Kategori: Genel

  • ARAPLAR LANETLİ TOPLUM MU?

    NURULLAH AYDIN-ANKARA

     

    Bazı Müslümanlar; Yahudilerin ilahi yoldan uzaklaştığı için lanetli olduğunu söyler, savunurlar. Her türlü geriliklerinin, iç kanlı çatışmaların nedenini Yahudilere, bağlarlar.

     

    Gerçekten Yahudiler lanetli mi? Yoksa Araplar mı lanetli toplum?

    Peygamber İbrahim’in bir oğlu İshak, Yahudilerin atasıdır.

    Peygamber İbrahim’in diğer oğlu İsmail ise Arapların atasıdır.

     

    Yani Yahudiler ve Araplar soylarıyla kültürleriyle inançlarıyla aynı kökten gelirler.

    Museviliğin kutsal kitabı Tevrat; kendi dönemine kadar ki olaylardan bahseder.
    Hıristiyanların kutsal kitabı İncil;
    kendi dönemine kadar ki olaylardan bahseder.

    Müslümanların kutsal kitabı Kur’an da; kendi döneminden önceki olaylardan bahseder.

     

    7. yüzyıldan bu yana olan olaylar ise yazılı ve görsel kaynaklarda yer almaktadır.

    Lanetli dedikleri Yahudiler 2 bin yıl sonra yurt edinmiş, devlet kurmuş, bilimde teknolojide dünyanın önde gelen toplumu olmuş. Araplar ise kanlı iç çatışmalarla, sefahatın lüksün içiçe olduğu sefil ve aşağılık bir yaşam içinde olmuşlardır.

     

    Bu durumda Lanetli olan kim? Yahudiler mi, Araplar mı?

     

    7. yüzyıldan bu yana dünya toplumları içinde lanetli olan toplum Araplardır. Çünkü onlar son peygamber son kitap kendilerine geldikleri halde ondan yüz çevirdiler.

     

    Peygamber Hz.Muhammed hakkı, dürüstlüğü, adaleti, eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği önerdi.

    Onlar ki; Hz.Muhammed’in en yakın ikinci arkadaşı Ömer’i katlettiler.

    Onlar ki; Hz.Muhammed’in en yakın üçüncü arkadaşı Osman’ı katlettiler.

    Onlar ki; Hz.Muhammed’in en yakın dördüncü arkadaşı Ali’yi katlettiler.

    Onlar ki; Hz.Muhammed’in torunu Hasan’ı katlettiler.

    Onlar ki; Hz.Muhammed’in torunu Hüseyin’i katlettiler.

    Onlar ki; Hz.Muhammed’in soyu olan Haşimileri Orta Asya ve Endülüs’e sürdüler.

    Onlar ki; Hz.Muhammed’in soyunu Mekke ve Medine’den uzaklaştırdılar.

    Onlar ki; Muaviye ve Yezid devlet anlayışını tercih ettiler.

    Onlar ki; Abbasi iktidarında Emevi liderlerini mezarlarından çıkarıp işkence yaptılar.

    Onlar ki; Türklere ihanet etti, kahpece arkadan vurdu. 1916′da, Dünya Savaşı’nda Mekke Şerifi Hüseyin;  İngilizlerle işbirliği yaptı. Arap bedevi kabilelerini ayaklandırarak, Osmanlı’ya isyan etti ve Türk askerini kahpece arkadan vurdu.

    Onlar ki; Petrol denizindeler ama dünya Müslümanları açlıktan kırılmaktadır.

    Onlar ki; Arabistan’da şeriat derler batı ülkelerinde batılı gibi yaşarlar.

     

    Araplar denilen topluluk; tarihin en soysuz, en karanlık, en ikiyüzlü, en hain topluluğudur.

    Araplar; para, şehvet, servet gösteriş meraklısı bir toplumdur.

    Araplar; karaktersiz, yalancı, dönektirler.

    Araplar; çıkarı için ihanet ederler.

    Araplar; birbirlerini İslam adına, petrol adına, iktidar için, katletmeyi iyi bilirler.

     

    Arapların tarihleri; katliamlarla doludur.

    Arapların en nefret ettikleri; Türklerdir.

    Onların en sevdikleri; kapitalistlerdir, şeytandır, paradır, sekstir.

     

    Türkiye’nin İslamcıları neden Arap hayranıdır?

    Türkiye’nin İslamcıları neden Arap kültürünü düşünür, konuşur, yaşar, savunurlar?

