Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinin Evreşe belediyesi ile Dost Genetics ve Dost Mezat işbirliği ile 22 Şubat Cumartesi günü Sütçü İnek Irklarıyla Trakya’nın ilk mezatı yapılacak
Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinin Evreşe belediyesi ile Dost Genetics ve Dost Mezat işbirliği ile 22 Şubat Cumartesi günü Sütçü İnek Irklarıyla Trakya’nın ilk mezatı yapılacak.
Trakya bölgesinde sütçü ırkların yer alacağı ilk mezat, 22 Şubat Cumartesi günü saat 13.00’te Evreşe’de gerçekleştirilecek. Mezat, Dost Genetics Evreşe Çiftliği’nde düzenlenecek ve bölgedeki hayvancılık sektörüne önemli katkılar sunmayı hedefliyor.
Evreşe Belediye Başkanı Hakkı Uysal, organizasyonla ilgili yaptığı açıklamada, “Dost Genetics ve Dost Mezat, 22 Şubat saat 13:00’da beldemizdeki işletmesinde Trakya’nın ilk mezatına ev sahipliği yapacak. Bu özel etkinlik , bölgedeki hayvancılık ve tarım sektörüne katkı sağlayacak fırsatlar sunacak. Hep birlikte bu heyecan verici organizasyona katılmak için sizleride bekliyoruz” dedi.
Sektördeki üreticiler ve yatırımcılar için önemli bir buluşma noktası olacak olan mezatta, gebe düvelerin olması bölgenin sütçü büyükbaş hayvan varlığının artırılması ve kaliteli hayvan temininin sağlanması amaçlanıyor. Ayrıca bir ilk olarak da bu mezatta 15 adet hayvan alan üreticilerin nakliyesinin de firma tarafından karşılanacağı açıklandı. Mezata katılacakların bu ( https://dostmezat.com/) lig üzerinden kayıt olabilecekleri de belirtildi.
Kategori: Tarım haberleri
Bölgenin tarım faaliyetleri kesan haber de…
-
Evreşe Belediye Başkanı Uysal, “Sütçü İnek Irklarıyla yapılacak olan Trakya’nın ilk mezat’ına tüm üreticilerimiz davetlidir”
-
Gündoğdu: Trakya çiftçisi yeteri kadar desteklenmiyor
CHP KIRKLARELİ MİLLETVEKİLİ TBMM ÇEVRE KOMİSYONU ÜYESİ VECDİ GÜNDOĞDU’NUN TBMM KONUŞMASI
Dönem: 28. Yasama Yılı: 3. Tarih: 15.01.2025. Birleşim: 48
Konuşmacı: VECDİ GÜNDOĞDU Seçim Çevresi: KIRKLARELİ Tutanak Metni:
VECDİ GÜNDOĞDU (Kırklareli) – Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Trakya bölgemizin, Kırklareli’mizin en önemli sorunu bölge çiftçisinin yeteri kadar desteklenmemesidir.
Trakya çiftçisi artan girdi maliyetleri, ithalata dayalı yanlış politikalar, azalan üretim ve düşük taban fiyatları nedeniyle çaresizdir.
Banka kredileriyle üretmeye, tarlasını ekmeye çalışan üreticiler ise bankaların kredi, faiz, borç kıskacına sürüklenmiştir.
Tüm bu sıkıntılar yetmezmiş gibi bir de Ziraat Bankasından traktör kredisi kullanan çiftçimiz zorunlu olarak bir sigorta şirketlerine yönlendirilmekte ve piyasa fiyatlarının çok üzerinde fahiş fiyatla kasko sigortası yaptırmak zorunda bırakılmıştır.
Üretene, alın terini toprağa damlatanlara yük olmaktan vazgeçilsin artık diyoruz.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
-
Edirne Milletvekili Ediz Ün’den Ulusal Süt Konseyi’ne Sert Tepki: “Bu Fiyat Süt Üretme Demektir”
Ediz Ün’den Ulusal Süt Konseyi’ne Ağır Eleştiri: “Çiftçiye ‘Süt Üretmeyin’ Deniyor”
Ün’den Süt Konseyi’ne Gecikmeli Fiyat Kararı Tepkisi: “Çiftçinin 54 Günlük Alacağı Gasp Edildi”
Ün’den İktidara Uyarı: “Süt Desteklenmeden Et Üretimi Mümkün Değil”
Edirne Milletvekili ve Ziraat Mühendisi Ediz Ün, Ulusal Süt Konseyi’nin 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere çiğ süt tavsiye alım fiyatını litre başına 17,15 TL olarak açıklamasına sert tepki gösterdi. Ün, bu kararı, “Siz süt üretmeyin, ben canlı hayvan ve et ithal ediyorsam, sütü de ithal ederim” şeklinde yorumladı.
