Türk Sağlık Sen Edirne Şube Başkanı  Alim Kanpolat,bir kişinin silahı ile hastaneye girmesi ve sağlık personelini tehdit etmesinin kabul edilebilir bir olay olmadığını söyledi.

Kanpolat yaptığı basın açıklamasında,sağlık personelinin daha etkin korunması gerektiğini belirtti.

Kanpolat’ın açıklaması şöyle:”Edirne facianın eşiğinden dönmüştür
Salı günü sabah saat 04:00 civarında Doktor ve sağlık personeli görevini yaparken silahlı saldırının eşiğinden dönmüştür. Silahı ile hastaneye girebilen ve bunu normal zanneden bir insanın canla başla görevini yapan şifa veren fedakar doktorumuza ve sağlık personelimize sizi vurayım mı diye tehdit etmeye cesaret etmiş güvenlik görevlilerimizin devreye girmesi ile bir ölüm olmadan sonuçlanmıştır.Bu utanç bütün Türkiye yeter. Bundan sonra bu Doktorumuz nasıl hasta muayene edebilir nasıl sağlık hizmeti verebilir.Güven içerisinde çalışmasını nasıl temin edebilirsiniz. herkes kendini o doktor ve sağlık personelinin yerine koysun. Bir daha o acil serviste nöbet tutabilir misiniz? o insanların annesinin babasının yerine kendinizi koyun. çocuğunuz bu şartlar altında nöbet tutarken siz evinizde rahatça uyuyabilir misiniz? Hiçbir sektör yoktur ki hizmet verdiği için cezalandırılsın. Biz hakaret edildik, darp edildik, şikayet edildik silahlı saldırılara uğradık ve maalesef görev şehitleri verdik. Biz bir daha bunları yaşamak istemiyoruz! çalışma arkadaşlarımızı korumak istiyoruz.Hastanede çalışan Doktorumuzu ve sağlık personelimizi korumak için gerek polis gerekse jandarma 7/24 esasına göre nöbet tutan personelimizin güvenliğini sağlaması gerekmektedir durum bu kadar önemlidir.Hastane güvenliklerinin yetkileri kısıtlı olduğu için gerekli müdahaleleri yapamamaktadırlar. Jandarma ve polisimizin yetkisi ve caydırıcılığı bu noktada önemlidir verilen cezalar hafif kalmakta olup hiç bir caydırıcılığı yoktur.
yetkili makamlara önerilerimiz;

1-sağlık personeline uygulanan darp, cebir veya silahlı saldırılar sonucu derecesine göre sigortalarının sağlık hizmetinden kesintiye uğraması

2-TC kimlik sistemi ile kara listeye alınması ve bu isimlerin muayene edilirken tedbir alınması

3- Darp cebir ve silahlı saldırı sonucunda bulunan kişilerin en ağır para cezasına çarptırılması bu cezaların icra yoluyla tahsil edilmesi ve buna cesaret edebilecek insanların malıyla özgürlükleri ile cezalandırılması gerekmektedir.

4-Xray cihazlarının kurulması

5- 6 aydan 2 yıla kadar olan hapis cezasının arttırılması ve yetkili makamlarca uygulanması.


6-Sağlık bakanının bu gibi konuların tekrar gündeme gelmemesi için taşın altına elini koyarak personelini koruması ve yasal mevzuatın çıkartılması için öncülük etmesi gerekmektedir

Biz halkımızdan Türk milletine yakışır bir şekilde eskiden olduğu gibi saygılı, kibar ve anlayışlı olmalarını rica ediyoruz. Halkımıza yakışan da budur.”

DOÇ DR MEHMET TAYFUN KAŞIKCI ÖZEL KEŞAN HASTANESİ’NDE