    Türkiye’nin İslamcıları neden Arap katillerine, İslam kahramanı diye övgüler düzerler?

    Türkiye’nin İslamcıları neden yedinci yüzyıl Arap düşünce ve yaşam ağını kutsarlar?

    Türkiye’nin İslamcıları neden insanlık değişim ve gelişim metodolojisini yok sayarlar?

    Türkiye’nin İslamcıları neden Bilim ve teknolojide ses getiren ciddi çalışmaları yoktur?

     

    Türkiyeli İslamcı Arapçılar; duyarsız, ruhsuz, kimliksiz ve kişiliksizdirler.

     

    Köksüz, kimliksiz hainler; dillerinden milletimiz sözünü düşürmezler.

    Köksüz, kimliksiz hainler; İslamcı görüntü altında milleti aldatmaya, milletin milli ve manevi değerlerini istismar etmeye devam ederler.

     

    Türk Milleti, lanetli Arapları anladıkça; Türk kültür, tarih ve medeniyetini, çağdaş dünyanın onurlu, saygın bir üyesi olduğunu daha iyi anlayacak ve öze dönecektir.

     

    Günün Sözü: Sığ derede yüzmekte zorlananlar, engin denizlere açılmaya cesaret edemez

  • SU ÜRÜNLERİ ÜRETİMİ AZALDI

    Su Ürünleri, 2012
  • MÜHENDİSLİĞİ KAZANAMADIM DİYE ÜZÜLMEYİN

    Keşan Meslek Yüksekokulu’nda bulunan Gaz ve Tesisatı Teknolojisi Programından DGS ile Makine mühendisliği ve Enerji Üretim Sistemleri Mühendisliğine geçiş yapabilirsiniz. 

    GAZ ve TESİSATI TEKNOLOJİSİ PROGRAMI

    Keşanımızda Gaz ve Tesisatı Teknolojisi Programı’nın çok bilinmediğini yapılan 2013 ÖSYS Yerleştirme Sonuçlarında görmekteyiz. Hedeflerinde Makine Mühendisliği, Enerji Sistem Mühendisliği (yeni bir bölüm olan Enerji Sistem Mühendisliği geleceğin meslekleri arasında gösterilmektedir), Tesisat Öğretmenliği ve Enerji Öğretmeenliği Bölümlerinden biri olup sınavda herhangi bir nedenden dolayı arzuladığı puanı alıp bu bölümü kazanamayan öğrencilerimizin üzülmelerine gerek yoktur. Bu programımızı bitirip DGS sınavı ile bu bölümlere geçiş yapabilecek ve arzularını yerine getirebileceklerdir. En önemlisi bu arzusunu bir yıl ertelemeyecek, LYS ve OSYS stresine bir kez daha maruz kalmayacaklardır. Ek yerleştirmeler ile hayallerine kavuşacaklardır.

    EĞİTİM SONRASI (ÖNLİSANS) İŞ İMKANLARI

    • Kamu kurumlarında çalışanlar 657 sayili Devlet Memurları Kanununa göre belirlenen ücreti alırlar.
    • KPSS ile devlet kadrolarına tekniker olarak atanabilirler.
    • Özel sektörde eğitim sonrası kazanç kişini yeteneğine, deneyimine ve pozisyonuna ayrıca işletmenin yapısına göre değişmektedir. Gaz ve tesisat teknikerleri başlangıçta asgari ücretin 2-3 katı kadar ücret almaktadırlar. Gazlı ortamlarda ve saha çalışmalarında bu miktar artmaktadır.
    • Botaş gibi kamu kuruluşlarında,
    • Doğalgaz dağıtım şirketlerinde,
    • İnşaat şirketlerinin yapı-tesisat gruplarında,
    • Gaz tesisatı yapan özel şirketlerde,
    • Isıtma sektörlerindeki her türlü kuruluşta görev alabilirler.
    • İnşaat malzemesi üreten veya satan kuruluşlarda görev alabilrler.

    ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ

    ENERJİ SİSTEMLERİ MÜHENDİSLİĞİ NEDİR VE NE İŞ YAPAR?

    Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü, her türlü enerjinin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde üretilmesinden, tüketiciye sunulması ve ekonomik olarak kullanılması süreçlerini planlayan, projelendiren, uygulayan ve bu konularda strateji geliştiren bir disiplinidir. Tanım olarak böyle söylenen bu meslek kabaca enerjiyi ucuz ve kaliteli hale getirecek şekilde sistemler, araç ve gereçler kullanan mühendislerdir. Gelecekte  enerjinin efendileri olacaklardır. Bu meslek dünya ve ülkemizde de bilinmeye başlamıştır.  Bu disiplin dalını bitirecek öğrenciler üniversitelerinden Enerji Sistemleri Mühendisi diploması ve ünvanı alacaklardır. Ayrıca bölümün en büyük avantajı enerji ile alakalı bütün özel ve kamu şirketlerinde çalışabilme olanağıdır.

