Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.
15:25 - Kışın Yüzünüzdeki Kızarıklık ve Kuruma İçin Önemli İpuçları:Seboreik Dermatiti Anlamak ve Yönetmek
20:56 - Keşan Belediyesi’ne Ait Taşınmazların İhalesi Gerçekleştirildi
20:46 - BEYLİKDÜZÜ VE PADERBORN KARDEŞ ŞEHİR OLDU
15:46 - Keşan DOÇEK’ten Sonbaharın Büyüleyici Atmosferinde Bisiklet Keşif Turu
12:54 - Üzerinden tabanca ve 14 adet fişek çıktı
13:53 - KEŞANLILAR, FENER ALAYI KORTEJİNDE BULUŞTU
13:26 - Kongre Meydanı tek ses tek yürek “İyi ki varsın cumhuriyet”
Belçika’nın, Hollanda, Almanya ve Lüxemburg üçgeninde yer alan Faymonville köyünde her yıl tekraralan bir festival, gerçekten de Türkleri onurlandırıcı bir şekilde gerçekleşiyor.
Yüzyıllardır kendilerine “Türk” denilmesinden hiç gocunmayan ve hatta bundan gurur duyan, Belçika’nın Faymonville köylüleri, geleneksel olarak her yıl yaptıkları “Türk festivali”ni dün tekrarladılar.
Ardennen bölgesinde sadece bine yakın bir nüfusun yaşadığı çok küçük ama çok şirin Faymonville adlı bu köye yolu düşenler, köyün ortasında kocaman bir Türk bayrağı ile karşılaştıkları zaman şaşırırlar.
Bu köyde kendilerine ‘Türk’ adı verilen Belçikalılar yaşamaktadır. Faymonville´de hiç bir zaman Türkler yaşamamış. Ne var ki, bu köydekiler kendilerine Türk denilmesinden mutluluk duyuyorlar.
Neden mi?
Aslında bu konu hakkında birçok rivayet var ama sizlere en yaygın olanını anlatalım:
TURKANIA FUTBOL TAKIMI : Köyün birçok noktasında ay yıldızlı figürler arasında, ‘R.F.C. Turkania’ adlı, 1925 yılında Joseph Scholzen tarafından kurulan bir futbol kulübü de var. Bu futbol külübü 3’üncü Lig’de yer alıyor. Ligde çok başarılı olmalarına rağmen Türkiye ve Türkler’den ilgi görmediklerini belirten yöneticiler, ‘Maçlarımıza Türk seyircileri de bekliyoruz. Böylece kulüp gelirimiz de artar’ diye konuştular.
Avrupalılar 16. ve 17. asırlarda Türkler’in işgal ettiği topraklarda, işgalden zarar gören insanlara yardım için vergi niteliğinde para tahsil edilyorlardı.
Faymonville köyü halkı, çok küçük ve ücra bir köşede oldukları için böylesi bir vergiyi ödemeyi ret etmişler. Bu köylülere kızan halkın diğer kesimi Faymonvilliler’e, “Siz Türk dostusunuz, hatta siz Türksünüz” gibi bir tavırla hain olduklarını ima etmişler. Buna çok kızan Faymonville halkı, “Öyle mi, o halde bakın biz nasıl Türküz” diyerek yaşam tarzlarını Türkler’e benzetmeye başlamışlar.
Köyün ortasına büyük bir Türk bayrağı dikmişler. Türkiye’den giysiler getirtmişler ve bu giysileri kuşanmışlar. Köyün belli yerlerine sembolik Türk figürleri yerleştirmişler ve her yere ay yıldız işlemişler.
Bununla yetinmeyen Faymonvilliler, her yıl törenler düzenlemeye başlamışlar. Böylece yüzyıllardır kendilerine ‘Türk’ denen köylüler bu adı benimsemişler. Her yıl karnavallarda Türk ve Osmanlı kıyafetleri giyerek Türk bayrağına sarılan Faymonvilliler’in bu yılki törenlerini biz de izledik.
SULTAN HOTEL-RESTAURANT 100 YILDIR VAR : Faymonville köyünün ortasında Sultan isimli Hotel restaurant’a girdiğimiz zaman bizi patron Edgar Bodar karşıladı. Festivalin ana içkisi olan ve herkesi sarhoş eden Türk Kanı adlı likörün yaratıcısı olan Edgar Bodar, bize de bu likörü tattırdı. Benim gibi ‘içkisevmez’ birinin bile hoşuna giden bu likör gerçekten de mükemmeldi.