“Süt Üreticisi Üç Ay Boyunca Zarar Ettirildi”
Süt üreticisinin aylardır büyük zararlarla üretime devam ettiğini belirten Ün, konseyin açıklamalarını eleştirerek şunları söyledi: “Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı verilere göre, Ekim ayında çiğ süt üretim maliyeti bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %30 artarken, alım fiyatındaki artış %27’de kaldı. Yem maliyetleri ise %41 oranında yükseldi. Kendi açıkladıkları verilere göre konuşuyorum; süt üreticisine üç ay boyunca zararına satış yaptırılıyor. Bu duruma kim göz yumdu? Elbette AKP ve onun zengin dostları. AKP, Ulusal Süt Konseyi’nde hiçbir zaman çiftçinin lehine bir karar almadı, alamaz da. Onların tek derdi, birkaç yandaşını nasıl daha da zengin edecekleri. Ancak olan yine ülke hayvancılığına oluyor.”
“Konsey, Kararlarıyla Çiftçinin Alacağını Gasp Etti”
Ulusal Süt Konseyi’nin, 9 Ağustos 2024 tarihinde aldığı üç aylık periyotlarla toplanma kararına rağmen geç harekete geçtiğini söyleyen Ün, şunları kaydetti: “Yaz aylarından bu yana süt üreticisi zararına satış yapmak zorunda bırakıldı. 9 Ağustos’ta alınan karara göre, Konsey’in 7 Kasım 2024’te toplanması ve fiyatı revize etmesi gerekiyordu. Ancak Konsey bu toplantıyı 40 gün geciktirerek 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde fiyatı 17,15 TL olarak belirledi. Eğer bu karar zamanında alınsaydı, çiftçinin fiyatı 54 gün önce revize edilecekti. Bu süre zarfında çiftçinin cebinden alınan 54 günlük alacak, Ulusal Süt Konseyi aracılığıyla AKP’nin talimatıyla gasp edilmiştir.”
“Süt Krizi, Et Krizini Doğuruyor”
Çiğ süt fiyatındaki %17’lik artışın, çiftçinin maliyet ve kâr hesabına göre değil, siyasi beklentilere göre belirlendiğini savunan Ün, şu değerlendirmede bulundu: “2025 yılı için beklenti enflasyonu %17,5 olarak açıklandı ve yapılan fiyat artışı bu oranla uyumlu. Ancak artış çiftçinin maliyetine ya da kârına göre değil, ‘Ben sana bu fiyatı uygun gördüm, bununla idare et’ anlayışıyla yapılmıştır. İktidarın bir türlü görmek istemediği gerçek şu: Süt krizi, et krizini doğuruyor. Bugün süt üreticisi, üretmek yerine AKP’nin yüksek faiz politikalarına yatırım yapsa daha kârlı çıkıyor. Eğer süt üreticisi üretimden çekilirse, önümüzdeki yıl 520 bin, bir sonraki yıl ise 1,5 milyon hayvan ithalatı gündeme gelir. Süt desteklenmeden et üretimi mümkün değil. Bu fiyatın anlamı, ‘Süt üretmeyin’ demektir.”
-
Ün Tarım Bakanı’na sordu:”Yurt dışından iade edilen ürünlerin ne kadarı imha ediliyor ?”
Basın yayın organlarında ülkemizin ihraç ettiği tarım ürünlerinin Akdeniz Meyve Sineği, alfatoksin ve pestisit kalıntıları çıktığı gerekçesiyle iade edildiği haberleri çıkmaktadır. Üstelik bu haberler uzun zamandır dönem dönem kamuoyunun gündemine gelmektedir. Bu ürünlerin nasıl üretildiği, kontrollerinin nasıl yapıldığı, iade edilen ürünlerin imha edilip edilmedi gibi bir konularda vatandaşlarımızın kafasında soru işaretleri oluşmaktadır Bu bağlamda;
1. Bakanlığınızın ihraç edilirken iade edilen ürünlerin iç piyasaya verilmemesi için uyguladığı bir kontrol ve takip sistemi var mıdır?