     

    Enerji Sistemleri Mühendislerinin çalışabileceği şirket ve kamu kuruluşlarının bazıları:
    Özel sektörde enerji sistemleri ve teknolojileri ile ilgili tüm alanlar,

    • Mekanik-Tesisatçılık (Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Sıhhi Tesisat),
    • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,
    • Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK),
    • Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (PİGM),
    • Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (MTA),
    • Bor Enstitüsü,
    • Elektrik İşleri Etüd İdaresi (EİE),
    • Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ),
    • Türkiye Elektrik İletim A.Ş.(TEİAŞ),
    • Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ),
    • Devlet Su İşleri (DSİ),
    • Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ),
    • Türkiye Petrolleri Arama Ortaklığı (TPAO),
    • Türkiye Boru Hatları Taşıma A.Ş. (BOTAŞ),
    • Türk Petrol Rafineleri A.Ş. (TÜPRAŞ),
    • Türkiye Atom Enerjisi Araştırma Kurumu (TAEK).
    • TEMSAN
    • BM Hidrojen Enstitüsü
    • Taş Kömürü İşletmeleri
    • TCDD
    • MEB’da Teknik Öğretmen

     

    Bu kadar çalışma imkanı varken de ya iş bulamazsam korkusu size de artık yok artık dedirtecektir. Ortalama 2000-5000 TL arası maaş alabilirsiniz. Ayrıca diyorsanız ki “ben patron istemiyorum, kendi işimin patronu olacağım”, o zaman da kendi şirketinizi kurabilirsiniz. Bu mesleğin en büyük avantajlarından biri de opsiyonların fazla olması. Kesinlikle birçok fırsat karşınıza çıkacaktır. Fakat mezun olup da tamam bu kadar çok para kazanacağım demek hayalden öteye gidemez.  Her ne kadar bu bölümü bitirmiş olsanız da kendinizi geliştirmenizin maaşınıza + katkı yapacağından emin olabilirsiniz. Örneğin yabancı dil üzerine kendinizi geliştirirseniz büyük şirketler de çalışabilir, yabancı şirketlerle anlaşmalar yapabilir ya da yabancı şirketlerde proje bazlı çalışabilirsiniz.

     

     

  • Yeni Bir Proje, “İŞSİZİ Arıyor”

    Keşan Ticaret ve Sanayi Odası (KTSO)’nın resmi internet sitesinde uzun bir süredir başarılı bir şekilde devam eden “İş Bulma” bölümünün ardından şimdide firmalara yönelik olarak oluşturulan “İŞSİZİ Arıyor” bölümü aktif hale getirildi.

    Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan KTSO Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Pirinççi, istihdam kaynaklı olarak oda tarafından oluşturulan yeni bölümün, iş bulmak amacıyla KTSO’ya başvuru yapan kişiler gibi artık firmalarında eleman bulma konusunda “İŞSİZİ Arıyor” bölümüne başvuru yapabileceklerini kaydetti.

    Pirinççi açıklamasına şöyle devam etti;

    “Üye işletmelerimizin ihtiyaç duydukları personeli bulmalarında iş ve zaman kaybı yaşamamaları ve istedikleri özellikteki elemanı en hızlı şekilde bulmalarına yardımcı olmak amacıyla başlattığımız projemiz, uzun bir süredir uyguladığımız “İş Bulma” bölümümüzün firmalara uygulanmış biçimidir.

    Burada üye işletmelerimiz, ihtiyaç duydukları elemanın özellikleri, işin niteliği ve çalışma şartları gibi bilgileri Basın Yayın ve İnsan Kaynakları Departmanımız ile iletişime geçerek işletmelerini “İŞSİZİ Arıyor” bölümümüze dahil ettiriyorlar. İlgili departmanımız da kaydı gerçekleşen işletmemizin bilgilerini internet sitemizde ve yaklaşık 5 Bin kişinin takip ettiği sosyal iletişim ağlarımızda kullanıcılar ile paylaşıyor. İnternet sitemiz ve sosyal ağların dışında ise üye işletmemizin profili ve ihtiyaç duyduğu elemanın kaydı 2500 kişilik elektronik posta sistemimiz ile de üyelerimize ulaştırılıyor.”

