Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
20:35 - Şüphe üzerine arandı. 5 yıl 8 ay hapis cezası ortaya çıktı
19:51 - FOTOĞRAF SANATÇISI OYUNCU BARIŞ KERİM CESUR TEKİRDAĞ’A GELİYOR
23:03 - Keşanspor’u hakemler yaktı.
17:27 - Hekim ve Sağlık Sistemi
17:23 - Gündoğdu: Trakya çiftçisi yeteri kadar desteklenmiyor
19:22 - Lüleburgaz Belediyesi’nden dopdolu yarıyıl etkinlikleri
17:52 - Kapalı Otoparklar Haricindeki Parkomat Alanları 3 Gün Ücretsiz Olacak
17:02 - Müze Keşan Sömestr Tatilinde Atölyeleri ile Bir Başka Güzel Olacak!
Yusuf Cemil Çakıcı; “İstanbul’un En Kaliteli Et Deposuyuz.”
Şaban Narlı; “Köylerden göçü önlemek ancak tarım ve hayvancılığın desteklenmesi ile önlenebilir.”
Ferdi Narlı; “Desteklemeler yeniden gözden geçirilmeli.”
Keşan Ticaret ve Sanayi Odası (Keşan TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Cemil Çakıcı, Meclis Üyesi Sebahattin Karlıdağ, Genç Girişimci Selim Çanay ve Genel Sekreter Erdem Başak, oda üyesi Narlıoğulları Canlı Hayvan Ltd. Şti. Yetkilileri Şaban Narlı ve oğlu Ferdi Narlı’yı Maltepe Köyü’ndeki Çiftliklerinde ziyaret ederek bölgede hayvancılık sektörü ile ilgili görüşmelerde bulundu.
Bölgesel teşviklerin ve sektörel desteklerin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor…
Ziyarette yaptığı konuşmada tarım ve hayvancılık sektöründe yaşanan sıkıntılara değinen Keşan TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Helvacıoğlu; “Tarım ve Hayvancılık alanında güçlü olan bölgemizde, verimliliği arttırabilmek ve bilinci yaymak için çalışmalar yapılmalı. Ülkemizde Tarım ve hayvancılıkla geçinen bir bölgeyiz. Üstelik hastalıklardan arındırılmış ari bölge olma potansiyeli yüksek bir merkez konumundayız. İstenilen gerekli teşvik, destek ve düzenlemelerin yapılmasının yanı sıra, hayvancılık sektörünü cazibeli bir hale getirecek olan teşvik ve uygulamaların da geliştirilmesi hayati önem taşımaktadır. İşte bu aşamada bölgesel teşviklerin ve sektörel desteklerin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır.
Tarım ve hayvancılıktan vazgeçmemek gerekiyor…
Dünya’nın nüfusu her yıl yaklaşık 75 milyon artış gösteriyor. Son yıllarda en çok fiyatı artan ürünlere baktığımızda ise hayvancılık ve tarım başı çekiyor. Hollanda’da yılda 60 milyar dolarlık hayvancılık ve tarım ürünü ihracatı yapılıyor. Bizim ülke olarak hayvancılık ve tarım ihracatımız 15 milyar doları bulmuyor. Hollanda’nın yüzölçümü Konya kadar. Demek ki bizim bu işte bir eksikliğimiz var. Geleceği etkileyecek en büyük sıkıntılardan biri gıdadır, bu açıdan baktığımızda tarım ve hayvancılıktan vazgeçmemek gerekiyor. Hayvancılığın sistemli ve planlı yapılması gerekiyor. Bugün, sektöründe büyük gelişme sağlayan odamız üyesi Narlı Ailesini ziyaret ederek, hayvancılıkta sistemli ve planlı çalışmalar yaparak nasıl başarıya ulaştıklarını görüyoruz. İthalat konusundaki başarılarını da takdir ile izleyerek kendilerini tebrik ediyoruz. Bölgemizde hayvancılığın gelişimi için daha farklı ve üretimi arttırıcı politikalar üretmesi gerektiğini belirtmek istiyoruz. Hayvancılık Desteklemeleri Kapsamında Anaç Sığır ve Manda Desteklemesi, Suni Tohumlamadan Doğan Buzağı Desteklemesi, Malak Desteklemesi ve Sürü Yöneticisi İstihdam Desteği için yetiştiricilerimizin İlçe Müdürlüklerine bizzat başvurmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
40 yıldır sektörün içinde olan Narlı Ailesi, Keşan TSO Yetkilileri ile yaptıkları görüşmelerde bölgedeki hayvancılığın ilerlemesi ile ilgili önemli mesajlar verdiler.
Köye dönüş projelerinin hayvancılık ile hayata geçeceğini savunan Şaban Narlı, köylerde insanların yaşaması ve göçün önüne geçilmesi için devlet desteklemelerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Hayvancılıktan hiçbir zaman zarar etmediğimizi açıkça ifade etmek istiyorum…
Oda yöneticilerinin ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek söze başlayan Şaban Narlı, 15 yaşından beri hayvancılık sektörünün içinde olduğunu dile getirerek şunları kaydetti;
“40 yıldır hayvancılık yapıyoruz ve bu bizim baba mesleğimiz. Sektörde önemli bir yol aldık ve oldukça tecrübelendik. Hayvancılıktan hiçbir zaman zarar etmediğimizi açıkça ifade etmek istiyorum. Bu işin sırrı işinizi ve hayvanlarınızı bir dost bir arkadaş bir insan gibi sevmekten geçiyor. Kısacası biz Narlı Ailesi olarak bu sektörde olmaktan memnunuz.