2. Neden yıllardır Türkiye olarak ihracatta aynı sıkıntıyı yaşamamıza rağmen bunu çözecek bir kontrol sistemi kuramıyoruz?
3. İade edilen ürünlerin ihracına izin verilirken bir kontrol yapılmamakta mıdır? Eğer bir kontrol yapılıyorsa neden bu ürünler gidecekleri ülkeler tarafından iade edilmektedir?
4. Akdeniz Meyve Sineği, alfatoksin ve pestisit kalıntıları barınan bu ürünlerin iç piyasaya verilmesinin nasıl önüne geçeceksiniz? Bunun için bir önlem aldınız mı?
5. Zirai ilaç kullanımını denetlemek, eksik kalınan konularda yeni önlemler almak ve vatandaşlarımızın sağlığını tehlikeye atanların belirlenmesi ve cezalandırılması için çalışmanız var mı?
6. Taklit veya Tağşiş yapılan gıdalarla ilgili Bakanlığınız kamuoyuna uzun bir aradan sonra listeler yayınlamayı başladı. Aynı şekilde geri gönderilen ürünler ve bu ürünlerin üreticileriyle ilgili listeler yayınlamayı düşünüyor musunuz?
7. Başka ülkeler tarafından iade edilen ürünlerin nerede üretildiği veya işlendiğinin tespiti Bakanlığınız tarafından yapılıyorsa aynı işlemden geçmiş ve iç piyasaya verilmiş ürünlerle ilgili bir kontrol ve gerekiyorsa toplatıp imha işlemi yapılıyor mu?
8. Bakanlığınız 2020 yılından itibaren iade edilen ne kadar tarım ürününü imha etmiştir? İmha edilen ürünlerin yıllara göre ürün cinsi ve miktarı ne kadardır?
-
AB’nin 3 milyar avroluk tarım sübvansiyonları milyarderlere gidiyor
Brüksel, (Hibya) – The Guardian, Avrupa Birliği’nin 2018 ile 2021 yılları arasında bir düzineden fazla milyardere cömert çiftçilik sübvansiyonları verdiğini, bunların arasında eski Çek başbakanı Andrej Babiš ve İngiliz iş adamı Sir James Dyson’ın şirketleri de olduğunu ortaya çıkardı.
AB üye ülkelerinden alınan resmi ancak şeffaf olmayan verilerin analizine göre milyarderler, binlerce küçük çiftlik kapatılmışken dört yıllık dönemde AB’nin 3,3 milyar avroluk tarım yardımlarıyla bağlantılı ‘nihai yararlanıcıları’ oldu. 2022 Forbes zenginler listesinde yer alan 17 “en büyük yararlanıcı” arasında, Şubat ayında çiftçilik sübvansiyonlarıyla ilgili dolandırıcılıktan beraat eden eski Çek başbakanı Babiš; İngiltere’nin AB’den ayrılması gerektiğini savunan ve şirketi Brexit’ten önce ödemeler alan İngiliz elektrikli süpürge kralı Dyson; ve Wolverhampton Wanderers futbol kulübünün sahibi Çinli yatırımcı Guangchang Guo yer alıyor.2
-
Tarladaki Kehribar Mecidiye Kavunu Tescilleniyor!
Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Ataklı, Genel Sekreter Yardımcısı Kadir Can Tunç, Oda Sicil Sorumlusu Burcu Avcu ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Nur Kalıntaş Mecidiye Köyü Muhtarı Gürkan Akça’yı makamında ziyaret etti.
Trakya Kalkınma Ajansı, Keşan Mecidiye Köyü Muhtarlığı, Trakya Üniversitesi Keşan MYO ve Keşan İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliğinde coğrafi işaretli ürün başvurusu yapılacak olan Mecidiye Kavunu hakkında Akça ile görüş alışverişinde bulundular.
