Zengin bir kariyere sahip olan Hüsnü Uysal, Hollanda’da sürdürdüğü çalışmalar ile dikkatleri çekmeye devam ediyor.
Müzik çalışmalarının yanı sıra, öykü, hikâye, masal anlatıcılığı yapan sanatçımız, kitap yazıyor ve film çekimleri yapıyor.
İlhan KARAÇAY yazdı:
Bu haberde sizlere anlatacağım Hüsnü Uysal’ı, daha önceki bir haberimde tanıtmıştım.
O haberde nedense gündeme gelmeyen bir konuyu, yıllar sonra Uysal’ın uyarısı ile şimdi gündeme getiriyorum.
Yıllardır gurbette yaşayan yurttaşlarımızın maruz kaldıkları ayrımcılığı, aşağılanmayı ve horlanmayı dile getirir dururuz…
Hüsnü Uysal, tam 40 yıl önce gördüğü bir fotoğraftan etkilenerek, duygularını şiir olarak karalamaya başlamıştı.

Hürriyet gazetesinde yıllarca birlikte çalıştığım ve hatta ırkçılık konusunda ortak çalışma yaptığım sevgili Murat Çulcu, bu konuda bir seri röportaj yayınlamıştı. Hüsnü Uysal, işte o röportajın tanıtım fotoğrafını görmüştü. Bakınız neler diyor Hüsnü Uysal:
‘Yıl 1982, gazetelere bakarken gözüme takılan bir fotoğraf ilgimi çekmişti. Bu fotoğrafla ilgili yazıyı da okuyunca bayağı duygulanmıştım. O resme tekrar tekrar bakıp resimdeki kişiye: ‘Sana söz veriyorum. Bir gün senin için bir beste yapacağım.’ Diye seslenmiştim.
Seslenmiştim ama, aradan iki yıl geçtikten sonra bana bu konuda ilham gelmişti.
Yıl 1984, yabancı işçilere yapılan bir takım aşağılamar, olumsuz davranışlar beni oldukça etkilemeye ve üzmeye başlamıştı.
Bir gün yolda yürürken kaldırım taşları ve benim yürüyüşümün ritmi sanki bana bir ilham veriyordu. Mırıldanmaya başlamıştım. Böylece bestemin ilk dörtlüsü ortaya çıkmış oldu.
ÖZLEM Dağları taşları Dereyi tepeyi aştım Çoluğu çocuğu Kadınımı geride bıraktım Ocağımdan ayrılınca Düştüm eller arasına Onlar mı ben mi yabancı Anlayamadım hala Nakarat Evim ocağım taşım toprağım Sıla hasretiyle yanarım Hiçbir zaman tükenmeyecek Benim özlem duygularım Ağır işler verildi bana Yılmadan çalıştım altında Çocuklarımın lokmasını Topladım ter damlalarımda Bu toprağın insanı olsam da Sevmediler sevemediler Alın terimde Boğulsam da Görmediler göremediler
Evde kalemimi elime alıp o anda gelen duygularımı kağıda işledim. Yazdığım bu sözlerin melodisini de zaman içerisinde geliştirmeye çalıştım. Sözleri daha sonra kendi kişiliğimin üzerine çevirip başlığını da ‘Özlem’ olarak değiştirdim.
Bugün de benim için hala yabancılar konusunda geçerliliğini koruyor bu sözler.’
ÖZLEM
Dağları taşları dereyi tepeyi aştım
Çoluğu çocuğu kadınımı geride bıraktım
Ocağımdan ayrılınca düştüm eller arasına
Onlar mı ben mi yabancı anlayamadım hala
Evim ocağım taşım toprağım sıla hasretiyle yanarım
Hiçbir zaman tükenmeyecek benim özlem duygularım
Ağır işler verildi bana yılmadan çalıştım altında
Çocuklarımın lokmasını topladım ter damlalarımda
Bu toprağın insanı olsam da sevmediler sevemediler
Alın terimde Boğulsam da görmediler göremediler
Söz ve Müzik: Hüsnü Uysal
18 Ekim 1984 – 31 Ağustos 2003 16
Mayıs 2006 İstanbul 11. Noteri tarafından tescil edilmiştir/
Telif hakları Hüsnü Uysal’a aittir. İzinsiz kullanılamaz.
Bir yanıt yazın