    İşe girmek için yapılan başvuruların, firma tercihine göre Keşan TSO’ya ya da firmanın kendisine yapılabileceğini belirten İsmail Pirinççi son olarak, üye işletmelerin sistem yardımıyla ihtiyaç duyulan personeli bulduklarında, firma kayıtlarını Keşan TSO’nun ilgili departmanı ile tekrar iletişime geçerek sistemden sildirileceğini söyledi.

    Eleman arayan üye işletmeler bu günden itibaren personel ihtiyaçlarını KTSO’nun 714 11 37 numaralı telefonundan BASIN Yayın ve İnsan Kaynakları Departmanı Sorumlusu Gökhan Gürer ile paylaşarak “İŞSİZİ Arıyor” bölümüne kayıt yaptırabilecekler.

  • Enez ile Dedeağaç arasında feribot seferleri başlayacak

     

    • Yunanistan’ın Dedeağaç’ın Belediye Başkanı Evangelos Lambakis ile Enez Belediye başkanı limanlar konuşunda çalışmalara başladılar.

     

    Yunanistan’ın Batı Trakya Bölgesinde bulunan Dedeağaç ‘ın Belediye Başkanı Evangelos Lambakis ile Dedeağaç Liman Başkanı Stavros Stavrakoğlu, Enez Belediye Başkanı Ahmet Çayır ve il  genel meclis üyeleri Erol Açık ve Coşkun Erkıulıç ile görüşmelerde bulundular.

    Başkan Lambakis, bu ziyaretin bir süre önce Enez’den gelen heyete bir nezaket ziyareti olduğunu belirterek “Bundan bir ay önce Enez Belediye Başkanımız ve bir heyet bizi ziyaret etmişlerdi. Bu nedenle öncelikle bu memnuniyetimi bildiriyorum.Bence her iki belediyenin de sorunları ve problemleri var.Problemleri çözmek için gayretleri var.Karşılıklı anlayış içinde bunları çözmek için gayret ediyor ve görüşüyoruz.” dedi.

    Asırlarca süren Türk tarihine dayanarak iki halkı kaynaştırarak, Enez ve Dedeağaç Belediyesi’nin de çalışmalarını olgunlaştırmamız lazım.Bugünkü ziyaretimize Dedeağaç Liman Başkanımız ile geldik ve buradaki işlerimizi  oluşturalım ve her iki belediyeye ve her iki tafafa da bir fayda sağlayalım.Türk ve Yunan milleti yıllarca bir arada yaşadı.Bugün bunları değerlendirmemiz lazım. Bu nedenle iki belediyenin de işbirliği içinde olmamız lazım.Başkanımızın bizlere gösterdiği ilgi bu işlerin oluşacağı kararını veriyorum.Bizim hedeflerimiz bu yönde olacaktır. şeklinde konuşan Lambakis ” Biz seçilmiş siyasiler olarak halkımızın problemleri ile ilgilenmek ve bunları çözmek zorundayız.”  şeklinde  görüş bildirdi.

    Enez Belediye Başkanı Ahmet Çayır’da , Dedeağaç Belediye Başkanı Lambakis’in bizi ziyaretinden çok mutluyuz. Liman başkanı ile yaptığımız görüşmeler neticesinde  Lambakis’inde öngördüğü şekilde Enez ve Dedeağaç arasındaki feribot seferlerinin başlatılması artık kaçınılmaz bir noktaya gelmiştir.Başkanımızın yaptığı açıklamalara katılıyorum.Liman başkanımızda söyledi halkın da baskısıyla artık bu iletişimin sağlanmasının gerekli olduğunu düşünüyoruz.Tarihin derinliklrinden beri beraber yaşayan iki toplumun birbiriyle daha fazla vakit geçirme isteğini gümrük ve limanların sorunların çözülmesiyle iletişimin sağlanmasıyla daha güçleneceğine inancımız çok büyük.Bu konuda biz de elimizeden geleni yapmak istiyoruz.Ben de  Lambakis ve Stavrakoğlu’na gösterdikleri bu kararlılıktan dolayı teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

    Belediye ziyaretinin ardından diğer  Enez Kalesi’ni ,Has Yunus Bey Türbesi’ni, Enez Limanı’nı gezisinin ardından konuklar Enez Sahili’nde bir süre dinlendikten sonra  Enez’den ayrıldılar.

