29 Ocak, ne bizim ne de Batı Trakya Türklerinin hafızalarından hiçbir zaman silinmeyecek bir milattır.

26 yıl önce, Yunanistan’da birçok haksız uygulamaya ve baskıya maruz kalan Batı Trakya Türkleri, kimliğini, kültürel değerlerini yok saymaya çalışan antidemokratik anlayışa karşı, onurlu bir direniş başlattı; inanç özgürlüğüne, eğitim özgürlüğüne, temel hak ve özgürlüklerine indirilen bu darbeye ‘hayır’ dedi.

Soydaşlarımızın kimliklerinden, kültürel değerlerinden taviz vermeden, Anayasal haklarını elde etmek başlattığı bu mücadele, dönüm noktası oldu ve Batı Trakya Türkleri, varlığını bütün dünyaya haykırdı.

Şimdi önemli olan bu hak ve özgürlükleri daha da ileri bir noktaya taşımak ve bu yolda birlik ve beraberliği, bu demokratik mücadeleyi daha da güçlendirmektir.

Elbette, günümüzde de çözüm bekleyen sorunlar olduğu bir gerçektir.

Keşan Belediyesi’ne Ait Taşınmazların İhalesi Gerçekleştirildi

Ancak, unutulmamalıdır ki Batı Trakya Türkleri sahipsiz değildir. Sorunların çözümü için Türkiye her zaman hazırdır.

29 Ocak 1988’de soydaşlarımızın gösterdikleri haklı direnişi unutmayacağız ve unutturmayacağız.

Bir daha acıların yaşanmaması umudu, demokratik mücadelenin daha da güçleneceğine olan inancımızla, 26. yılını kutladığımız Milli Direniş Günü’nün Batı Trakya Türklerinin birlik ve beraberliğine, omuz omuza verdiği demokratik mücadeleye ışık tutmasını, temenni ederim.

Yunanistan’da, Avrupa’da ve dünyanın farklı köşelerinde yaşayan tüm Batı Trakya Türklerinin Milli Direniş Günü’nü kutlarım.