Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
21:14 - İpsala’da kavunu fiyat vurdu… Geçen yıl tonu 8 bin Tl,bu yıl 4 bin Tl…
20:22 - “Alzheimer hastalığında erken teşhis önemli”
20:14 - “Sabahları yorgun uyanıyorsanız sebebi fibromiyalji olabilir”
20:01 - “ALS hastaları iyi bir takiple uzun yıllar yaşayabilir”
19:55 - AKP’NİN EKONOMİ YÖNETİMENE SERT ELEŞTİRİLER
19:39 - KALP SAĞLIĞININ SEKİZ ALTIN KURALI BEYLİKDÜZÜ’NDE KONUŞULDU
20:57 - SARDOS KAZDAĞLARINDA..
20:11 - Gömeç bamyası Amerika yolcusu
00:54 - CHP’den istifa eden Ün,açıklama yaptı:Çok yakında yuvamda olacağım.”
CHP PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in darbe girişimi ile ilgili yaptığı yazılı basın açıklaması:
Tüm kurumlarıyla ülkemiz demokrasisini hedef alan 15 Temmuz Darbe Girişimi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, siyasi partilerimizin, halkımızın direnişi ve güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle önlenmiştir. Bu darbe girişimini önlemek için canlarını feda eden tüm yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, yararlılara acil şifalar diliyorum. Tüm ulusumuza geçmiş olsun.
Her ne kadar son 14 yılda eksik bir demokrasi ile yönetiliyor olsak da en kötü demokrasinin bile bir askeri cunta yönetiminden daha evla olduğu tartışma götürmez bir husustur ve bir askeri darbeye karşı çıkmak kendisini demokrat olarak tanımlayan her yurttaşın sessiz kalınamaz ve vazgeçilmez görevidir.
Umuyorum ki bu acı tecrübe iktidar eliyle yaratılan kamplaşmayı ortadan kaldırmaya vesile olur. Ancak 15 Temmuz sonrasında yaşanan bazı olaylar birilerinin bir linç kültürü yaratmaya çalıştığını ve bu lanetlenmesi gereken darbe girişimini insanları birbirine düşmanlaştırma zeminine oturtmaya çalıştığını göstermektedir. Bu sağduyudan uzak anlayış darbe kadar tehlikeli bir duruma işaret etmektedir. Aldığı emirle görev bildiği yere giden masum erleri IŞİD yöntemleriyle katli veya darbecilerin karısı, kızı bize helal gibi söylemler kabul edilemez. Toplumsal barışı yaralayacak bu linç kültüründen uzak durulması ve sağduyunun tekrar hakim olması hepimizin temennisidir.
Kuralları ve kurumlarıyla uygulanacak tam bir Demokrasi hem bu ve benzeri darbe girişimlerinin hem de kamplaştırılan bir toplumun tek ve vazgeçilmez panzehiridir. Elbette devlet içinde devlet gibi davranan her hangi bir unsurla topyekun mücadele edilmeli ancak bu yapılırken hukukun dışına çıkılmadan hukuk devletinin gereği yerine getirilmelidir. Görüldüğü kadarıyla yapılanlar yalnızca darbeci askerlere ve polislere yönelik bir operasyon olmanın dışına çıkılarak, tarafsız ve muhalif kesimleri de kapsayan bir cadı avına dönüşmüştür.
Öte yandan bu darbe girişiminin sorumlularının bu konuda duyarlı toplum kesimlerinin uyarıları dikkate alınmadan AKP iktidarı ile yıllarca gayri resmi koalisyon ortağı olarak pek çok hukuksuzluğa imza attıkları ve Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yuvalanmalarına, yargının ve kamu kurumlarının ele geçirilmesine izin verildiği göz ardı edilmemelidir.
Siyasal İslamcı bir yapının devlet içine bu kadar nüfuz etmesinin kendiliğinden gerçekleşmediği, göz yumulduğu, beraber hareket edildiği, uydurma davalarla yurtsever subayların tasfiye edilerek bu yapının destekçilerinin elbirliği ile Türk Silahlı Kuvvetleri içine yerleştirildiği unutulmamalıdır.
Yıllarca “ne istediniz de vermedik” denilerek, hukuku çiğneyerek yapılan atamalarla, verilen desteklerle Devletin tüm kurumlarını bu taraflı ve liyakatsiz ellere teslim edenler, devletin içine yerleştirenler bu olanların sorumlusudur. Umuyorum yaşananlardan gerekli dersler çıkarılmış ve demokrasi ile hukuk devletinden vazgeçilmesinin sonuçları görülmüştür.
Demokrasi üzerindeki ne askeri ne sivil hiçbir vesayeti kabul etmiyoruz. 21. Yy Türkiye’sinde ne meclisi bombalayan halkına silah doğrultan darbecilere, ne gariban erleri katleden barbarca yaklaşımlara izin verilmemelidir. Böyle alçaklıkların cezasız kalmaması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde mücadele edeceğimizin bilinmesini isterim.
Türkiye’nin askeri cunta veya otoriter tek adam yönetimi seçenekleri arasında tercih yapmaya zorlanmasının ülkemize yapılacak en büyük kötülük olduğu unutulmadan, evrensel hukuk kurallarının tam olarak uygulandığı, laik ve demokratik bir yönetim inşası hepimizin tek güvencesidir.
Cumhuriyetimizin kurucu değerleri, insan hakları ve demokrasi ülkemizi aydınlık günlere ulaştıracak tek seçenektir.