    Haberle ilgili görüntüleri aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

  • SEDEFÇİ VE ÖZCAN DEĞİŞMEZ

    Yerel seçimler yaklaşırken CHP’de heyecan da yükselmeye başladı.

    Aday adayları boy göstermeye başladı.

    Vatandaş da siyasetin hareketlenmesinden memnun.

    Siyasi kulislerde yorumlar yapılmaya başlandı bile.

    Kulislerde konuşulan,Edirne’de Sedefci,Keşan’da ise Özcan yerlerini korur ve seçimi alırlar.

    Ancak, Uzunköprü,İpsala ve Enez’de ise tehlike çanları çalıyor. Buralarda seçimlerde AK  Parti’nin şanslı olacağı  da  konuşulanlar arasında.

    Yani anlaşılacağı üzere bu seçimlerde CHP bazı kalelerini kaybedebilir.

    Şunu da ilave edelim.Genel seçimlerden bir hafta sonra AK  Parti Edirne’de seçim çalışmalarını başlattı.Bunu parti teşkilatları bile hissetmedi.Gelen parti yöneticileri bir çok kimse ile konuştu. AK Parti yerel seçimlerde kimleri aday gösterirse kazanabilir. Bunun hesapları çok ince bir şekilde yapıldı kanaatindeyim.

    Hatta Başbakan Erdoğan,Edirne,Uzunköprü ve Keşan mutlaka alınmalı demiş.Bunu AK Partili bir milletvekili söyledi.Ve bu çalışmalar biraz da gizli yürütüldü.

    CHP seçimi çantada keklik görmemeli bence.

    Edirne’de bakan da var. Bu da partiye avantaj.

    Edirne’de umulmadık bir rüzgar şemsiyeyi tersine çevirebilir.Bu da unutulmamalı bence.

    NOT: Partilerden aday olacakların, önce kentlerinde görev yapan yaygın ve yerel basın mensupları ile  internet haber sitelerini tanımaları gerekiyor.Basından haberi olmayan  adayların şehri yönetmeye kalkmaları bence biraz gülünç oluyor.Böyle sığ bir düşünce içinde olanlarında başarılı olacaklarına inanmıyorum.

    Aday olacaklar önce yerel basın yanında yaygın haber ajansı muhabirleri ile bölgelerinde anında   görüntülü haber verebilen internet haber sitelerini de iyi öğrensinler bence.

     

     

     

     

     

     

     

     

     

  • KANIŞKAN’DAN BASINA İFTAR

    CHP’den Keşan Belediye Başkan Aday Adayı olan Av. Ufuk Kanışkan yaygın ve yerel basın mensuplarına iftar yemeği verdi.

    Gelecek yerel seçimlerde  aday adayı olduğunu açıklayan Kanışkan,Efes Ticaret Merkezi’ndeki Bahçem Restaurant’ta düzenlediği yemekte,aday adayı olduğunu yakında parti binasında düzenleyeceğibasın toplantısında duyuracağını belirtti.

     

  • DEVLET HİZMETİNDE KAN DAVASI GÜDÜLMEZ.

    Devlet hizmetinde yirmi üç yıl idareci olarak çalıştım ve yıllar içersinde bir çok üst yönetici ile birlikte oldum. Bu yöneticilerden biri de eski İpsala Kaymakamı Ahmet Ertan Yücel idi. Bir sohbetimiz esnasında bana şunu söyledi: “Hilmi Bey, Devlet Hizmetinde Kan davası güdülmez!

    İsterseniz bu sözü şöyle de ifade edebiliriz: “Halka hizmette kan davası güdülmez.

    Görünen o ki; yılan hikâyesine dönen Keşan’ımıza yeni hastane yatırımı, AKP’ye oy olarak dönmek şartıyla, programa alındı ve halkımızdan kabul görmeyen bir yere yapılacak.

    AKP’nin yer konusunda dayatması karşısında; CHP’li Belediye Başkanı ve Meclis ( yatırımı engelleyen kurum görüntüsü vermemek için) kerhen de olsa, talep edilen yerde imar değişikliğine giderek, hastane yapımının önünü açtı.

    Oysa çöplükte bulunan üç yüz elli dönümlük arazi; hastane ve muhtemel bir Tıp Fakültesi, Sağlık Lisesi, Huzur Evi v.s gibi bir çok yapıya müsait olarak bir başına bırakıldı. Halkımıza rağmen AKP’nin bu direnişinin arkasındaki neden ne imiş biliyor musunuz? Bu alanda Sayın Mehmet Özcan’ın arsaları varmış ve eğer hastane çöplük yerine yapılırsa, bu araziler değer kazanırmış!.

