Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
13:47 - Dr. Vedat’ın Anısına
00:09 - Diyabetik ayak bakımında geç kalmayın
21:45 - BAŞKAN GENCAN AKIN: “Bu ülke bunları hak etmiyor”
00:26 - Müze Keşan’da Ağaç Kesimi İddialarına Yanıt: “Ağaç Yoğun Kar Yağışına Dayanamadı”
00:11 - Uyuşturucudan 10 yıl hapis cezası olan bir kişi yakalandı
15:15 - İpsala Gümrük Kapısı’ndan geçen yıl 3 milyon kişi geçti
20:48 - CHP Keşan’dan gündeme dair açıklamalar
20:44 - Uyuşturucudan 14 yıl 2 ay hapis cezası olan bir kişi yakalandı
17:16 - HER KÖŞESİ PIRIL PIRIL BİR KEŞAN İÇİN ÇALIŞIYORUZ! 267 adet çöp konteyneri geldi
KERİM HASANLARIN
HÜSEYİN KÖK
Yıl 1915 savaş yılları Selanik te Osmanlı imparatorluğun zamanından kalmış bağrı Vatan hasretiyle yanan Kerim Hasan ailesi Ana Vatanlarına dönmeyi istemektedir. O zamanlar bir fırsatını bulup artık mübadele ile midir yoksa başka bir anlaşma ile mıdır. Bilinmiyor ama resmi olması kesin çünkü pasaportu hala mevcut torunları tarafında hatıra olarak saklanmaktadır.
Kerim Oğlu Hasan Eşi Zübeyde, Halası , Kardeşi Ramazan (17) ve Oğlu Kerim’i de alarak ana yurdu olan TÜRKİYEYE gelmiştir. İlk önceleri İbriktepe ye gelip daha sonra Harala şimdiki adıyla Altınyazı köyüne yerleşmiş burada kaldığı sürede beraberinde getirdiği halasını kaybetmiş . Altınyazı da toprağa vermiştir.
Mübadele nedeniyle Rum köyü olan Koz köy boşaltılmış yerlerine çoğunlukla Selanik ten gelen göçmenler yerleştirilmiştir. Hasan da bu göçmen Aileden biridir. Burada geçen sıkıntılı günler den sonra Devlet tarafından göçmen Ailelere tarla vermiş bu durumda onları biraz olsun rahatlatmıştır. Daha önceleri hayvancılık yapan Kerim Hasan Ailesi birde toprakları işlemeye başlayınca kendi yağıyla kavrulmaya başlamıştır. O yıllar Soy ismi olmadığından bu Aile Kerim Hasanlar lakabını almış olup hala bu lakap ile anılmaktadır.
Hasan,Zübeyde çiftinin Kerim den sonra üç erkek iki kız Çocuklarında olmuştur. Geldiklerinde üç ay sonra kardeşi Ramazan Çanakkale savaşlarının şiddetlenmesi nedeniyle Askere alınmış olup bir daha geri dönmemiştir. Hala akıbeti bilinmemektedir. Koz köy de çeşitli sıkıntılar ile uğraşır iken birde geri çekilmekte olan yunan askerleri bilhassa erkekleri öldürüyor veya işkence yapılıyordu. Bu nedenle Aile nin büyüğü Hasan şimdiki baraj olan yerin orman olduğu ve ormanda bir hafta saklanarak kendini korumuştur.
Zübeyde. Hasan Çifti Koz köy de yaşamını sürdürerek beş çocuk sahibi daha oldular. Köyün çoğunluğu aynı yörenin göçmeni olduğundan birbirileri ile dayanışma sağlayarak fazla yabancılık çekmeyerek uyum içinde hayatlarına devam etmişlerdir. Kozköy’ e geldiklerinde Rumlar köyü terk ettiğinde rum evleri boş olduğundan boş buldukları evlere yerleşiyorlarmış Kerim Hasan’ da köyün alt tarafındaki bir eve yerleşir fakat ondan önce gelen şimdiki yağcıların dede ona komşu olması için Hasan bizim yanımızdaki eve gel burada da kuyu var diyerek komşu olmasını sağlar. Soy isim verilmesi sırasında biz köklü bir Aileden geldik soy ismimiz kök olsun diyerek KÖK soy ismini almışlar. Kerim Hasan bundan sonra Hasan KÖK olarak devam etmiştir. Hasan KÖK Ailesi ve Altı Çocuğu ile birlikte mutlu bir hayat devam etmiş olup. Hasan KÖK’ ün ömrü biraz kısa sürmüş erken yaşta hayatını kaybetmiştir.