Et Irkı Süt Irkına Göre Daha Avantajlı…
Hayvancılık için iklim konusunda da en uygun bölgelerden birindeyiz. Yerli hayvan açısından avantajlı bir coğrafyaya ve iklime sahibiz. Bu avantajları kullanmanın yanı sıra sektörü ileriye taşımak için yapmamız ve dikkat etmemiz gereken şeyler var. Mesela bize göre et ırkı süt ırkına göre çok daha avantajlı. Örneğin 15 -16 aylık kestiğimiz süt ırkı bir hayvandan ortalama 250 kg et çıkıyor. Et ırkında ise 15-16 aylık bir hayvandan ortalama 350 kg et çıkıyor. Yani iki ırk arasından 80 – 100 kg arası bir fark oluyor. Bu sektör için büyük bir fark. Süt fiyatları bana göre çok ucuz ve değeri düşük, o nedenle süt ırkına göre et ırkı hayvancılık çok daha karlı ve avantajlı. Daha da önemlisi, köylerden göçü önlemek ancak tarım ve hayvancılığın desteklenmesi ile önlenebilir kanaatindeyim.”
Dünyaya Tekrar Gelsem Yine Hayvancılık Yapardım…
Sektör zahmetli ve bir o kadar da emek isteyen bir sektör. Kolay ve zahmetsiz para kazanılacak bir sektör değil. Sürekli gelişmeleri takip etmek zorundasınız. Teknolojiye ve makineleşmeye ayak uydurmak zorundasınız. Ama tüm bunlara rağmen kendi adıma Dünyaya tekrar gelsem yine hayvancılık yapardım.”
Sektör Makineleşmeye ve Teknolojiye Dönüyor…
Şaban Narlı’nın ardından konuşan Ferdi Narlı ise sektörün gün geçtikçe daha da fazla makineleşmeye gittiğini belirterek şunları kaydetti;
“Sektörün önemli sorunlarından biri eleman bulma konusu. Sektörün kazancı iyi fakat eleman bulmakta zorlanıyoruz. İnsanlar kolay para kazanmanın peşinde fakat bizim işimiz gerçekten oldukça zahmetli ve mücadele isteyen bir iş. Fakat yıllar geçtikte sektör makineleşmeye ve teknolojiye dönüyor. Eskiden bir hayvan 2 saatte bakılıyordu, şimdi makineleşmeyle birlikte bir hayvanın bakım süresi 20 dakikaya kadar indi. Bizde alttan sulama ve yem karma sistemleri ile bu teknolojiye ayak uyduruyoruz. Narlı Ailesi olarak gelecek hedeflerimizi belirledik. Şuanda mevcut işleyen iyi bir sistemimiz var. Birçok işte olduğu gibi bu işte de sistemli çalışmak son derece önemli. Fakat biz bununla yetinmeyerek daha kapsamlı ve sistemli bir işletme anlayışı kurmak, mevcut sistemimizi geliştirerek işimizi ileriye taşımak istiyoruz.
Desteklemeler yeniden gözden geçirilmeli…
Üreticilerimize ve sektördeki diğer arkadaşlarımıza da tavsiyemiz; eğer oğlunuz varsa kesinlikle en azından birine hayvancılığı öğretip sevdirmelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü Köye Dönüş Projelerinin ancak hayvancılığın gelişmesi ile hayata geçebileceğine inanıyoruz. Köylerde insan yaşaması ve göçü önlemek için desteklemeler yeniden gözden geçirilmeli ve hayvancılık etkin bir biçimde desteklenmeli.
Yusuf Cemil Çakıcı; “İstanbul’un En Kaliteli Et Deposuyuz…”
Keşan TSO Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Cemil Çakıcı’da ziyarette yaptığı konuşmada; “Hayvancılık sektöründe olağan üstü gelişme sağlayan ve son yıllarda ithalatta da başarılı işler yapan firmamızı tebrik etmek istiyoruz. Ziyaretimizde ve konuşmalarımızda aldığımız mesajlarda şunu gördük ki; hayvancılık sistemli ve profesyonelce yapıldığında hiçbir zaman zarar ettirmeyecek bir sektördür. Bölgemizde hayvancılığın ne kadar özenli yapıldığını ve devletimizin bölgemizde hayvancılığın gelişimi için daha farklı politikalar üretmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bölge olarak ana pazarımız İstanbul’dur. İstanbul pazarımızın %80’ini oluşturuyor. İstanbul’un en kaliteli et deposuyuz diyebiliriz. Daha da önemlisi bölge olarak damak tadına cevap verecek kalitedeyiz. Bunun yanı sıra süt üreticilerimizin de kesinlikle desteklenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Süt üreticilerimiz para kazanamazsa, dişi hayvanlar doğal olarak kesime gidiyor. Bu durum hem et hem de süt üretimindeki dengeleri bozuyor. Bu sebeple süt fiyatlarının üreticiye para kazandırır seviyeye getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”