Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
23:12 - GAGİAD “YEŞİL ŞEHİRLER” BULUŞMASI İÇİN ATİNA’DA
23:07 - Emniyet Müdürü mahalle muhtarları ile görüştü
20:08 - TÜRSAB Trakya BTK’dan Fuar Daveti
20:08 - Üzerinden uyuşturucu haplar çıktı…
13:35 - İncir babadan zeytin dededen…
13:30 - Saray’da “Arabasız Gün” etkinliği gerçekleştirilecek
13:21 - 5 gündür kayıp olan Şehit Babası Dursun Korkmaz’dan acı haber geldi
13:10 - SARDOS KAZDAĞLARINDA…
ESTAB Başkanı Süleyman Gürsel Paçaman özellikle son günlerde denizlerimizde görülen deniz salyası hakkında yapmış olduğu açıklama da “ Marmara’da yaşananlar bizlere göstermiştir ki yıllardır acımasız bir şekilde kirlettiğimiz, insanlığın oksijen, besin ve yaşam kaynağı denizimiz kendisi yaşayamaz hale gelmiş. Bu tek bir kurumun suçu değil insanlığın suçu. Anlıyoruz ki denizin artık yeter dediği, adeta can çekiştiği noktadayız. Öyle bir noktadayız ki güneş ışınları artık aşağıya ulaşmıyor, canlılık durmuş ve durum her geçen gün daha vahim bir hal alıyor. Denizlerimizi kurtarmak için hep birlikte çalışmalı ve mücadele etmeliyiz.
Bunun yanında ülkemizin tüm kıyı bölgelerindeki Yerel yönetim,STK ve balıkçıların Deniz Patlıcanı Avcılığı konusunda ortaya koyduğu duruş daha iyi anlaşılmaya başlanmıştır. Marmara’da ekolojik dengenin bozulmasının sonuçlarını gördük. Şu anda Ege’ye doğru yayılmaya başlayan müsilaj; doğa tahribini ve ekolojik tahribatı durdurmazsak bizim denizlerimize de musallat olmak için tetikte beklemekte. Balık Çiftliklerinde fazla besleme, ağır kimyasal kullanımı ve atıkların oluşturduğu kirliliğin üzerine, denizi bir filtre gibi temizleyen deniz patlıcanlarının avcılığı müsilaj belasına adeta davetiye çıkarmaktadır. Saros’a kıyısı olan yerel yönetimler,STK’lar ve halkımız ile birlikte bu konuya dikkatimizi yöneltmeli Marmaradan ders almalı ve geleceğimize sağlıklı bir çevre ve yaşayan bir deniz bırakmalıyız.
Doğayı,denizi ve gelecegini düşünen her vatandaşımız,Deniz patlıcanı avlayan kişilerin tespiti halinde en yakın kolluk kuvvetine ihbarda bulunabilirler “ ifadelerini kullanarak deniz salyasıyla mücadelede deniz patlıcanının önemine vurgu yapmıştır.