyleyen Tecdelioğlu, “Acilen hırdavatla ilgili; teknik el aletleri, mobilya aksesuarları hem de bağlantı elemanları gerekiyor. Çünkü tedarikte sıkıntı olduğu için açık var dedi. Yani bu direk Ticaret Bakanlığımızın ve oradaki Ticaret Ateşemizin bize vermiş olduğu güzel ve büyük bir Pazar.” değerlendirmesinde bulundu.

İSRAİL’DEN TALEP ARTIŞI

Yakın tarihte İsrail’e gittiklerini ve çok başarılı bir heyet gerçekleştirdiklerinin altını çizen Tecdelioğlu, “18 firma, 24 kişi yaklaşık 400’e yakın görüşme yaptık. 400 firma, inanın sabah 9’da başladık. Akşam 5’te kapıları kapattığınız halde dahi hala devam ediyordu. Müthiş bir ilgi vardı. Uzun süredir kapalı olan İsrail kapısı tekrar açıldı ve şu an müthiş taleplerle geliyor.” ifadelerini kullandı.

DİJİTAL ÇAĞRI

TRADE 365’in bir dijital platform olduğunu ve TRADE 365’in altında Hardware 365 adı altında bir platformun yer aldığını vurgulayan Tecdelioğlu, “Bu platforma firmalarınızın üye olmasını istiyoruz. Firmalarınızın ürünlerini buraya kaydedin, burası ücretsiz. Buranın tanıtılması tüm dünyaya yayılmasıyla ilgili çok ciddi çaba sarf ediyoruz. İDDMİB online işlemleri için yöneticiler, patronlar, genel müdürler, ihracat genel müdürleri, lütfen buraya girin ve kullanmayı öğrenin. Çünkü birçok veriyi, bilgiyi şirketinizle ilgili ihracat rakamlarını, şirketimizin hangi coğrafyaya ne kadar ihracat yaptığını, hatta şirketinizin sektörde firmalarıyla ne durumda olduğunu, online ihracatınızın verilerini ve bilgilerini alabilirsiniz. Burası Ticaret Bakanlığı’na bağlı bir online platform. Birçok veriyi ve bilgiyi bu platform içinden alabiliyorsunuz.” dedi.

Uzak ülkeler stratejisi kapsamında önümüzdeki dönemde Meksika’ya, ABD’ye, Kanada’ya heyetler düzenleyeceklerini belirten Tecdelioğlu, ayrıca İtalya Milano’da ve ABD’de fuarlara katılacaklarını da belirtti.

Etiketler :
HABER HAKKINDA GÖRÜŞ BELİRT

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.





POPÜLER FOTO GALERİLER
SON DAKİKA HABERLERİ
İLGİLİ HABERLER
SON DAKİKA