    Evet, doğrudur. Kazanır. Bu bölgede arsa sahibi olmak suç mu? İçimizden her hangi birinin de bu bölgede arsası olabilirdi ve hatta belki de vardır.

    Beyler, bırakın bu kafaları. Bu yaptığınız, “Halka hizmette kan davası güdülmez.”kuralına hiç mi hiç uymuyor.

    Yaşadığımız ve yaşamaya devam ettiğimiz “Gezi Parkı Olayları”nın kendine özgü bir gelişmesi olmakla birlikte; AKP’nin şehir dokusunu olumsuz yönde etkileyecek olan bir projeyi inatla ve halka rağmen uygulama isteği bu olayların başlamasına sebep olmuştur.

    Duyduğum kadarıyla; hastanenin askeri birliğin yanına yapılmaması için bir imza kapmayası başlatılmış. Yani; halk yer terciğini yanlış buluyor ve kabul etmiyor.

    İBB Başkanı Sayın Topbaş, Gezi Direnişinden sonra: “Bundan böyle İstanbul’un dokusunu değiştirecek projeleri halkla birlikte yapacağız.” Açıklamasını yapmak zorunda kalmıştır.

    Beyler yapmayın. Şimdi Keşan halkı caddelere-meydanlara mı dökülsün? Eğer çok ısrarlıysanız, demokratik bir yöntem içersinde konuyu halkımıza götürün ve yapılacak bir oylama sonucu çıkacak karara göre hastanenin yapılacağı yeri belirleyin. Bu çok mu zor?

    Bu kan davasından vaz geçin. Özür dileyerek bir halk deyimini sizlere hatırlatmak isterim: “Atlar tepişir, eşekler dayağı yer.” Yapmayın. Yazıktır bu halka, yazıktır bu Keşan’a.

    Hilmi Dinçer

     

     

  • AİLE BOYU BİBLOCULAR

     

    Keşan-Erikli karayolunda Murat Kaya ve ailesi bir çeşme kenarına kurdukları atölyede alçıdan ürettikleri   rengarenk bibloları satarak  geçiniyorlar.

    Kaya, yaptığı açıklamada, 4 kişilik ailesi  ve 2 çalışanı ile Keşan-Erikli karayolunun Büyükdoğanca köyü yakınlarındaki çeşme kenarına kurdukları çadırda konakladıklarını ve alçıdan ürettikleri bibloları sattıklarını belirtti.

    17 seneden beri biblo ürettiğini,10 seneden beri de yaz aylarında çeşme kenarına kurdukları çadır ve atölyede  annesi eşi, öğrenci olan 2 oğlu ve 2 üniversite öğrencisinin desteği ile  alçıdan ürettikleri  biblolar ile geçimlerini sağladıklarını ifade ederek şunları kaydetti:” Gebze’den her yaz  buraya gelerek aile boyu biblo üretimi yapıyoruz.Eşim Çiğdem (35),çocuklarım Fatma (14)  Duran Oktay (12)  ve 2 üniversite öğrencisinin yardımı ile hayvan ve insan figürlerinden oluşan renk renk biblolar üretiyoruz.Yani bir anlamda da Çin ile savaşıyoruz. Yaptığımız biblolar beğeniliyor.Bibloları 2- 40 lira arasında satıyoruz.Geçiniyoruz işte.”

    Öğrenciler Fatma ve Duran Oktay’da de yaz tatilini  babalarına yardım ederek değerlendirdiklerini  söylediler.

    Yol kenarını süsleyen renk renk hayvan ve insan figürlerinden oluşan biblolar da yoldan geçenler tarafından satın alınıyorlar.

     

     

     

  • SINIRDAN GEÇTİ,KEŞAN’DAN GEÇEMEDİ…

    Keşan ilçesinde  2 bin 318 adet kaçak cep telefonu ile  tilki ve sansar  kürkü ele geçirildi.

    Bir ihbarı değerlendiren  Keşan Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve  Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliği (KOM) ekipleri Enez’den Keşan’a gelen İ.Ö (42) yönetimindeki 17 DH 544  plakalı minibüsü durdurdu.

    Araçta yapılan aramada 6 çanta içerisinde 2 bin 318 gümrük kaçağı cep telefonu ile 2 çuval içerisinde 300 adet tilki ve sansar kürkü ele geçirildi.

    Cep telefonları  ve kürklere el konulurken İ.Ö ile birlikte R.Ç (46  göz altına alındı.