Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
00:08 - CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, aday adaylığı başvuru süreci hakkında bilgi verdi
21:09 - İPSALA’DA SEÇİME DOĞRU…MHP’YE 25 KİŞİ DAHA ÜYE KAYDINI YAPTIRDI…
20:48 - AKALIN: ÜNİVERSİTE KADROLARINA YAPILAN ATAMALARDA AYRIMCILIK ARTTI!
20:10 - İPSALA’DA SEÇİME DOĞRU… DALKIRAN MHP’DEN ADAY ADAYLIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM…
20:45 - Bir araçta 42 adet tabanca mermisi ele geçirildi
20:04 - Hacıköy -Pazardere Yolu Sıcak Asfaltlanıyor
14:40 - CHP MİLLETVEKİLİ AYGÜN:”SUDAN’DA TARIM RÜYASI BİTTİ.”
Keşan Ticaret Borsası’nda seçimlere az bir zaman kaldı.
Yusuf Yörüğün listesinde bulunan iş adamı Aytekin Sizgün’de geçmiş dönemde yapılan yanlışları gözler önüne seren bir açıklama yaptı.
Ender Mağden’in yaptığı icraatları…! Bir bir sıraladı.
Hani insanın “Sen neymişsin be abi…”diyesi geliyor.
“Toplum adına yapılan yararlı iş, vazife.”dir. Lügatte karşılığı görevin…
Kişilerin, toplumsal manada yerine getirmekle yükümlü oldukları iş veya oluşumu, toplum yararına tamamlamak adına; seçimle veya atamayla vazifelendirilenler, öncelikle kurumlarını daha iyi bir konuma taşımak arzusu ile yola çıkmalıdırlar.
Bu yolculuk sürecinde kendisine yardımcı olan kadrosunu daha sonraları “düşük seviyeli” diye tanımlayanların başarısı nedir? nerede kalmaktadır? nasıl tanımlanmalıdır?
Bilindiği gibi İlçemiz Ticaret Borsası’nda 3 Mayıs 2013 günü benim de aday olduğum Meclis Kurulu Üye Seçimleri var. Üyesi Bulunduğum Keşan Ticaret Borsası faaliyetlerini dört yıldır izliyorum. 3 Mayıs 2013 gününe kadar da izleyeceğim. Ve izleyeceğiz…
Resmi/Özel/Tüzel kuruluşların makamlarında, masalarında seçim, atama veya özel görevle görevlendirilenlerin içinde, stresli ve yoğun iş gücü odaklı ortamlara tahammül edenlerle, yararlı işler yapanlar toplumun yüz akıdır.
Yasalar, kamusal kurallar, mesleki ilkeler, sosyal ve toplumsal değerlere bağlılık; bunlarla uyumlu kurumsal faaliyetler, görevin kutsallığındaki önemi arttırır.
İzliyorduk, evet tıpkı bir film gibi!
-Keşan Ticaret Borsası’nın 20/01/2009 ile 03/05/2013 döneminde Meclis ve Yönetim içi kavgalarını,
-Meclis Başkanı’nın ve üyelerin istifalarını ve toplantıya katılmadığı için üyeliği düşen kişilerin durumlarını ….
-İstifa edenlerin, üyeliği düşenlerin suskunları oynadığını,
-Kayrılanları, ayrılanları, entrikaları,
-Borsanın, aynı çatı altında bulunduğu diğer kurumlarla, birliklerle yaşadığı uyumsuzlukları,
-TOKİ’den alınan arsanın akıbetini, yerine getirilmeyen vaatleri,
– İmar düzenlemesi öncesi kamuoyuna verdikleri sözleri,
-İmar düzenlenmesi sonrası yaşananları, öncesindeki karmaşık ihale sürecini,
– Her faaliyetinde siyasetin içine girmiş ve bir türlü çıkamayan bir kurumu,
-İştiraklerinde hesabı yapılamayan borç/alacak miktarlarını,
-Çeşitli konulardaki soruşturmalar ile geçen bir dönemi,
Evet, bizler izliyor ve biliyorduk, tıpkı kamuoyunun da bildiği gibi…
– Basını suçlayanları,
– Bazı yandaş basın organlarını ve yazarları,
– Son günlerde kendi grubu içinden ve dışından birkaç üyenin yaptığı açıklamalara cevap veremeyenleri. Ne demiş büyüklerimiz “Sukut ikrardan gelir”
– Yasal çerçevede yapılması gereken toplantıların neden yapılmadığını bir türlü öğrenemeyen üyeler izledi. Üyeler ve kamuoyu bilgilendirilmiyor, “kurum içi sır” denilerek örtülmeye çalışılan nedir ki?