Bundan sonra Aile nin büyük Oğlu Kerim Aile reisliğini ele alır. kalan kardeşlerine hem ağabeylik hem de manevi babalık yapmıştır. Anneleri ve Ağabeyleri ile birlikte yaşam mücadelelerini devam ettirmişler. Evliliklerini yaparak hepsi ayrı ayrı kendilerinin yuvalarını kurmuşlar. Devlet tarafından tarlada verilince rahatlamış olarak yaşantılarına devam etmişlerdir. Tarlalarını çalışmalarının yanında hayvancıkta yapmışlardır. Beş kardeşten biri olan Hüseyin çoğunlukla çobancılık yapmış. Tarla sahibi de olunca eşi ile birlikte tarlaları da çalışmaktadır. O yıllar çiftçilik öküz koşularak yapılıyordu hatta tarlaların hepsini işleyemiyordu. Zayıf killik toprağın işlemesi kolay olduğundan zayıf tarlaları işliyor. Kepir topraklar daha iyi mal yapıyordu ama öküzle sürümü zor olduğundan yetiştirilemiyor tarla boş kalıyordu. Yan gelir olarak koyun ve inek te bakıyordu. Haa bu çoban adam birde siyasete giriyor. Kendi anlatımıyla bir gün kahveye o zamanlar yeni kurulan Demokrat Partililer geliyor. Köyden kurucu üye ve partiye gönüllerden üye yazmak için geldiklerini söylüyorlar. Kahve den üç gönüllü çıkıyor.(Kerim Hasanların) Hüseyin KÖK, (Suvancının)Rasim SERİN ve Adını hatırlayamadığım diğer kişi bu üç kişinin ortak özelliği üçünün de çoban olması. Sonra parti büyünce ve de iktidar olunca meydan bize kalmadı başkaları sahiplendi biz geri planda kaldık diye anlatıyordu Hüseyin KÖK.
Hüseyin ve Ayşe Kök Çiftinin beş Çocuğu da olunca Aile kalabalıklaşınca daha da çok çalışmak zorundaydılar birde aile büyüğü anne de Hüseyin Oğlunun yanında kalınca aile ortamı mutlu idi ama kalabalıktı. Bir yandan çocuklar büyüyor bir yandan da geçim zorlaşıyor çocuklar büyüyünce görev dağılımı da yapılıyordu. Yapabilecekleri işe göre görev paylaşılıyordu. Mesela en büyük çocuk Ailesine orak tarlasında,diğeri öküzleri otlatıyor bir diğerde kuzuları güdüyordu.kızlar ise annesine mutfak işlerinde yardımcı oluyorlardı. KÖK Ailesi iki Büyük Oğlunu yatılı Okula vermiş olup bir Oğullarını da yanlarında çiftçi olarak yetiştirme için köyde bırakmışlar dır. Zaten kızlar okumaz mantığı ile davranılmış onlarda ailenin yanında kalıp ailesine yardımcı olmuşlardır. Artık hep yetişkin birer birey olmuşlar iki Oğulları okulları bitirip devle memurluğuna atamışlar köylülerin deyimiyle kendilerini kurtarmışlar. Yanlarında kalan ortanca Oğulları da yanlarında çiftçiliğe devam etmiş. Askerlik zamanı gelince askere gider. Yirmi aylık askerlik görevini tamamladıktan sonra köyüne ailesinin yanına döner. Bir süre çiftçilik yaptıktan sonra çiftçilikten tatmin olmaz. O günler MEB. Tarafından açılan sınavlara girer ve kazanır. O da ailesinden ayrılarak devlete kapağı atmış olur. Er ne kadar ailesinden ayrılsa da yinede ailesi tarafından evlendirilir. Kızlarında kısmet’i çıkar evlendirilir. Sonunda KÖK ailesi nasıl başladıysa öyle iki kişi baş başa kalarak hayatlarını idame ettirirler.Bu adam gibi adam benim her zaman gurur duyduğum ve andığım benim Babam’ dır.
Aramızdan Ayrılanların Ruhları şad,Mekanları Cennet olsun.
10.11.2023
Eyüp KÖK