Karnavalı izleyenler arasında Belçika Türk Federasyonu (BFT) Genel Başkanı Ömer Zararsız, Beringen Müzik Kulbü Başkanı İsmail Erdoğdu, Narsanat Platformu Başkanı Adnan Kotaoğlu ve kalabalık Türk topluluğu katıldı.
Faymonvilliler’in bu yılki törenleri de muhteşem oldu.
Ellerinde Türk bayrakları olduğu halde üç atlı süvari ve 30 ayrı gruptan oluşan kortej, festival boyunca Türk giysileri, Türk müziği ve birbirinden ilginç kiyafetleriyle karnaval coşkusunu doyasıya yaşattılar.
Binlerce Belçikalı’nın yanında bine yakın Türk’ün de katıldığı festivalde “Türk Kanı” diye adlandırılan likör herkesi sarhoş etti.
Turkuaz Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri Döne Çirpi, Ömer Buğdaycı, Meral Kökten ve Şengül Erdoğdu’nun birlikte organize ettikleri yaklaşık 40 kişilik otobüs, Schaerbeek Belediyesi önünden kalkarak Faymonville geldi.
Her yıl olduğu gibi, bu yıl da Karnaval’a ellerinde Türk bayrakları olan Türkler coşkuyla katılarak renk kattılar. Türk bayraklı süvarilerin öncülüğündeki, korteje’de Türk bayraklı bando eşliğinde yürüyen Faymonville köylüleri büyük alkış alırken, her yıl farklı ülkeleri temsil eden komşu köyler ilginç kıyafetleri ve danslarıyla dikkati çekti.
BELEDİYE BAŞKANI TÜRKİYE’DEN İLGİ BEKLİYOR
Faymonville’nin bağlı olduğu Waimes’in Belediye Başkanı Albert Mathonet, İlhan Karaçay ve ekibinin konakladığı otele kadar gelerek ‘Hoş geldiniz’ dedi.
Festival için Türk makamlarından daha çok ilgi bekleyen Mathonet, “Bu bölgede birkaç yüz yıldır devam eden bu gelenek, orjinallığını bozmadan sürecektir. Karnaval’da biramız, çeşitli içkilerimiz ve özellikle ‘Türk Kanı’ olarak adlandırdığımız likörumuz ile sarhoş olacağız.’ dedi.
Faymonville’nin bağlı olduğu Waimes’in Belediye Başkanı Albert Mathonet,
Festival için Türk makamlarından daha çok ilgi beklediğini belirtti. Mathonet kendisi ile yaptığımız söyleşide şunları söyledi: “Bu bölgede birkaç yüz yıldır devam eden bu gelenek, orjinallığını bozmadan sürecektir. Karnaval’da biramız, çeşitli içkilerimiz ve özellikle ‘Türk Kanı’ olarak adlandırdığımız likörumuz ile sarhoş olacağız. Bu nedenle festivalimize dışarıdan katılıma sıcak bakmıyoruz. Ama seyretmeye gelenlere de kucak açıyoruz.”
ESKİ BELEDİYE BİNASI : Eski Belediye binasının giriş kapısında restorasyon sonrası, 1945 yılında alçı kabartma ay yıldızlı Türk bayrağı bulunuyor.
Festivalin bir de ‘Organize Komitesi’ var. Bu Komite’nin başkanlığını yıllardır M. Aloys Lesoly yapıyor. Bizi evinde sıcak bir şekilde karşılayan Lesoly, her yıl Türk bayrağı ve Türk giysileri bulmakta zorluk çektiklerini dile getirdi.
Lesoly., ‘Düşünün bir kere, binlerce Belçikalı kendilerine Türk giyeceği yakıştırmaya çalışıyor. Ya satın alıyor veya diktiriyorlar. Türk bayrağı bulmak da zor ve pahalı oluyor. Bu nedenle Türkiye’nin bize yardım etmesini bekliyoruz’ diye devam etti.
Waimes Turizm Ofisi Müdürü Stanly Noel da bizimle sürekli beraber oldu. Attığımız her adımı izleyen ve bize yardım eden Noel, bizi festival öncesinde hazırlık yapan insanların evlerine götürdü. Girdiğimiz evlerden biri cıvıl cıvıl idi. Bir anne ve üç kızı kendilerini Türk giysileri ile süslüyorlardı. Konuştuk bu insanlarla. O kadar mutluydular ki, ‘Sizleri görünce çok daha mutlu olduk. Bugünkü yürüyüş bizim için bir başka önem taşıyacak’ diyerek teşekkür ettiler. Her konuda bize sürekli yardımcı olan Noel, ‘Bu festival sayesinde kasabamıza çok sayıda yerli ve yabancı Turist geliyor. Ama yine de elde ettiğimiz turizm geliri ile festival masraflarını karşılayamıyoruz. Türkler izlemek için geliyorlar ama, Türk develetinden de yardım bekliyoruz’ diye devam eti.