Ataklı, Tunç, Avcu ve Kalıntaş, Mecidiye Köyü Muhtarı Gürkan Akça’ya misafirperverliklerinden dolayı teşekkür ederek iyi çalışmalar diledi. -
Babaeski ve Pehlivanköy’de yerli buğday tohum çeşitleri toprakla buluşturuldu
Kırklareli’nin Babaeski ve Babaeski ilçelerinde yerli hububat çeşitlerinin yaygınlaştırılması kapsamında geliştirilen buğday tohumlarının ekimi yapıldı
Konu ile ilgili yapılan açıklamada
Babaeski ve Pehlivanköy ilçelerinde, Trakya Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından geliştirilerek tescil edilen Albaşak, Damla, Saban ve Toprak buğday çeşitlerinin, İlçe Müdürlüklerinin teknik personelleri kontrolünde ekimi gerçekleştirilmiştir ifadelerine yer verildi. -
EDİRNE’DEN BİR LEZZET FESTİVALİ GEÇTİ TOPRAKTAN SOFRAYA EDİRNE
Edirne’nin Lezzet ve Kültür Hazinesini Yaşatan “Topraktan Sofraya Edirne Gastronomi
Festivali”
1-3 Kasım 2024 tarihlerinde Edirne Valiliği tarafından düzenlenen “Topraktan Sofraya Edirne
Gastronomi Festivali”, yerli ve yabancı katılımcıların yoğun ilgisiyle tamamlandı. Edirne’nin
tarihî ve kültürel mirasını gastronomi üzerinden tanıtan festival, Mimar Sinan Heykeli’nden
başlayan renkli kortej yürüyüşüyle kapılarını açtı. Festival, yöresel lezzetlerden Osmanlı
saray mutfağına, Balkan mutfağından modern gastronomi sunumlarına kadar geniş bir
yelpazede katılımcılara unutulmaz bir deneyim sundu.
Festivalin öne çıkan katılımcılarından biri de Edirne Tanıtım ve Turizm Derneği (ETTDER)
oldu. ETTDER, Karaağaç ve Edirne’nin tarımsal değerlerini öne çıkaran stantlarında,
mevsime özgü tarımsal ürünlerini sergileyerek katılımcılara Edirne’nin bereketli topraklarının
hangi lezzetlere katkı sunduğunu tanıttı. Meriç’in alüvyonlarıyla beslenen Karaağaç
topraklarında yetişen kestane kabağı, acı biberi, kırmızı patlıcan ve taze sebzeler gibi
yöresel ürünler ile Meriç’in kara kavunu, yer fıstığı, susam ve tahin gibi doğal lezzetleri
tanıtarak Edirne’nin doğasına, lezzetine ve tarımsal gücüne dair kapsamlı bir sunum yaptı.
ETTDER Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Bacıoğlu, Edirne’nin topraklarından sofralara
ulaşan bu ürünlerin ziyaretçilerin yoğun ilgisini çektiğini belirtti. Bacıoğlu, “Biliyorsunuz,
Edirne tarımda, Karaağaç ise sebze ve meyvede öne çıkan bir coğrafya. Standlarımızda
mevsimsel ürünlerimizi tanıtırken, Edirne’nin verimli topraklarında yetişen lezzetleri
katılımcılarla buluşturmanın mutluluğunu yaşadık. ETTDER üyelerinin de yoğun katılımı, bu
etkinliğin olumlu etkilerini artırdı. Bu gibi etkinliklerin, kentin gastronomi turizmine ve dernek
olarak üzerinde önemle durmaya çalıştığımız kırsal turizm/agroturizme katkı sağladığını
düşünüyoruz. Bu etkinlikte emeği geçen Edirne Valiliğine, Edirne İl Kültür ve Turizm
Müdürlüğüne, Trakya Üniversitesi’ne, Edirne Belediyesine, festival ekibine, tüm sponsorlara,
gönüllülere ve kırsalda ürün üreten üreticilerimize teşekkür ederiz,” dedi.
Festival kapsamında düzenlenen çeşitli atölyeler ve tadımlar, Edirne’nin gastronomi
kültürünü uygulamalı olarak deneyimleme fırsatı sundu. Edirne, gastronomi alanında kariyer
yapmak isteyen gençlerle ülke çapında tanınan usta şefleri bir araya getirdi. Osmanlı saray
mutfağına özgü zirva, Yunanistan’dan pastitsio, kaşık helvası ve ıspanak borani gibi
geleneksel ve uluslararası tatlar ziyaretçilere sunuldu. Stantları ziyaret eden katılımcılar,
Edirne’nin tarımsal ve mutfak kültürü hakkında detaylı bilgiler edindi. Ayrıca, Lalapaşa’dan
İpsala’ya kadar Trakya kadın kooperatiflerinden gelen yöresel ürünler de sergilenerek,
Edirne’nin kadın üreticilerinin emeği desteklendi.