Dünü izleyenler bugünü de izliyorlar. Yarını da izleyecekler. Dünkü işinde sağlam olmayanlar bu günkü işinde konuşamazlar. Zira DÜN ..BÜGÜN YARIN’IN hesabını yapamayanlar ; dünü düşünüp pişman olmaya, yarını düşünüp telaşlanmaya başlar . Bu film 4 yıldır izleniyor. Keşan Ticaret Borsası gelişeceği ve bölgemizde etkin bir konuma geleceği yerde;
– Faaliyet zayıflığına (gerilemeye)
– Gelir-gider arasındaki dengesizliğe,
– Keyfi tutum ve davranışlar sarmalına girmeye (Disiplin cezaları, soruşturma, kovuşturmalar) ve yanlı, keyfi aynı zamanda iş bilmezlik örnekleri sonucu atılan geri adımları ve artık telafisi imkânsız zararları…
– Kamuoyunda yönetim basiretsizliği ve bilgisizliği yansıması olarak izledim, izledik ve yorumladık. Güçlü, iş bilen ve “yüksek seviyeli” bir ekiple yola çıktık. Ticaret Borsasını layık olduğu yere taşımak, bölgesinde söz sahibi yapmak amacıyla yola çıktık. Bazıları ise kadrosunun düşük seviyeli olduğunu beyan ederek başarısızlığını tescilledi. Ama bizler yine soruyoruz, başarı kişiler başarılı ekibindeki sağ kollarını, sol kollarını neden kesmek isterler, amaç nedir, neden kol kesilir yen içinde kalır denmiştir? Hata kimdedir? Kol mu kabahatlidir? Kolun sahibi başka hesaplarda mıdır?
Ben Aytekin SÜZGÜN olarak, şahsım adına ama ekip arkadaşlarımın da düşüncesi olduğu gibi; “Birlikte DÜNÜ düşünen, BUGÜN’ün hayırlı olmasını dileyen. YARIN’ın her ikisinden de hayırlı olacağına inananlar olarak” göreve talip olduk. Sözlerimi bir ÇİN söylemi ile bitirmek istiyorum. “Serçe parmak bir şey biliyorsa, diğer parmaklarında haberi vardır. Ve başparmak bütün olup bitenden bilgi sahibidir.” Saygılarımla…
Keşan Ticaret Borsası’nda seçimlere az bir zaman kaldı.
Yusuf Yörüğün listesinde bulunan iş adamı Aytekin Sizgün’de geçmiş dönemde yapılan yanlışları gözler önüne seren bir açıklama yaptı.
Ender Mağden’in yaptığı icraatları…! Bir bir sıraladı.
Hani insanın “Sen neymişsin be abi…”diyesi geliyor.
“Toplum adına yapılan yararlı iş, vazife.”dir. Lügatte karşılığı görevin…
Kişilerin, toplumsal manada yerine getirmekle yükümlü oldukları iş veya oluşumu, toplum yararına tamamlamak adına; seçimle veya atamayla vazifelendirilenler, öncelikle kurumlarını daha iyi bir konuma taşımak arzusu ile yola çıkmalıdırlar.
Bu yolculuk sürecinde kendisine yardımcı olan kadrosunu daha sonraları “düşük seviyeli” diye tanımlayanların başarısı nedir? nerede kalmaktadır? nasıl tanımlanmalıdır?
Bilindiği gibi İlçemiz Ticaret Borsası’nda 3 Mayıs 2013 günü benim de aday olduğum Meclis Kurulu Üye Seçimleri var. Üyesi Bulunduğum Keşan Ticaret Borsası faaliyetlerini dört yıldır izliyorum. 3 Mayıs 2013 gününe kadar da izleyeceğim. Ve izleyeceğiz…
Resmi/Özel/Tüzel kuruluşların makamlarında, masalarında seçim, atama veya özel görevle görevlendirilenlerin içinde, stresli ve yoğun iş gücü odaklı ortamlara tahammül edenlerle, yararlı işler yapanlar toplumun yüz akıdır.