Faymonvil’deki Türk Festivali’ne ülkenin çeşitli yerlerinden binlerce Türk de geliyor. Liege’deki Barış Evi yöneticileri Aslı ve Tevfik Gülerman da festivale her yıl ilgi gösteriyorlar. Onları festivalde Türk giysileri ile bulduk. Aslı ve Tevfik Gülerman çifti, aslında Barış Manço’yu Liege’deki evinde yaşatmak istiyorlar. Bu nedenle de derneklerinin adını Barış Evi koymuşlar. Şimdi o evi bir müze haline getirmek istiyorlar.
BARİŞ MANÇO HAYRANLARI BARIŞ EVİ KURDU : Faymonvil’deki Türk Festivali’ne ülkenin çeşitli yerlerinden binlerce Türk de geliyor. Liege’deki Barış Evi yöneticileri Aslı ve Tevfik Gülerman da festivale her yıl ilgi gösteriyorlar. Onları festivalde Türk giysileri ile bulduk. Aslı ve Tevfik Gülerman çifti, aslında Bariş Manço’yu Liege’deki evinde yaşatmak istiyorlar. Bu nedenle de derneklerinin adını Barış Evi koymuşlar. Şimdi o evi bir müze haline getirmek istiyorlar. Fotoğrafta, Baris Evi kurucuları Aslı ve Tevfik Gülerman, Şenol Ocaklı ile görülüyor.
Köyün birçok noktasında ay yıldızlı figürler arasında, ‘R.F.C. Turkania’ adlı, 1925 yılında Joseph Scholzen tarafından kurulan bir futbol kulübü de var. Bu futbol külübü 3’üncü Lig’de yer alıyor. Ligde çok başarılı olmalarına rağmen Türkiye ve Türkler’den ilgi görmediklerini belirten yöneticiler, ‘Maçlarımıza Türk seyircileri de bekliyoruz. Böylece kulüp gelirimiz de artar’ diye konuştular.
AMSTERDAM (ÇAYPRESS)- Avrupa ve Türkiye’nin en büyük turizm gruplarından Corendon, Hollanda’nın güvenilir ve en büyük referans kaynağı olarak gösterilen araştırma şirketlerinden Q&A Araştırma ve Danışmanlık tarafından yapılan bağımsız anket sonuçlarına damga vurdu.
Aalsmeer Studio’da gerçekleşen Hollanda Turizm Gala Gecesi’nde dağıtılan ödüllerde, Corendon Turizm Grubu, güneş tatili kategorisinde “En İyi Tur Operatörü”, Corendon Kurucu Ortağı Atılay Uslu ise “Yılın Turizm Kişisi” seçildi.
Katılımcılardan oyladıkları firma hakkında yapılması istenen yorumlarda, Corendon’la ilgili 10 üzerinden 8,8 puan ile “Mükemmel bir fiyata mükemmel bir tatil” sonucu çıktı. Corendon için en fazla alınan katılımcı yorumları, “Hizmet çok yüksek kalitedeydi” ve “Verilen bilgiler doğruydu” şeklinde oldu.
Araştırma sonucunu yorumlayan profesyonel jüri, Corendon Turizm Grubu Kurucu Ortağı Atılay Uslu’yu, “Yılın Turizm Kişisi (Travel Personality of the Year)” ödülüne layık gördü. Jüri üyeleri, Atılay Uslu’yu ‘birinci sınıf bir girişimci’ olarak tanımlarken, cesareti, yaratıcılığı ve çok yönlülüğü ile bu ödülü almayı hak ettiğini vurguladılar.
Jürinin paylaştığı raporda, Atılay Uslu’yla ilgili, “Bir başarı fırsatı gördüğü zaman birçok projeyle aynı anda uğraşıyor olsa bile, bu fırsattan vazgeçmez. Bu sebeple gerçek bir turizm kişiliği” dendi.
Müşteriler tarafından Corendon’a layık görülen iki önemli ödülle ilgili konuşan Corendon Turizm Grubu Kurucu Ortağı Atılay Uslu, “Hollanda’nın önemli referans şirketlerinden Q&A Araştırma ve Danışmanlık tarafından iki ödül birden almış olmaktan dolayı son derece mutluyuz. Corendon Turizm Grubu olarak, müşteri memnuniyeti bizim için her zaman ilk sırada yer almıştır. Bunun karşılığını görüyor olmak bizleri gururlandırıyor ve daha iyisini yapmak için motive ediyor. Bizi bu ödüllere layık gören tüm katılımcılara ve jüriye çok teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.