Edirne gastronomisini sınırların ötesine taşıyan kültürel paylaşım alanı sunan “Topraktan
Sofraya Edirne Gastronomi Festivali”nde ayrıca kitap tanıtımları, yemek videoları, tadımlar,
yarışmalar ve Balkan mutfağı tanıtımları gibi etkinliklerle zengin bir içerik sunuldu. Bu festival
ile Edirne’nin yerel mutfak kültürünü ve geleneksel tarifleri koruyarak kültürel mirası gelecek
nesillere aktarma, yerel üreticileri destekleme, gastronomik çeşitliliği artırma ve bu ürünleri
yerli ve yabancı ziyaretçilere erişilebilir kılma amaçlarına katkı sağlandı. BM UNESCO
Yaratıcı Şehirler Ağı’na Gastronomi Kenti olma sürecinde de stratejik bir planlamaya
başlama gerekliliği festival sonunda bir kez daha vurgulandı -
CHP ÇANAKKALE İL BAŞKANI LEVENT GÜRBÜZ: “KURAKLIK VE SU SORUNU CİDDİ BİR TEHLİKE”
CHP Çanakkale İl Başkanı Av. Levent Gürbüz, bölgede yaşanan su sorunu ve kuraklık tehlikesi hakkında uyarılarda bulundu. Çanakkale’nin su kaynaklarının azalmakta olduğunu ifade eden Gürbüz, su yönetiminde acil önlemler alınması gerektiğini belirtti.
“YERALTI SULARI VE SULAMA KUYULARI KURUYOR”
Gürbüz, bölgede sulama amaçlı açılan kuyuların kurumaya başladığını ve yeraltı sularının azaldığını ifade etti. “Çanakkale’de su kaynaklarımız ciddi bir tehdit altında. Sulama amaçlı açılan kuyuların kuruması ve yeraltı sularının azalması nedeniyle ciddi bir kuraklık riskiyle karşı karşıyayız,” dedi.
SU YÖNETİMİ VE İKLİM KRİZİNE KARŞI ÖNLEMLER
Gürbüz, su yönetimi konusunda daha etkili politikaların geliştirilmesi gerektiğini belirtti. “İklim krizine karşı önlemler alarak su kaynaklarımızı korumalı ve suyun verimli kullanılmasını sağlamalıyız. Bu konuda yerel yönetimler ve devlet kurumları ortak çalışmalıdır,” ifadelerini kullandı.
CHP Çanakkale İl Başkanı Gürbüz, bölgede kuraklık ve su sorunu konusundaki çalışmalarına devam edeceklerini belirterek, halkın bilinçlenmesi için de adımlar atacaklarını ifade etti.
-
CHP ÇANAKKALE İL BAŞKANI LEVENT GÜRBÜZ: “TARIMDA ÇİFTÇİLERİMİZİN YANINDAYIZ”
CHP Çanakkale İl Başkanı Av. Levent Gürbüz, Çanakkale’deki çiftçilerin karşılaştığı zorluklar hakkında değerlendirmelerde bulundu. Tarım ve çiftçilerin Çanakkale’nin bel kemiği olduğunu vurgulayan Gürbüz, tarım sektöründe yaşanan sıkıntılara dikkat çekti.
“DOMATES SİNEĞİ VE ZARARLILAR VERİMİ OLUMSUZ ETKİLİYOR”
Gürbüz, özellikle domates üreticilerini etkileyen zararlıların büyük sorunlara yol açtığını ifade etti. “Çanakkale’de domates sineği gibi zararlılar, hem verimi düşürüyor hem de ürünün kalitesini etkiliyor. Çiftçilerimiz bu konuda ciddi sıkıntılar yaşıyor,” dedi.
YÜKSEK MALİYETLER VE DESTEKLEME POLİTİKALARI
Çiftçilerin yüksek mazot, gübre ve üretim maliyetleriyle karşı karşıya kaldığını belirten Gürbüz, “Üretim maliyetleri artarken, çiftçilerimiz ürettikleri ürünleri hak ettikleri fiyata satamıyorlar. Devlet desteklemelerinin kaldırılması ise çiftçilerimizi daha da zora sokacak. Çanakkale’deki çiftçilerimizin sorunlarına çözüm bulmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz,” dedi.