Yasalar, kamusal kurallar, mesleki ilkeler, sosyal ve toplumsal değerlere bağlılık; bunlarla uyumlu kurumsal faaliyetler, görevin kutsallığındaki önemi arttırır.
İzliyorduk, evet tıpkı bir film gibi!
-Keşan Ticaret Borsası’nın 20/01/2009 ile 03/05/2013 döneminde Meclis ve Yönetim içi kavgalarını,
-Meclis Başkanı’nın ve üyelerin istifalarını ve toplantıya katılmadığı için üyeliği düşen kişilerin durumlarını ….
-İstifa edenlerin, üyeliği düşenlerin suskunları oynadığını,
-Kayrılanları, ayrılanları, entrikaları,
-Borsanın, aynı çatı altında bulunduğu diğer kurumlarla, birliklerle yaşadığı uyumsuzlukları,
-TOKİ’den alınan arsanın akıbetini, yerine getirilmeyen vaatleri,
– İmar düzenlemesi öncesi kamuoyuna verdikleri sözleri,
-İmar düzenlenmesi sonrası yaşananları, öncesindeki karmaşık ihale sürecini,
– Her faaliyetinde siyasetin içine girmiş ve bir türlü çıkamayan bir kurumu,
-İştiraklerinde hesabı yapılamayan borç/alacak miktarlarını,
-Çeşitli konulardaki soruşturmalar ile geçen bir dönemi,
Evet, bizler izliyor ve biliyorduk, tıpkı kamuoyunun da bildiği gibi…
– Basını suçlayanları,
– Bazı yandaş basın organlarını ve yazarları,
– Son günlerde kendi grubu içinden ve dışından birkaç üyenin yaptığı açıklamalara cevap veremeyenleri. Ne demiş büyüklerimiz “Sukut ikrardan gelir”
– Yasal çerçevede yapılması gereken toplantıların neden yapılmadığını bir türlü öğrenemeyen üyeler izledi. Üyeler ve kamuoyu bilgilendirilmiyor, “kurum içi sır” denilerek örtülmeye çalışılan nedir ki?
Dünü izleyenler bugünü de izliyorlar. Yarını da izleyecekler. Dünkü işinde sağlam olmayanlar bu günkü işinde konuşamazlar. Zira DÜN ..BÜGÜN YARIN’IN hesabını yapamayanlar ; dünü düşünüp pişman olmaya, yarını düşünüp telaşlanmaya başlar . Bu film 4 yıldır izleniyor. Keşan Ticaret Borsası gelişeceği ve bölgemizde etkin bir konuma geleceği yerde;
– Faaliyet zayıflığına (gerilemeye)
– Gelir-gider arasındaki dengesizliğe,
– Keyfi tutum ve davranışlar sarmalına girmeye (Disiplin cezaları, soruşturma, kovuşturmalar) ve yanlı, keyfi aynı zamanda iş bilmezlik örnekleri sonucu atılan geri adımları ve artık telafisi imkânsız zararları…
– Kamuoyunda yönetim basiretsizliği ve bilgisizliği yansıması olarak izledim, izledik ve yorumladık. Güçlü, iş bilen ve “yüksek seviyeli” bir ekiple yola çıktık. Ticaret Borsasını layık olduğu yere taşımak, bölgesinde söz sahibi yapmak amacıyla yola çıktık. Bazıları ise kadrosunun düşük seviyeli olduğunu beyan ederek başarısızlığını tescilledi. Ama bizler yine soruyoruz, başarı kişiler başarılı ekibindeki sağ kollarını, sol kollarını neden kesmek isterler, amaç nedir, neden kol kesilir yen içinde kalır denmiştir? Hata kimdedir? Kol mu kabahatlidir? Kolun sahibi başka hesaplarda mıdır?
Ben Aytekin SÜZGÜN olarak, şahsım adına ama ekip arkadaşlarımın da düşüncesi olduğu gibi; “Birlikte DÜNÜ düşünen, BUGÜN’ün hayırlı olmasını dileyen. YARIN’ın her ikisinden de hayırlı olacağına inananlar olarak” göreve talip olduk. Sözlerimi bir ÇİN söylemi ile bitirmek istiyorum. “Serçe parmak bir şey biliyorsa, diğer parmaklarında haberi vardır. Ve başparmak bütün olup bitenden bilgi sahibidir.” Saygılarımla…